2017 yılı Ağustos ayında Myanmar ordusunun Arakan'da başlattığı etnik temizlik operasyonu, yüzbinlerce Arakanlı Müslüman'ın komşu Bangladeş'e kaçmasına yol açmıştı. Ağır psikolojik travmaya maruz kalan Arakanlı Müslümanların tedavisi, Bangladeş'teki mülteci kamplarında karşı karşıya kalınan en büyük zorluklardan biri. Memleketlerini terk eden Arakanlılar'ın yüzde 56'sınınsa çocuk olduğu tahmin ediliyor.
Dünyanın en büyük mülteci kampı Kutupalong'daki bir sağlık kliniğinde keyifli vakit geçiren çocukların sesleri yükseliyor.
Ancak bu çocukların çoğunun Myanmar Ordusu'ndan kaçarken tanık oldukları vahşeti göz önüne getirmek çok zor.
Birleşmiş Milletler Mülteci Dairesi’nden psikolog Mahmouda, ”Myanmar'dan Bangladeş'e akın eden dalganın içinde yaşadıkları ve başlarına gelen dehşet verici olaylar yüzünden ilk başlarda konuşamıyorlardı bile. Çok acı yaşamışlardı. Ancak şimdi yavaş yavaş acıyla başa çıkma mekanizmaları geliştiriyorlar. Dayanıklılıklarını geliştirmeleri için onlara yardım ediyoruz” diyor.
Yeni program, çocukları, akranlarını desteklemeye, kendilerini rahatsız eden konuları açıkça dile getirmeye teşvik ediyor.
Kendilerini tanıtırken hayvan taklidi yapmak gibi bazı oyunlar, özellikle anksiyete yaşayan çocuklar için buzların çözülmesini sağlıyor.
Arakanlı çocuk Jannat Arad, ”Buraya çalışmaya geliyoruz, liderler bizi eğitiyor. İlk önce bunalımlı olmamamız, kendimizi rahat hissetmemiz gerekiyor. İkinci olarak eğer mutsuzsak ve kafamızı kurcalayan meseleler varsa bunları yetişkinlerle paylaşıyoruz. Üçüncüsü de yardıma ihtiyacımız olduğunda destek almaktan utanç duymamak. Bizler insanız ve desteğe ihtiyacımız var. Sorunları içimize atmamalıyız, konuşup kafamızı boşaltmalıyız” diyor.
Herkes, geçmişin ruhsal etkilerini taşıyor. 13 yaşındaki Muhammed Rashel için yetişkinlerin çocuklara bağırmaması çok önemli.
Muhammed, ”Yetişkinleri, çocuklara karşı sert ses tonu kullanmamaları konusunda uyarmak istiyorum çünkü çocuklar üzülebilir. Çocuklarla konuşmaya başlamadan önce onları üzmemek için dikkatli olmalılar” ifadelerini kullanıyorlar.
Terapi seanslarını yürütmek için seçilen Arakanlı gençler, geçmişte yaşananlara takılmadan gündelik zorluklarla başa çıkmaya odaklanıyor.
Terapi grubu lideri Seyfül İslam,”Çocukların çoğunun akıl sağlığı sorunu var. Yemek yiyemiyorlar, uyuyamıyorlar. Sadece Myanmar'da geçmişte olanları düşünüyorlar. Bazı çocukların anne babaları, kız ve erkek kardeşleri öldürülmüştü. Bu nedenle bunalımdalar, travma yaşadılar” diyor.
Yeni nesil Arakanlı Müslüman gençler acılarla başa çıkmaya çalışırken yardım örgütleri, şu anda yaşanan ve gelecekte ortaya çıkabilecek akıl hastalıklarının tedavisi konusunda bilinçlenme sağlamaya çalışıyor.