ABD Anayasa Mahkemesi’nde Perşembe günü yargıçlar, 6 Ocak 2021’de düzenlenen Kongre binası saldırısı sırasında, ayaklanmaya katıldığı gerekçesiyle adı Colorado’da oy pusulasından çıkarılan eski başkan Donald Trump’ın itiraz davasında, savunmaları dinledi.
Ülkenin en yüksek mahkemesinin yargıçlarının, Colorado Eyalet Yüksek Mahkemesi kararını reddetmeye hazır oldukları sinyalini vermesi, davaya konu olan eski Başkan Trump’ın, 2024 yılı başkanlık seçimlerindeki adaylık yarışında yasal zafere doğru ilerlemesi olarak yorumlanıyor.
Colorado eyaletinin en üst mahkemesi, Trump'ın bir ayaklanmaya katıldığı tespitiyle, eski başkanın ABD Anayasası’nın 14. ek maddesi uyarınca yeniden aday olamayacağı kararını, 19 Aralık 2023’te almıştı. Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen aday adaylarından Trump, Colorado’da 5 Mart ön seçimlerinde oy pusulasından adının çıkarılması kararını Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak itiraz etti.
Bugün Anayasa Mahkemesi’nde düzenlenen oturumda, mahkemenin 9 yargıcı, tarafların davayla ilgili argümanlarının değerlendirdi.
Davada verilecek karar 5 Kasım seçimleri için önemli sonuçlar doğuracak. Donald Trump hali hazırda Demokrat Başkan Joe Biden'a meydan okumak için yarışan Cumhuriyetçi adaylar arasında ezici bir üstünlüğe sahip.
Davaya konu olan Anayasa’nın 14. ek maddesinin 3. fıkrası, "Birleşik Devletler Anayasası’nı destekleyeceğine" dair yemin eden ve daha sonra "buna karşı ayaklanma veya isyana karışan ya da düşmanlarına yardım veya yataklık eden" herhangi bir "Birleşik Devletler memurunun" kamu görevinde bulunmasını yasaklıyor.
Hem muhafazakâr hem de liberal yargıçlar, tartışma sırasında eyaletlerin ülke çapında bir başkanlık seçimini etkileyebilecek kapsamlı adımlar atması konusundaki endişelerini dile getirdiler. Yargıçlar, eyaletlerin yasanın 3. fıkrasındaki diskalifiye kuralını adaylara karşı nasıl düzgün bir şekilde uygulayabileceklerini değerlendirdiler. Kongre'nin bunu sağlamak için önce bir yasa çıkarması gerekip gerekmediği de tartışılan konular arasındaydı.
ABD Anayasa Mahkemesi'nin 6-3'lük muhafazakâr çoğunluğu, Trump tarafından atanan üç yargıçtan oluşuyor.
Muhafazakar Baş Yargıç John Roberts, Trump'ı Colorado'da oy pusulasından çıkarmak için dava açan dört Cumhuriyetçi seçmen ve iki bağımsız seçmeni temsil eden avukat Jason Murray'e, yargı kararının onanması halinde diğer eyaletlerin de Demokrat ya da Cumhuriyetçi adaylara karşı kendi diskalifiye işlemlerini başlatabileceklerini söyledi.
Roberts, "Başkanlık seçimini belirleyecek olan sadece bir avuç eyalet olacak. Bu oldukça ürkütücü bir sonuç" dedi.
Trump karşıtları, 6 Ocak 2021'deki Kongre Binası saldırısıyla ilgili eylemleri nedeniyle, yirmiden fazla eyalette Trump'ı seçimlerden diskalifiye etmeye çalıştı ancak bu çabalar çoğunlukla başarısız oldu.
Diğer taraftan, Maine de Trump'ı oy pusulasından çıkarma kararı aldı ancak kararın yürürlüğe koyulup koyulmaması hususunda Anayasa Mahkemesi'nin Colorado davasına karşı kararı netleşene kadar beklemeye aldı.
Liberal Yargıç Elena Kagan, Murray'e "Bence yüzleşmeniz gereken soru, kimin ABD başkanı olacağına neden tek bir eyaletin karar vermesi gerektiğidir" dedi. Kagan, "Eski bir başkanın tekrar başkan olmak için ayaklanma nedeniyle diskalifiye olup olmadığı sorusu, bana son derece ulusal geliyor" dedi.
Trump'ın atadığı muhafazakâr Yargıç Brett Kavanaugh da, 3. fıkra uyarınca eyaletlerin adayları oy pusulalarından çıkarmasının demokrasi üzerindeki etkisine odaklandı.
Kavanaugh, Murray'e "Halkın kendi belirlediği adayları seçme hakkını ve buna halkın karar vermesine izin vermeyi düşünün, çünkü sizin pozisyonunuz seçmenleri önemli ölçüde haklarından mahrum bırakma etkisine sahip" dedi.
Murray bu yorumlara verdiği yanıtta "Burada bulunmamızın nedeni Başkan Trump'ın kendisine karşı oy kullanan 80 milyon Amerikalı'nın haklarını elinden almaya çalışması ve Anayasa'nın ona bir şans daha verilmesini önlemesi" diye konuştu.
6 Ocak 2021’de Trump destekçileri polise saldırmış ve Kongre'nin Biden'ın 2020 seçim zaferini onaylamasını engellemek amacıyla Kongre binasına akın etmişti. Trump, destekçilerine önceden kışkırtıcı bir konuşma yaparak Kongre Binası'na gitmelerini ve "cehennem gibi savaşmalarını" söylemişti. Trump, daha sonra kendisine, kalabalığı durdurması için yapılan çağrıları da reddetmişti.
Duruşmaya katılmayan Trump’dan ilk açıklama geldi
Tartışmaların ardından Florida'da açıklamalarda bulunan Trump, duruşmaları dinlediğini söyledi ve "Argümanlarımızın çok çok güçlü olduğunu düşünüyorum" dedi.
Davayı Demokratlar'ın kendisini oy pusulasından uzak tutmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabasının parçası olarak göstermeye çalışan Trump, diskalifiye edilme ihtimalinin düşük olduğunu düşündüğünü belirtti. Trump, "Ben ülkemize ve Yüksek Mahkeme'ye inanan biriyim" dedi.
ABD Anayasa Mahkemesi en son 2000 yılında, dönüm noktası niteliğindeki Bush v. Gore kararıyla Cumhuriyetçi George W. Bush'un Demokrat Al Gore karşısında başkanlık koltuğuna oturduğu başkanlık yarışında bu denli merkezi bir rol oynamıştı.
Bugünkü duruşmada yargıçlar, dönemin Başyargıcı Salmon Chase tarafından kaleme alınan 1869 tarihli bir kararın, her ne kadar Chase bir alt mahkemede başkanlık yapmış olsa da, 3. fıkradaki diskalifiyenin şimdi nasıl uygulanabileceğini belirlemek için uygulanabilirliğini tartıştı.
Yargıç Kavanaugh, Chase'in 3. fıkranın uygulanması için kongre mevzuatının gerekli olduğunu tespit eden kararının, 3. fıkranın anlamı konusunda "oldukça tatmin edici" olduğunu öne sürdü.
Yargıçlar, 6 Ocak Kongre saldırısı ya da Trump'ın bu olaylardaki rolü üzerinde çok az zaman durdular ancak liberal Yargıç Ketanji Brown Jackson, Mitchell'e, saldırının bir ayaklanma olup olmadığı konusunda sorular sordu ve yaptı. "Hükümeti devirmeye yönelik kaotik bir çabanın ayaklanma olmadığını mı söylüyorsunuz?" dedi.
Mitchell de bu soruya karşılık olarak "Bu bir isyandı. Bir ayaklanma değildi. Olaylar utanç vericiydi, suç teşkil ediyordu, şiddet içeriyordu, bunların hepsi vardı, ancak bunlar 3. fıkrada kullanıldığı şekliyle bir ayaklanma olarak nitelendirilemezdi" yanıtını verdi.