Amerika’da Corona virüsü aşısını “kesinlikle olmayacağını” söyleyenlerin büyük bir çoğunluğu beyazlardan ve Cumhuriyetçiler’den oluşuyor.
Kaiser Aile Vakfı’nın (KFF) bir anketinin sonuçlarına göre, henüz aşı olmayan Amerikalılar arasında bir süre bekleyip, aşı olanlarda bir sorun olmadığından emin olmak isteyenler ise ağırlıklı olarak Siyah ve Latin.
Başkan Joe Biden, Amerika’nın Bağımsızlık Günü olarak kutlanan 4 Temmuz’a kadar ülke nüfusunun yüzde 70’inin en az bir doz aşı olmasını hedeflemişti.
Ancak şu ana kadar ülkedekilerin üçte biri henüz hiç Corona aşısı olmadı ve bu kişilerin kararı, ırk ve siyasi görüşe bağlı olarak değişiyor.
Aşı karşıtları arasında beyazların oranı yüzde 69
Amerikalılar arasında kesinlikle aşı olmayacağını söyleyenlerin oranı yüzde 14. Ancak bu gruptakilerin yüzde 69’unun beyaz olması dikkat çekiyor. Aşıyı tamamen reddedenler arasında Siyahlar’ın oranı 7, Latinler’in ise yüzde 12. Aşıya karşı olanların yüzde 58’inin Cumhuriyetçi olduğu da anket sonuçlarında göze çarpan ayrıntılar arasında. Demokratlar ise bu grubun yüzde 18’ini oluşturuyor.
KFF’nin Toplumsal Görüş ve Anket Araştırmaları biriminden sorumlu direktörü Liz Hamel, “Pandeminin başlangıcından bu yana sadece aşıyla ilgili değil, Corona virüsüne bakış açısında bile siyasi görüş ayrılıkları gördük” diyor.
Eski Başkan Donald Trump’ın görevdeyken yaptığı açıklamalarda, medyanın pandeminin ciddiyetini abarttığına yönelik iddialarda bulunduğunu hatırlatan Hamel, Cumhuriyetçiler’in bu tür iddialara Demokratlar’a kıyasla daha fazla inandığını söylüyor ve ekliyor: “Pandeminin abartıldığını düşünenlerin aşı olmak istememe olasılığı çok daha fazla.”
Aşı olmak istemeyenlerin yarısından fazlası buna ihtiyaçları olmadığı görüşünde.
KFF’nin anketine katılanların yüzde 10’u, aşı olmadan önce bir süre beklemeyi tercih ediyor.
‘Bekleyip görmek isteyenler’ arasında ise Siyah olanların oranı yüzde 18, Latinler’in yüzde 22. Kesinlikle aşı olmak istemeyen Siyahlar katılımcıların yüzde 7’sini, Latinler yüzde 12’sini oluşturuyor.
Araştırmalar ayrıca aşıya ‘kesinlikle karşı’ olanların oranında bir değişiklik olmadığını ancak ‘bekleyip görmeyi tercih edenlerin’ oranının Aralık ayından bu yana düştüğünü gösteriyor.
Uzmanlar, henüz aşı olmayanlara ulaşmanın zor olduğunu ancak aşı programı aynı hızla devam ettiğinden aşı olanların sayısındaki artışın da devam edeceğini umuyor.
Aşı karşıtlığının en büyük nedeni ‘güvensizlik’
Aşı olmaya karşı olanların büyük bir çoğunluğunun bu yaklaşımının nedeni ise aşıların yan etkileriyle ilgili endişeler.
Şu an kullanımda olan tüm aşılar ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) acil durum onayı alan aşılar. Bu da diğer aşılara kıyasla daha az güvenlik kriterine tabi tutuldukları anlamına geliyor.
‘Bekleyip görmeyi tercih eden’ gruptakiler, ankete verdikleri yanıtta, aşıların FDA’den tam onay alması halinde aşı olmaya daha çabuk karar verebileceklerini belirtti.
Sağlık yetkilileri, aşı olma oranının düşük olduğu toplulukların liderleri, işletme sahipleri ve gönüllüleriyle görüşerek onları, bu toplulukları aşı olmaya ikna etmeleri için teşvik ediyor.
Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Aşı Erişim Merkezi’nden uzman Rupali Limaye, bununla ilgili olarak, “Bazıları bedava bir tatlıyla ikna olabilir, bazılarına ise, örneğin üniversite bursu gibi büyük bir ödül vermek gerekebilir” diyor.
Aşı olmayanların yüzde 3’ünün erişimi yok
KFF’nin anket sonuçlarına göre, aşı olmayanların yüzde 3’ü için aşıya erişim hala sorunlu. Bu kesim, ‘mümkün olduğunca kısa bir süre içinde’ aşı olmak istiyor.
Her ne kadar bu kesim çok küçük bir oranda olsa da, Limaye’ye göre aşı olanların sayısında olan en ufak artış bile önemli.
Düşük maaşla çalışanların aşı olmayla ilgili kaygısı ise aşı için zaman ayırmak ve yan etkilerinden dolayı işten uzak kalmak.
Limaye, bu grubun tek dozluk J&J aşısını tercih edebileceğini söylüyor.
Limeye, işverenlerin çalışanlarına aşı imkanı yaratmasının da aşılama oranının artmasına yardımcı olabileceği görüşünde.
KFF’den Hamel de bu tür girişimlerin, ‘bekleyip görmeyi tercih eden’ gruptakilerin aşı olmasını hızlandıracağını söylüyor.
KFF’nin 8-21 Haziran tarihleri arasında 1,888 yetişkin Amerikalı ile telefon üzerinden yaptığı anketin hata payı yüzde 3.