BERLİN - Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Avrupa Birliği‘nin (AB) Türkiye ile 18 yıl önce başlayan, ancak beş yıldır dondurulmuş durumda olan müzakere sürecinin resmen sonlandırılmasını istedi. Alman Die Welt gazetesinin sorularını yanıtlayan Nehammer, "Birbirimize karşı dürüst davranmamız önemli" diyerek, AB‘nin Türkiye'nin birliğe katılma şansının olmadığını açıkça ifade etmesi gerektiğini söyledi.
"İyi komşuluk ilişkileri için başka bir yol bulunmalı ve AB ile Türkiye arasında, ekonomik ve siyasi konularda karşılıklı güven ve işbirliğine dayalı yeni bir ortaklık kurulmalıdır" diyen Avusturya Başbakanı, "Ankara ile Brüksel arasında daha fazla yakınlaşmadan yanayız, ancak Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği Avusturya için kesinlikle kabullenilmeyecek bir durum" şeklinde konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
"Türkiye AB için çok önemli bir ortak olmaya devam ediyor"
Muhafazakar iktidar partisi Avusturya Halk Partisi (ÖVP) lideri de olan Nehammer Die Welt'e verdiği mülakatta, "Türkiye AB için çok önemli bir ortak olmaya devam ediyor. Türkiye ve Avusturya şu anda iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için ikili düzeyde başarılı bir şekilde birlikte çalışıyor. Yakın gelecekte Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de bir araya geleceğiz" ifadesini de kullandı.
Ukrayna savaşıyla ilgili olarak da konuşan Nehammer, Rusya'nın uluslararası hukuka aykırı saldırısının ardından halkın çektiği acılara son vermek için ateşkes yapılmasını önerirken, olası ateşkes ve barış müzakerelerine Türkiye’nin de dahil edilmesini istedi.
Aralık 2021’de Avusturya’da hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılan eski Başbakan Sebastian Kurz'un siyaseti bırakmasının ardından başbakanlığa getirilen Nehammer, göreve başlamasından kısa bir süre sonra "Türkiye ile ilişkileri daha iyi bir seviyeye taşıyacağız. Bu bizim için pek çok açıdan çok önemli" şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Hakan Fidan ilişkilerin üyelik perspektifi temelinde canlandırılması çağrısında bulunmuştu
Karl Nehammer’in Türkiye ile müzakerelerin durdurulması yönündeki çağrısının, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın geçen haftaki "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin önünün açılması ilişkilerimizin üyelik perspektifi temelinde yeniden canlandırılması elzemdir. AB, Türkiye'yi müzakere eden bir aday ülke olarak görmeli ve ahde vefa etkisinin gereklerini yerine getirmelidir" şeklindeki açıklamasının hemen ardından gelmesi dikkat çekti.
Fidan, Ankara'da Avrupa Birliği Komisyonu‘nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile ortak basın toplantısında, "AB'den ilişkilerimizin ilerlemesi için gerekli iradeyi sergilemelerini ve daha cesur davranabilmelerini istiyoruz" demişti.
Avusturya, Türkiye’nin AB üyeliğine uzun süredir karşı
Avusturya, Türkiye’nin AB sürecine uzun bir süredir karşı tavır alan ülkelerin başında geliyor. Nitekim 2005 yılında başlayan Türkiye ile katılım müzakereleri için hazırlanan çerçeve belgeye Avusturya'nın ısrarı ile üyelik dışı alternatiflerin gündeme geleceği ibaresi eklenmişti.
Avusturya Dışişleri Bakanı Aleksander Schallenberg, geçen Temmuz ayında Brüksel'de düzenlenen AB Dışişleri Bakanları toplantısı çerçevesinde, ülkesinin Türkiye'ye ilişkin pozisyonun "çok net" olduğunu söyleyerek, "Aslında yıllardır ölü olan katılım müzakereleri illüzyonu yerine Türkiye ile pragmatik, işlevsel bir komşuluk ilişkisi kurmalıyız" demişti.
2018’de Avusturya Başbakanı olan Sebastian Kurz, göreve gelmesinin hemen ardından, "Türkiye ile yürütülen AB üyelik müzakereleri vakit geçirilmeksizin durdurulmalıdır. Türkiye, son yıllarda sürekli olarak Avrupa ve değerlerinden uzaklaşıyor. Aynı zamanda AB ile Türkiye arasında komşuluk temelinde farklı işbirliği seçeneklerinin bulunmasına odaklanmamız gerekiyor" değerlendirmesini yapmıştı.
Almanya AB sürecinde yeni bir başlangıç istiyor
Avusturya üyelik müzakereleri konusunda sert tavrını sürdürürken, Alman hükümetinden ise son zamanlarda, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında ilişkilerin geliştirilmesi konusunda olumlu sinyaller geliyor.
Türkiye'de yapılan seçimlerin ardından Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yeni ve iyi işbirlikleri için imkanları kullanmak istediklerini duyuran Başbakan Olaf Scholz, 14 Temmuz’da geleneksel olarak yaz tatili öncesinde düzenlenen basın konferansında da, "AB ile Türkiye ve Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi yönde gelişmesi için" çaba göstereceğini açıkladı.
AB Komisyonu'nun Türkiye ile ilişkilerin durumunu ve AB ile Türkiye arasındaki işbirliğinin yeniden nasıl geliştirilip, ilerletebileceği konusunda rapor hazırlamakla görevlendirildiğini de hatırlatan Scholz, bu raporun "AB ile Türkiye arasında yeni, daha iyi ve daha da iyileştirilmiş ilişkiler için yeni bir başlangıç yapma" umuduyla bağlantılı olduğunu da söyledi.
Başbakan Scholz, G20 Liderler Zirvesi kapsamında bulunduğu Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya geldi. Görüşme sonrasında, Türkiye-AB diyalog mekanizmasının yeniden işletilmesinin gündeme geldiği açıklandı.
Türkiye 1999 yılından bu yana AB adayı; müzakereler ise Aralık 2005'te başladı. 2018 yılından bu yana ise müzakereler askıya alınmış durumda. Bu süreç öncesinde 35 müzakere faslından 16'sı açıldı, ancak bugüne kadar sadece bir tanesi kapatıldı.