ABD piyasaları 2018’in ikinci ayını geride bıraktı.
Ocak ayının ortasında gerçekleşen ve endeksleri son iki yılı en düşük seviyesine indiren sert düşüşlerin ardından başlayan düzelme dönemi, yerini dalgalanmaların sık yaşandığı seanslara bıraktı.
Bu hafta yapılan önemli açıklamaların ardından belki de daha stresli bir döneme girdiğimizi söylemek yanlış olmaz.
Geçtiğimiz Salı ve Çarşamba günleri, Amerika Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Jerome Powell, Senato üyelerine Merkez Bankası’nın 2018 planları konusunda açıklamalarda bulundu.
Powell göreceli olarak faiz oranlarını arttırmaya inandığını ve ekonominin patlama noktasında olduğunu düşünmediğini söyledi. Powell’dan gelen bu yorumlar FED’in enflasyonun beklentiler doğrultusunda yükselmesini öngördüğünü gösteriyor.
Ama şu ana kadar gelen ekonomik veriler enflasyonun hala %2 seviyesinde olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre eğer enflasyon yükselmezse, yeni FED Başkanı Powell’in faiz arttırma politikasına destek bulması oldukça zor olacak.
Wall Street’in önde gelen firmalarından AXA Yatırım’ın baş ekonomisti David Page’e göre Amerika Merkez Bankası, önümüzdeki yıl boyunca en az 4 kez faiz arttıracak.
Jerome Powell’in açıklamalarının ardından perşembe günü eski FED Başkanı Alan Greenspan, CNBC’ye konuştu.
Greenspan, son on yıldır yükselen bono fiyatlarının düşeceğini, faiz oranları yükselirse hisse fiyatlarının otomatik olarak düşeceğini belirtti. Greenspan’e göre 2018 başında gerçekleşen hareketlerin çoğu Başkan Trump’un vergi reformuna bağlı olarak gelişti.
Vergi kesintisinin enflasyona yol açacağını, bunun da FED’in faiz arttırmasına neden olacağını düşünen Wall Street’in satışa gittiğini belirten Greenspan’e göre Amerika Merkez Bankası 2018 boyunca yalnızca 3 kez faiz arttıracak.
FED başkanının yorumları piyasalara düşüş getirirken beklentilerin altında gelen istihdam raporu da bu düşüşte etkili oldu denebilir. Kısaca Mart ayına girerken ABD piyasalarında kaygılar yükselmiş durumda.