Avrupa Parlamentosu, Türkiye’deki gazetecilerin durumuna ilişkin olarak siyasi gruplar tarafından hazırlanan ortak kararı oylayarak kabul etti. 15 Temmuz darbe girişiminin güçlü şekilde kınanıp, meşru kurumlara desteğin beyan edildiği belgede, haklarında suç işlediklerine dair somut delil olmaksızın tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılması isteniyor.
Türk hükümetinin darbe girişimine karşılık verme hak ve sorumluluğunu tanıyan Avrupa Parlamentosu’nun Strazburg’daki Genel Kurul oturumunda oy çokluğuyla kabul edilen belgede, gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinin içeriği ya da sözde bağlantıları nedeniyle tutuklanmamaları gerektiği vurgulanıyor.
Halen tutuklu olan Nazlı Ilıcak, Şahin Alpay, Aslı Erdoğan, Murat Aksoy, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’a atıf yapılan kararda, adil yargı süreci, suçsuzluk karinesi ve yargı bağımsızlığı gibi özgür ve çoğulcu basının da demokrasinin esas unsuru olduğu hatırlatıldı.
İfade ve medya özgürlüğünün, demokrasinin ve açık toplumun temel unsurları arasında olduğu belirtilen karar tasarısında, olağanüstü hal önlemlerinin ifade özgürlüğünü kısıtlamak için kullanılmaması çağrısı da yapıldı.
Darbe girişimiyle ilgili soruşturmaların somut kanıtlar üzerinden yürütülmesini isteyen Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin gerçek bir terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulamakla birlikte Terörle Mücadele Yasası’nın ifade özgürlüklerini kullanan gazetecileri cezalandırmak için kullanılmamasını talep etti.
Olağanüstü hal önlemlerinin, yurt dışına kaçan gazetecilerin ailelerinin pasaportlara el koyma ve geçici olarak gözaltına alma gibi yöntemlerle taciz etme amacıyla kullanılmasından üzüntü duyulduğunun vurgulandığı belgede, kapatılan 150’den fazla medya organının yeniden açılması, bağımsızlıklarının sağlanması ve işten atılanların uygun yöntemlerle işlerine dönmesinin sağlanması çağrısı yapıldı.
Kararın tartışıldığı dünkü oturumda ise Türkiye’de ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanında yaşanan gelişmelerin endişe verici olduğunun altı çizildi.