AP’de Seçim Günü

Avrupa Birliği’nin ana kurumlarından biri olan Avrupa Parlamentosu yeni başkanını bugün Strasbourg’da yapılacak seçimle belirleyecek. 2014 seçimleri sonrasında yapısı radikal şekilde değişen ve Avrupa karşıtları ile aşırı uçların seslerini çok daha yoğun şekilde duyurabildiği bir platform haline gelen Avrupa Parlamentosu’nda başkanlık için tüm siyasi gruplardan aday gösterilmiş olsa da özellikle iki isim öne çıkıyor.

Avrupa Parlamentosu’nda yıllarca parlamenter olarak görev yapmış ve sonrasında Avrupa Birliği Komisyonu’nda komiser olarak görev üstlenmiş olan Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) adayı Antonio Tajani en şanslı aday olarak görülüyor. Bunun başlıca nedenini Avrupa Halk Partisi’nin Avrupa Parlamentosu’nun en büyük siyasi grubu olması oluşturuyor. Bunun yanı sıra seçimin belli bir aşamasında farklı gruplardan oy alma potansiyelinin bulunması da Tajani’nin şansını artıran unsurlar arasında yer alıyor.

Favoriler arasında olan diğer isim ise Avrupa Parlamentosu’nun ikinci büyük grubu olan Sosyalistler ve Demokratlar’ın (S&D) lideri Gianni Pittella. Her iki adayın da seçimin ilk üç turunda salt çoğunluk elde etme ihtimali düşük görüldüğünden tüm tahminler yeni başkanın dördüncü ve son turda belirleneceği yönünde yoğunlaşıyor.

Başkanlık için yarışan iki İtalyan adayı zorlayabilecek bir başka isim liberallerin lideri Guy Verhofstadt olarak görülse de Belçikalı parlamenterin ipi göğüslemek için başka gruplardan yoğun şekilde oy toplamak zorunda olması şansını azaltıyor.

Bu üç isim dışındaki adaylar ise Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Grubu’ndan Helga Stevens, Yeşiller Grubu’ndan Jean Lambert, Birleşik Sol Grup’tan Eleonora Forenza ve Uluslar ve Özgürlük Avrupası Grubu’ndan Laurentiu Rebega.

Avrupa Parlamentosu’nda aşırı akımlara geçit vermemek ve belli bir istikrarı korumak amacıyla EPP ve S&D arasında yıllardır bir tür gayriresmi koalisyon söz konusuydu. Bu protokol kapsamında da bu seçimlerde S&D’nin EPP’nin adayına destek olması öngörülüyordu. Ancak S&D, Pittella’yı aday göstererek bu uzlaşıyı sonlandırdı.

Bu adıma gerekçe olarak ise hem Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in hem de Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk’un EPP ailesinden olması ve Avrupa Parlamentosu Başkanı’nın da EPP’den seçilmesi halinde ‘tüm kurumların tek bir siyasi çizgiye emanet edilmiş’ olacağı gösterildi. EPP bu yaklaşıma sert tepki gösterse de S&D tavrını değiştirmedi.

Avrupa Parlamentosu’nun 751 üyesi tarafından seçilecek ve 2019’a kadar görev yapan yeni başkanı oldukça yoğun ve sıkıntılı bir gündem bekliyor.