Asgari ücret pazarlığında “enflasyon” gerekçesiyle farklı beklentiler masada

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın evsahipliğinde toplandı.

Türkiye’de taban ücret kabul edilmesi nedeniyle tüm emekçiler için aylık geçinme tutarı olan asgari ücret konusunda taraflar “enflasyon” hatırlatması yapıyor ancak işçiler yüksek, işverenler ise düşük oranda artış talep ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın evsahipliğinde bugün Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılında uygulanacak yeni asgari ücreti belirlemek amacıyla ilk toplantısını düzenledi.

Yasal mevzuat uyarınca asgari ücreti belirlemekle görevli komisyon, işçi, işveren ve hükümet cephesinden beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşuyor. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hangi tarafta oy kullandığı belirleyici oluyor dolayısıyla asgari ücrette son sözü aslında hükümet söylüyor.

İlgili Haberler Asgari ücret maratonu başlıyor: Masada olmayan DİSK yoksulluk sınırının dikkate alınmasını talep etti

Komisyonda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olarak Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsil ediyor.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 15 kişiden oluşuyor.

TÜRK-İŞ, geçtiğimiz yıl olduğu üzere sendika yönetiminin yanısıra sendikalı işçiler ile toplantıya katıldı. Bu kapsamda, aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, Karayolları Genel Müdürlüğü'nde görevli taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven’in katılımıyla bu yıl müzakere yürütülecek.

Bakan Işıkhan: “Alın teriyle sermaye arasında çatışmacı anlayışı reddediyoruz”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise, bugünkü toplantının açılışında, TÜRK-İŞ’in yanısıra DİSK ve HAK-İŞ’in de paylaştığı “asgari ücret belirlendiğinde Türkiye’deki genel ücret seviyesi ve taban ücret belirleniyor” yaklaşımına karşı çıktı.

“Asgari ücret genel seviyeyi değil, çalışanlara ödenecek minimum seviyeyi belirtir” diyen Işıkhan, “Bizim vizyonumuzda alın teri kutsaldır, sermaye ise kalkınmanın motor gücüdür. İşçinin emeğiyle işverenin yatırım gücünü aynı potada birleştiren bir düzen Türkiye'nin kalkınması için hareket noktası olacaktır. Bizler alın teriyle sermayeyi karşı karşıya getiren çatışmacı anlayışı reddediyoruz. Çünkü Türkiye'nin büyük kalkınma hamlesini ancak işçi ve işverenin el ele verdiği düzenle gerçekleştirebiliriz” görüşünü savundu.

Işıkhan, “Enflasyon oranı, vatandaşlarımızın satın alma gücü, işgücü piyasalarının ihtiyaçları, ekonomik büyüme gibi koşulları analiz ederek hem işçi hem de işveren taraflarının memnuniyetlerini gözeten adil bir asgari ücret belirlenmesini ümit ediyoruz. Asgari ücrete yapılan artışlar enflasyona karşı kalkan olmakla kalmamış satın alma gücünü artırmıştır” dedi.

TÜRK-İŞ: “Hükümetten veya işverenden rakam önerisini bekliyoruz”

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ise, bugünkü toplantı bitiminde, masaya herhangi bir rakam önerisi getirilmediğini açıkladı.

“Rakamı hükümetten veya işverenden bekliyoruz” diyen Ağar, “İnsanlarımız ev kiralarını veremez hale geldi. Biz ülkemizi milletimizi seviyoruz. Bizi de sevsinler. Yüzümüz asık kalmasın. Önümüzdeki toplantıda bir ücret belirlenirse ona göre hareket edelim” açıklamasında bulundu.

Ağar, Komisyon’un 16 Aralık Pazartesi günü saat 14.00’te ikinci kez toplanacağını belirterek, bu yıl üçüncü toplantıda karar çıkabileceğini de kaydetti.

Ayrıca TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, Türkiye’deki sendikalı işçileri temsil etmekte olan konfederasyonlar olarak 2024 yılı başında belirlenmiş asgari ücret ile aylardır geçim sağlanamadığını bildirdi.

Ortak açıklamada, enflasyon karşısında asgari ücreti erimekten korumak için yıl içinde güncellenecek şekilde ve vergi diliminde adaleti sağlamak üzere kararlar alınması çağrısı yaptı.

Çerkezoğlu: “Asgari ücret 36 bin lira olmalı, yıl içinde yeniden değerlendirilmeli”

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu ise, bugünkü açıklamasında, “Asgari ücretlinin 2024 yılı boyunca enflasyon karşısındaki toplam kaybı 55 bin liraya ulaşmış durumda. Bu nedenle asgari ücreti yılbaşı öncesinde belirledikten sonra 2024 yılında olduğu üzere yıl boyunca asgari ücretli çalışanları enflasyon karşısında eriyip yok olan ücretle yaşamaya mahkum etmek kabul edilemez” tepkisini paylaştı.

DİSK’in 2025 yılı için bu ay belirlenecek asgari ücret rakamını 36 bin lira olarak talep ettiğini kaydeden Çerkezoğlu, yıl ortasında da enflasyon dikkate alınarak, bunun mutlaka yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Çerkezoğlu’na göre, aksi takdirde işçiler ilk ayları yokluk sınırı altında gelirle yaşadıktan sonra geri kalan aylarda açlık sınırı altında hayatta kalmaya çalışacak.

TİSK asgari ücretteki artış ile enflasyonda artış olacağı görüşünde

Asgari ücret pazarlığı masasında işveren tarafı temsilcisi TİSK ise, bugünkü komisyon toplantısında, enflasyonla mücadele için asgari ücrette sınırlı artış yapılması görüşünü savundu.

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, “Öncelikli olarak Orta Vadeli Program’ın temel amacı olan enflasyon ile mücadeleye odaklanmamız gereken bir süreçten geçiyoruz. Enflasyon sadece ekonomik istikrarı değil, tüm kesimlerin refahını etkileyen ana unsurlardan biri. Şu anda yaşadığımız enflasyonun ana sebepleri olan fiyatlama davranışlarına, beklentiler kaynaklı unsurlara, arz ve maliyet yönlü sorunların çözümüne öncelik vermeli; para, maliye ve gelirler politikalarının güçlü eşgüdümü sağlamalıyız. Bu dönem her dönemden daha zor ancak önceliğimiz hep birlikte enflasyonla mücadeleye destek vermek olmalıdır. Biz de bu süreci en kolay şekilde atlatmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Koç, “Bizler için çalışma hayatındaki uyum siyaset üstüdür. Asgari ücretin, küresel konjonktürü ve günümüz gerçeklerini dikkate almayan polemiklere malzeme edilmemesi gerektiğine gönülden inanıyoruz. Süreci en hızlı biçimde sonuçlandırarak ülke gündeminden çıkarmayı istiyoruz” diye ekledi.

Cevdet Yılmaz asgari ücretli sayısındaki fazlalığı sorguladı, artışın yeterli olduğunu savundu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise, Bakan Işıkhan’ın asgari ücret için “genel ücret seviyesi değil” demesine rağmen Türkiye’de işçilerden yüzde 42’sinin asgari ücretli olduğunu açıkladı.

Bununla birlikte, Yılmaz, ülkedeki işgücüne bakıldığında çalışanlardan yüzde 42’si asgari ücretli gözükse de bunun gerçekçi olmadığını söyledi. Çalışanlara kayıt dışı ödeme yapıldığını ve bunun tespit edilmesi gerektiğini anlatan Yılmaz’a göre; Türkiye’de dolar bazında asgari ücret artışı oldukça yüksek oranda gerçekleşti.

Yılmaz, dünkü TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’yla ilgili görüşmelerde, “2022 yılı Ocak ayı itibarıyla asgari ücreti vergi dışı tuttuk. Bu imkandan asgari ücrete kadar tüm gelir grupları yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2025 yılında 810,4 milyar lira gelir vergisi ve 42,6 milyar lira damga vergisi olmak üzere toplam 853 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Bu tutar tek başına toplam vergi harcamasının yüzde 28,4’ünü oluşturmaktadır” bilgisini verdi.

Emekçi ücretleriyle ilgili artışlara dolar bazında bakılsa dahi yüksek artış yapıldığını savunan Yılmaz, “2002 Aralık-2024 Temmuz dönemini esas alırsak asgari ücrette reel olarak yüzde 268 artış yapılmış. En düşük SSK emekli aylığı reel olarak yüzde 111 artmış, en düşük Bağ-Kur tarım emekli aylığı yüzde 656 artmış, en düşük Bağ-Kur esnaf emekli aylığı reel olarak yüzde 232 artmış. Dolar ve avro bazında asgari ücretten bahseden arkadaşlar oldu. 2002 yılında asgari ücret 114 dolarmış, 2024 yılına geldiğimizde bu 512 dolara çıkmış durumda. Bu, ele geçen para anlamında, işverene maliyeti anlamında bakarsanız 700 doların üzerinde. Dolar bazında asgari ücret artışı yüzde 347 seviyesindedir. 2002 yılında 122 avroymuş asgari ücret, bu yıl 429 avro seviyesine gelmiş durumda. Şu anda bir müzakere süreci var, burada bir denge bulunacaktır diye inanıyorum. Bir taraftan çalışanlarımızın talepleri var, diğer taraftan küçük işletmeler başta olmak üzere işletmelerin ayakta kalmasını sağlayacak ama çalışanlarımızın da taleplerini karşılayacak bir yaklaşımın mutlaka gözetileceğini düşünüyorum” dedi.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş olarak hesaplanıyor.

Türkiye’de mevcut asgari ücret 17 bin 2 lira uygulanıyor

Bu ay sonunda 2025 yılı için ne kadar artacağına karar verilecek olan asgari ücret ise, 1 Ocak 2024 itibariyle halen bir işçi için aylık brüt 20 bin 2 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 17 bin 2 lira 12 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş olarak hesaplanıyor. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.