15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Türk askeri ve sivil güvenlik kurumlarında yapılan ayıklama operasyonlarının Türkiye’nin IŞİD ve diğer terör örgütleri ile mücadele kapasitesini nasıl etkilediği konusunda Ankara ile Washington arasında bir gerilim yaşanıyor.
Ankara, terörizmle mücadelede herhangi bir zaafiyet yaşanmadığını vurgularken, Amerikalı yetkililer, ayıklamanın terörle mücadele kapasitesini etkilediği şeklindeki aksi görüşü savunuyor. Amerika Merkez Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Joseph Votel’in “Türkiye’deki muhataplarının hapse atıldığı ve Türkiye’deki gelişmelerin IŞİD’le mücadeleyi olumsuz etkilediğini” söylemesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Votel’e sert bir dille yanıt vermişti.
'Etkilenme yok'
Amerika’nın Sesi’ne açıklama yapan Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği, “darbe girişimini yapan FETÖ terör örgütünün” devlet yapısından ayıklanmasıyla ilgili sürecin devam ettiğini, komplocuların belkemiğinin ele geçirildiğini, gerekli yasal işlemlerin yapılacağını belirtti. Yapılan değerlendirmeden sonra, terörle mücadele kapasitesinin etkilenmediğinin görüldüğünün altı özellikle çizildi. Aynı açıklamada, “DEAŞ, PKK/YPG ve DHKP-C’ye karşı aldığımız önlemlerde bir azalma olmamıştır” denildi.
Darbe girişimine katılan ve Gülen hareketiyle bağlantılı askeri personel sayısının 8651 olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu rakamın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sadece yüzde 1,5 kadarına tekabül ettiği kaydedildi.
“DEAŞ ortak düşman”
Açıklamada şöyle denildi:
“Doğrudan ulusal güvenliğimizi tehdit eden DEAŞ ortak düşmanımızdır. DEAŞ saldırıları sonucu yaşamını kaybeden Türk güvenlik personeli ve sivil vatandaşlar bunun kanıtıdır. Türkiye’nin DEAŞ ve diğer terörist örgütlerle mücadele kararlılığı her zaman olduğu gibi kuvvetlidir. Bu terör örgütleri ile mücadele hiçbir aksama olmayacaktır. Türkiye, DEAŞ’a karşı mücadale eden küresel koalisyonun kollektif çabalarına katkı yapmaya kararlılıkla bağlıdır.”
Türk Büyükelçiliği’nin açıklamasında, Şubat’tan bu yana 1200 IŞİD militanının Türk topçusu tarafından “safdışı” bırakıldığı, 22 Temmuz’dan bu yana İncirlik Hava Üssü’nün IŞİD’e karşı hava operasyonları için “tamamen işlevsel” hale geldiği ve Türkiye’nin IŞİD karşıtı operasyonlara aktif olarak destek sağladığı vurgulandı. Büyükelçilik açıklamasında IŞİD yerine resmi söylemde kullanılan DEAŞ ifadesi kullanıldı.
Aynı açıklamada, 15 Temmuz’dan sonra bir IŞİD eylemcisinin yakalandığı, 18 Temmuz’dan sonra ise “38 yabancı teröristin sınırdışı edildiği” ifade edildi. Ayrıca Irak’a askeri ve insani yardımların hiçbir erteleme olmadan sürdüğüne, darbe girişiminin ardından BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın Ankara’ya resmi bir ziyaret yaptığına dikkat çekildi.
İade yarar sağlar
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada Pennsylvania eyaletinde yaşayan Fethullah Gülen’in, “15 Temmuz terörist darbe girişiminin ardındaki beyin olduğu ve bu kişinin sicili ile toplanan delillerin bunu açıkça gösterdiği” kaydedildi.
Açıklama şöyle tamamlandı:
“Yakın müttefikimiz ABD’nin Fethullah Gülen’i iade etmesini bekliyoruz. Bunu, ABD ile 60 yılı aşan ittifak ilişkimizin ve terörizmle mücadeledeki ortaklığımızın doğal bir sonucu olarak görüyoruz. Aksinin yaşanması durumunda ne olacağına ilişkin spekülasyonlar yapmak yerine, Fethullah Gülen’in hızla iade edilmesinin ülkelerimiz arasında tarih tarafından sınanmış ilişkiye sağlayacağı yararlar üzerine odaklanmayı tercih ederiz.”