Seks skandalları, Thomas Jefferson’dan Bill Clinton’a kadar Amerikan siyasetinin bir parçası oldu.
Herman Cain de bunların sonuncusu. Cain, "Sırtımdaki hedef tahtası gittikçe büyümeye başladı," diye konuşmuştu.
Cain önce cinsel taciz iddiasına maruz kaldı. Daha sonra 13 yıldır evlilik dışı ilişkisi olduğu iddia edildi. İddiaların ardından Cain’e kamuoyu desteği düştü.
Kendisine mikrofon tutulan bir Amerikalı, “Aldatıyorsan aldatıyorsundur. Bana sorarsanız Cain artık oyun dışı kaldı,” diye konuşuyor. Bir başka Amerikalı da “Bu olayın özel hayat olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Bu bir karakter yansıması. Bu bir karar. Bize bu adam mı liderlik edecek?” diyor..
American Üniversitesi başkanlık tarihçilerinden Allan Lichtman, seks skandallarının siyasetçilerin ne kadar iki yüzlü olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor. Lichtman, "Özellikle ailevi değerleri savunan politikacıların, söylediklerinin aksi davranmaları, siyasi hayatlarını zedeleyici bir unsur. Bu da Amerikan halkına hakaret etmekle eş değerli,” diyor. 2008 yılında Demokrat Parti başkan adaylığı için mücadele verirken, kampanyasında çalışan bir kadından çocuğu olduğunun ortaya çıkması, John Edwards’ın siyasi kariyerini altüst etti.
Yine Demokrat Parti başkan adaylarından Gary Hart, evli olmasına rağmen 1987 yılında bir mankenle birlikte bir yatta çekilen fotoğrafının yayınlanması üzerine yarıştan çekilmek zorunda kaldı.
Seks skandalları her zaman siyasi kariyerleri bitirmiyor. Eski Başkan Bill Clinton, Beyaz Saray’daki stajyerlerden biriyle ilişkisi olduğu ortaya çıkınca ikinci dönemindeydi.
Clinton ilişkisi hakkında yalan söylediği için Temsilciler Meclisi tarafından yüce divana gönderildi, buna rağmen kamuoyundan gördüğü destek azalmadı. Senato’nun yüce divan çabaları sonuç vermeyince Clinton sonuna kadar görevine devam etti.
Pew Araştırma Merkezi’nden Michael Dimock, kamuoyunun bu tür geçmiş skandallara önyargıyla yaklaşmadığını söylüyor. Dimock, "Herkes adayların olaylara bakışını ve liderlik özelliklerini bilmek istiyor. Özel yaşamlarında dürüst olup olmadıkları belirleyici oluyor, ama artık hayati önem taşımıyor," diyor.
Skandallara karışanlar yalnızca Amerikalı liderler değil. Mayıs’ta dönemin IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, New York’taki bir otel odasında hizmetçiye tecavüz etmeye çalışmakla suçlanınca, Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmaktan vazgeçmek zorunda kaldı.
Cain başkanlık mücadelesinden çekildi. Cumhuriyetçi Partili başkan adaylarından, eski Temsilciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich için de geçmişindeki bu tür bir olayın sorun yaratıp yaratmayacağıysa henüz bilinmiyor.