Anayasa Teklifi İle Nasıl Bir Sistem Gelecek?

TBMM Başkanlığı’na sunulan ve Ocak ayında MHP’nin vereceği destek ile kabul edilmesi planlanan anayasa teklifi, sadece yürütme gücü değil yasama ve yargı güçleri ilgili de değişiklikler öngörüyor.

1982 Anayasası’nda parlamenter sistem yerine adı “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” olan Başkanlık’a geçilmesini öngören anayasa değişikliği teklifi 21 maddeden oluşuyor. Kulislerde, teklifte yargıya ilişkin düzenlemeler olmayacağı konuşuluyordu ancak teklif ile hem yargıda değişiklikler hem de seçim sisteminde değişiklikler yapılıyor.

Teklifte 1982 Anayasası’ndan Türk mevzuat sisteminde yer aldığı şekilde “2709 sayılı Kanun” olarak söz ediliyor.

Teklif itibariyle TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri 5 yılda bir aynı günde yapılacak. Dolayısıyla ABD’deki Başkanlık Sistemi’nden farklı olarak yasama gücü ile yürütme gücü eş zamanlı olarak şekillenecek.

Mevcut anayasada olduğu üzere TBMM oluşumu Genel Seçimler koşulları ve Cumhurbaşkanı’nın ilk turda belirlenmemesi halinde ikinci tur seçim yapılması halen geçerli olacak.

Amerika’nın Sesi’nin incelediği anayasa değişikliğinde başkan konumundaki Cumhurbaşkanı ile ilgili özetle şu düzenlemeler yürürlüğe girecek:

* Cumhurbaşkanı mevcut durumda olduğu gibi “devletin başı” olmaya devam edecek. Ama artık yürütme gücü de başı olacak. Başbakanlık kurumu ortadan kaldırılacak. Cumhurbaşkanı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) başkomutanı olmaya devam edecek.

* Cumhurbaşkanı, kanun niteliğinde kararname yayımlayabilecek. Kararnameler, kişi hak ve hürriyetleriyle ilgili olamayacak. Anayasa’da kanunla düzenlenmesi öngörülmüş ve mevcut durumda kanunlarda açıkça düzenlenmiş konularda kararname çıkarılamayacak. Cumhurbaşkanı, kararnameler veya kanunlar için yönetmelik de çıkarabilecek. Eğer TBMM, bir konuyu kanun ile düzenlerse o konuyla ilgili yayımlanmış Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ise hükümsüz (geçersiz) hale gelecek.

* Cumhurbaşkanı’nın bir veya birden fazla yardımcısı olabilecek.

* Cumhurbaşkanı, tek başına bakanları atayacak veya görevlerine son verebilecek.

* Cumhurbaşkanı, üst düzey kamu yöneticilerini de atayabilecek. Bu hükümde kısıtlayıcı bir ifade bulunmaması itibariyle Türkiye’deki bürokratik yapıda “üst düzey” kavramıyla pek çok atama yetkisi, tek başına Cumhurbaşkanı tarafından kullanılabilecek.

* Cumhurbaşkanı’nın bir siyasi parti ile bağı olabilecek. Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığına ilişkin madde anayasadan çıkarılacak.

* Halk oylamasıyla Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili mevcut koşullar yanı sıra en az 100 bin seçmen tarafından da Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesi de söz konusu olacak.

* Bakanlık kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilat yapısı, Cumhurbaşkanı tarafından kararname ile gerçekleştirilecek.

* Sıkıyönetim uygulaması anayasadan çıkarılacak ancak olağanüstü hal (OHAL) ilan etme yetkisi, Cumhurbaşkanı’na verilecek. OHAL ilanı kararları, Meclis’in onayına sunulacak.

* Cumhurbaşkanı’na TBMM’yi fesih yetkisi verilecek. Ancak bu durumda kendi görevi de sona erecek.

* OHAL’in uzatma süresi ise, mevcut anayasada 3 aylık periyodlarla yapılıyor. Ancak teklife göre; 4 aylık uzatmalar yapılabilecek.

Ve Cumhurbaşkanı yargılanacak

Cumhurbaşkanı artık yürütme organı başı olması ve parti bağına sahip tarafsız olmaması itibariyle mevcut anayasadan farklı şekilde yargılanabilecek. Ancak Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasında, TBMM’de çoğunluğa sahip Mevcut Anayasa’daki “Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” başlıklı 105. madde tümüyle değiştirilecek ve şu düzenlemeler hayata geçirilecek:

* Cumhurbaşkanı hakkında bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının (600 milletvekili olacak) salt çoğunluğunun (301 milletvekili) önergeyle soruşturma açılması istenebilecek.

* Meclis, Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma talebi önergesini en geç 1 ay içerisinde görüşecek. Ve üye tam sayısının (600 milletvekili) beşte üçünün (360 milletvekili) gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilecek. Hakkında soruşturma kararı verilmiş Cumhurbaşkanı ise, seçim yapılmasına karar veremeyecek.

* Soruşturma açılması halinde bugünkü anayasada Bakanlar hakkında olduğu gibi her siyasi partiden TBMM’deki sandalye sayısına bağlı olarak temsilerin yer alacağı 15 kişilik Komisyon oluşturulacak.

* Eğer Komisyon, Cumhurbaşkanı’nın yargılanması yönünde karar verirse ilgili süreç sonunda TBMM’de üye tam sayısının (600 milletvekili) üçte ikisi (400 milletvekili) gizli oyuyla Yüce Divan’a sevk edilebilecek. Bu durumda, Cumhurbaşkanı, Yüce Divan konumundaki Anayasa Mahkemesi’nde yargılanacak.

* Yüce Divan’da seçilmeye engel bir suçtan mahkum edilen Cumhurbaşkanı’nın görevi sona erecek.

* Cumhurbaşkanı’nın görevde işlediği iddia edilen suçlar ile yargılama ise görevi bittikten sonra yapılabilecek.

TBMM yapısı değişecek

* TBMM çatısı altında mevcut 550 olan milletvekili sayısı 600’e çıkarılacak.

* Anayasa’daki TBMM yetkileriyle ilgili 87’nci maddede değiştirilecek. Teklife göre; TBMM’nin mevcut anayasadaki “Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kurulu’na belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek” yetkisi elinden alınacak.

* Anayasa’da “TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları” başlıklı 98’nci maddesi de değiştirilecek. Teklife göre; maddeye, “Genel görüşme ve Meclis araştırmasına yürütme adına herhangi bir temsilci katılamaz.” hükmü eklenecek.

* Teklifte Anayasa’da “TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları” başlıklı 98’nci maddesindeki değişiklikte ayrıca “Milletvekilleri tarafından sözlü soru sorulması denetim yetkisi ortadan kalkacak mı?” sorusu da ortaya çıkıyor. Mevcut anayasada “soru” ifadesi kullanılarak yazılı ve sözlü soru sorma denetim yetkisi bulunuyor. Ancak teklifte “yazılı soru” ifadesiyle yapılan tanımlama dikkat çekiyor. Teklife göre; maddeye, “Yazılı soru; yazılı olarak en geç 15 gün içerisinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı soru sormalarından ibarettir.” ifadesi ekleniyor. Buna göre, milletvekilleri mevcut durumda yürütme başı olan Başbakan’a soru sorma yetkisine sahip iken yürütme başı olacak Cumhurbaşkanı’na soru soramayacak.

* Anayasa’daki milletvekili seçilme koşullarını düzenleyen 75’nci madde değiştirilerek, seçilme yaşı 18’e indirilecek.

* Anayasa’daki milletvekili seçilme koşullarını düzenleyen 75’nci maddede, ayrıca milletvekili seçilemeyecek kişillerle ilgili “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar” ifadesi kaldırılacak. Bunun yerine ise, “askerlikle ilişiği olanlar” ifadesi getirilecek.

* Anayasa’daki mevcut “TBMM Seçimleri’nin geriye bırakılması ve ara seçimleri” başlıklı 78’nci madde ise tümüyle değiştirilecek. Mevcut madde yerine “Yedek milletvekilliği ve seçimlerin ertelenmesi” başlıklı yeni madde getirilecek. Bu yeni maddeye göre; TBMM üyeliğinin düşmesi, düşürülmesi, ölüm ile diğer boşalma hallerinde boşalan üyelikler, aynı partinin yedek milletvekilleriyle doldurulacak. Dolayısıyla Türkiye siyasi tarihinde, yedek milletvekili kavramı gündeme gelecek.

* Savaş sebebiyle seçimleri 1 yıl erteleme yetkisi, mevcut anayasada sadece TBMM’ye ait. Teklifteki yeni 78’nci maddeye göre ise, bu yetki artık TBMM yanı sıra Cumhurbaşkanı tarafından da kullanılabilecek. Eğer savaş gerekçesi devam ederse yeniden seçim ertelemesi yapılabilecek.

* Mevcut anayasadaki “Yerel seçimlerle genel seçimler arasında bir yıl kalırsa iki seçim aynı anda gerçekleşir” hükmü çıkarılacak. Böylece yerel seçimler Mart 2019’da yapılabilecek.

* Genel Seçimler de Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile Kasım 2019’da yapılabilecek.

HSYK ve MGK yapısı da değişecek

Teklifte Anayasa’nın yargı gücüyle ilgili 9’ncu maddesine de ekleme yapılıyor. Bu maddeki, “Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır” ifadesi yerine “Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır” denilecek.

Teklife göre; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısı da yeniden düzenleniyor. HSYK’nın üye seçimi yöntemi değişecek.HSYK üyelerinin yarısını Cumhurbaşkanı, diğer yarısını Meclis seçecek. Meclis’teki HSYK üye seçimde 5’te 3 çoğunluk aranacak. İki turda bulunamazsa üye seçimi kura ile gerçekleştirilecek.

Askeri yargı tamamen kaldırılacak. Askeri yargıdan gelen üyelerin çıkarılmasıyla Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) üye sayısı 15’e indirilecek.

Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) da yapısı değişiyor. Jandarma Genel Komutanı, MGK üyeliğinden çıkarılacak.