1964'te Cassius Marcellus Clay Jr., hayatının önemli bir alanını kaplamaya başlayan İslam inancını göstermek için ismini Muhammed Ali'ye çevirdi. O dönemde Hıristiyanlık'tan Müslümanlık'a geçen en tanınmış Amerikalılardan biriydi. Bu kararı çok tartışmaya neden oldu ama yıllar içinde inancı ile olan ilişkisi çarpıcı bir biçimde değişti.
Muhammed Ali çok sonra, İslam inancını, kendine bir özgürlük fırsatı verdiği için, bir Hıristiyan olarak hissedemediği ırksal bir haysiyet hissettirdiği için benimsediğini söyleyecekti.
“Cassius Clay, köle ismi” demişti bir defasında. “Bu ismi ben seçmedim ve istemiyorum da. Ben Muhammed Ali'yim, özgür bir ismim var ve Allah'ın sevdiği kulu demek” sözleriyle insanlardan kendisiyle ilgili konuşurken bu ismi kullanmasını istemişti.
Ali, geleceği parlak bir boksör olarak şehir şehir seyahat ederken, siyah Amerikalıların İslam Milleti hareketinden isimlerle tanıştı. İslam Milleti, siyah Amerikalıların ayrı bir ulus olarak beyazlardan ayrılmasını savunuyordu. Hareketin lideri Malcolm X ile arkadaş oldu ve İslam Milleti'nin kurucu ekibinin içine girerek, radikal öğretilerle tanıştı.
Ali'nin bu adımı, İslam Milleti'ni bir nefret dini olarak gören beyaz ve ılımlı siyah hayranları ile arasında bir uçurum yarattı. Bir çok gazeteci Muhammed Ali ismini kullanmayı reddetti. Hatta eski rakibi Floyd Patterson, “Dünya ağır siklet şampiyonunun siyah bir Müslüman olması, sporu ve Amerikan halkını küçük düşürüyor” dedi.
Eleştirilere rağmen Ali, yeni inancına bağlı kaldı, geçici bir heves içinde olduğu iddialarını reddetti.
İnancını gazetecilere, “Bir horoz sadece ışığı gördüğünde öter. Karanlığa koyarsan, sesi çıkmaz. Ben ışığı gördüm ve ötüyorum” sözleriyle anlatmıştı.
İslamiyet'i seçmesinden 3 yıl sonra 1967'de, Muhammed Ali ABD Ordusu'na katılmayı ve Vietnam Savaşı'na gitmeyi, inancı nedeniyle reddetti. Vicdani retçi olduğu ve askere alınmayı reddettiği için Teksas'ta tutuklandı ve “Savaş, Kuran-ı Kerim öğretilerine aykırıdır. Askerlikten kaçmaya çalışmıyorum. Allah ya da peygamber emretmediği sürece hiç bir savaşa katılmamalıyız diyorum. Hıristiyanların ya da inançsızların savaşlarında yer almamalıyız” sözleri çok konuşuldu.
Yaklaşık bir ay sonra, Muhammed Ali, askere gitmeyi reddetmek suçundan mahkum edildi. 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Boks lisansını kaybetti. Üç yıl boyunca bir çok dava ve temyiz aşamasıyla uğraştı. 1971'de Anayasa Mahkemesi, kararı oybirliği ile bozdu.
1975'te yani neredeyse 10 yıl sonra Muhammed Ali, İslam Milleti'nden ayrıldı ve bu hareketin öğretilerine karşı çıkarak Sünni İslam mezhebine yaklaştı.
Ali, 2004'te yayımlanan biyografisinde kararını şu cümlelerle anlattı: “İslam Milleti, beyaz insanların şeytan olduğunu öğretiyordu. Artık buna inanmıyorum, aslında buna hiç inanmamıştım. Ama gençtim, beyazlarla ilgili bir sürü korkunç hikaye duymuştım ve görmüştüm. Beyazları dinlemekten vazgeçmiştim.”
Muhammed Ali, Hazret İnayet Han'ın kitaplarını okuduktan sınra Sufi İslam'a yöneldi. Kızı Hana Yasmeen Ali, 2005'te verdiği bir röportajda, babasının son yıllarda sadakatla bağlı olduğu inançlardan uzaklaşarak maneviyatına daha çok odaklandığını söylemişti. Yasmeen Ali, “Babamın sağlığı ve ruhu değişti, artık dindar olmaktan öte insanları mutlu etmekle ve hayır işleri yapmakla ilgili” demişti.
Yine de Aralık 2015'te Muhammed Ali her zamanki açık sözlülüğüyle, İslam'a yönelik tehdit olarak gördüğü Donald Trump'la ilgili endişelerini dile getirmişti.
Muhammed Ali, “Başkan adayları Müslümanların ABD'ye göçünü engellemeye çalışıyor” başlıklı bir açıklama yayımlamış ve Müslümanları, İslam'ı kişisel çıkarları kullanmaya çalışanlara karşı çıkmaya çağırmıştı.