Avrupa Birliği'nden Krizle Mücadele Reçetesi

Avrupa Birliği'nden Krizle Mücadele Reçetesi

Avrupa Birliği liderleri Brüksel'deki zirvede, ekonomik krizle mücadele reçetesi üzerinde anlaşmaya vardı.

Son dönemde neredeyse tüm zamanını krizle mücadeleye ayıran ve günlerdir çok sıkı bir pazarlık içinde olan Euro Bölgesi liderleri, Brüksel’de sabaha karşı sonlanan zirvede kapsamlı bir uzlaşıya vardı.

Herkesin durumun ciddiyetinin ve giderek sistemik bir boyut kazandığının farkında olduğunu söyleyen Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, tehdidin kontrol altına alınması gerektiğini, bu nedenle de eylem gerektiren dört alanda önemli kararlara imza atıldığını söyledi.

Euro Bölgesi liderlerinin üzerinde uzlaşıya vardıkları noktalardan ilkini, krizin tam odağında yer alan Yunanistan’la ilgili olanı oluşturuyor. Euro Bölgesi liderleri, Yunanistan’ın borcunu döndürme kapasitesinin erimesi nedeniyle Temmuz ayından bu yana Atina’nın borçlarının bir kısmının silinmesi için bankalarla temas halindeydi. Temmuz ayındaki öneri borcun yüzde 21’inin kesilmesi yönündeydi. Daha sonraki gelişmeler ise beklentiyi yüzde 60 seviyesine çıkardı. Bankalar ise yüzde 40’lık bir kesintiye sıcak bakabileceklerinin sinyalini verdi. Brüksel’deki zirvede de en sıkıntılı konuyu bu kesinti oluşturdu. Bankalar yüzde 40’ın üstüne çıkmama, Avrupa Birliği ise yüzde 50’nin altına inmeme çabası içine girdi.

Bu konuda tıkanıklık yaşanınca Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel devreye girerek bankacılık sektörü yetkilileriyle doğrudan görüştü. Sarkozy, görüşmenin anlaşma çıkmaması halinde bir felaketle karşı karşıya kalma sorumluluğunu taşıyacak olan insanlar arasında gerçekleştiğini ve uzlaşmaya varıldığını söyledi. Varılan uzlaşmaya göre bankalar ellerindeki Yunan tahvillerinin değerini yüzde 50 oranında kırpacak. Bu da Yunanistan’ın borcunun 102,5 milyar Euro tutarındaki bölümünün silinmesi anlamına geliyor.

Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu, Yunanistan için 100 milyar Euro düzeyindeki yeni bir yardım paketini de devreye sokma konusunda anlaştı. Yunanistan Başbakanı George Papandreu da alınan kararlardan memnun. Papandreu, Yunanistan için yeni bir günün başladığını söyledi.

Zirveden çıkan bir başka önemli kararı da krizin yayılmasının önlenmesinde kullanılan Avrupa Mali İstikrar Fonu’nun güçlendirilmesi oluşturdu. Mevcut kapasitesi 440 milyar Euro olan fonun kaynakları 1 trilyon Euro düzeyine çıkarılacak. Bunun için Çin başta olmak üzere yüksek cari fazlaya sahip ülkelerden sermaye çekilecek ve AB, üyelerinin hazine kağıtlarına yapılacak yatırımlara fon üzerinden güvence sunacak.

Kriz nedeniyle zorda olan bankacılık sektörünün güçlendirilmesi ve bankaların yeniden sermayelendirilmesi de liderlerin somut adım attıkları bir başka başlığı oluşturdu. Varılan uzlaşıya göre olası krizlere karşı dayanıklılığın artırılması için AB'deki bankaların sermaye yeterlilik oranlarını 30 Haziran 2012 tarihine kadar yüzde 9’a yükseltmesi gerekecek. Bankalar, sermaye artırımı için öncelikle özel sektör kaynaklarına başvurma yoluna gidecek. Bunda başarı sağlanmaz ve gerek görülürse devletler devreye girecek. Bu da yeterli olmaz ve ülkelerin mali istikrarına zarar verecek bir boyut oluşursa Avrupa Mali İstikrar Fonu devreye girecek.

Ekonomisi sallantıda olan ve bir sonraki domino taşı olacağı gözüyle bakılan İtalya da bütçe konsolidasyonu ve yapısal reformlar konusunda somut adım atacağı taahhüdünde bulundu. Euro Bölgesi, Portekiz, İrlanda ve İspanya’nın yanı sıra İtalya’yı da yakın takipte tutacak.

Avrupa Birliği’nin “kader zirvesi” olarak tanımlanan toplantısının ardından gözler 3-4 Kasım’da Fransa’nın Cannes şehrinde yapılacak G-20 Zirvesi’ne çevrildi. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, G-20 toplantısında Avrupa’nın ortaklarına ve vatandaşlarına parasal birliği gerçek bir ekonomik birliğe dönüştürmeye hazır olduğunu göstereceğini söyledi.