MHP Parti Tüzüğü’nde ciddi değişikliklere imza atan 6. Olağanüstü Kongre toplantısını iptal ettirmek üzere MHP Genel Merkezi’nce başvuru yapılmayacağı açıklandı.
MHP’de bugün Yargıtay’ın kararı çerçevesinde olağanüstü kongre Çağrı Heyeti davetiyle toplandı ve 119 maddelik parti tüzüğünde değişiklikler yapıldı. Bugüne değin muhaliflerce olağanüstü kongre toplanmasına yargı yoluyla direndiği gözlemlenen MHP Genel Merkezi Yönetimi’nin ne yapacağı ise merak konusu oldu.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, bugün Çağrı Heyeti’nin davetiyle muhaliflerce düzenlenen kongreyi genel merkezden takip etti. MHP Genel Merkezi yönetimi, kongreye ilişkin “7 fahiş hata tespit edildi” yönünde açıklamalar yaptı. Buna göre, bugünkü kongrede 'delege sayısı', 'kongrenin yapıldığı adres', 'yasa dışı şekilde gündeme madde eklenmesi' ve 'Çağrı Heyeti'nin tutumu' gibi başlıklarda hatalar tespit edildi. MHP yönetimi, kendilerine bugünkü kongrede Noter onaylı 495 delege imzası olduğu bilgisi geldiğini de ifade etti. MHP yönetimi, bugünkü kongre için “yok hükmünde” değerlendirmesini yineledi.
MHP Genel Merkezi’nin avukatı Yücel Bulut da, Twitter aracılığıyla beyanda bulundu. Bulut, sosyal medya mesajında, “MHP Genel Merkezi, 19 Haziran 2016 tarihli ‘olağanüstü genel kurula’ ilişkin yargı yoluna başvurmayacaktır” dedi.
Meral Akşener’e suçlama
Yarıştaki adaylardan Sinan Oğan, kongrede aslında bugün daha kısa ve öz bir tüzük değişikliği yapılması gerektiğini ifade etti. Oğan, “Bunu yaptığımız takdirde bu tür Gemerek mahkemelerinin önünü kesmiş olurduk. Bugün getirilen çok sayıda tüzük değişikliği elbette ki her birisi için ayrı ayrı mahkemeyi beraberinde getirebilir. İnşallah genel merkez yapmaz bunu. Ama genel merkezimizi de az çok tanıyoruz. Dolayısıyla da genel merkez bir hukuk süreci başlatacak gibi görünüyor” diye konuştu.
Adaylardan Koray Aydın da, “Tüzük değişikliği ile ilgili hazırlanan önergelerden haberdar olamadık. Meral Akşener ekibi her zaman yaptığını yaptı. Biz de tecrübemizle katkı yapabilirdik. Ama önemli olan bizim istediğimiz olağanüstü seçimli kurultay kararının çıkmasıydı. Halbuki hangi maddelerin değiştirileceği konusunda daha önce çalışma yapılmıştı. Onlara uygun olarak hukuk dilinin oluşturulması, hata payının ortadan kaldırılması ve mahkemede iptale neden olabilecek olayların ortadan kaldırılması için takım çalışması zorunluydu. Ama bunun yapılmaması temel eksiklik. Delegeyi gördünüz, birlik istiyor. Ama delegenin bu iradesine rağmen 'Ben yaptım oldu' mantığıyla hareket eden zihniyetle karşı karşıyayız. Şiddetle karşıyız” dedi.-
Aydın, ayrıca “Buradan kim seçilirse başbakan olacak. Kitlelere bu yayıldı ve kabul edildi. Kendimin seçileceğini düşünüyorum. Kendimi Türkiye'nin başbakanı olarak görerek diyorum ki; Cenab-ı Allah bana nasip ettiğinde Siyasi Partiler Yasası’nı, Dernekler Kanunu’nu, medeni hukuktaki bu işle ilgili ne kadar kanun maddesi varsa, onları tek tek gözden geçirileceğini, insanı köleleştiren, düşünme yeteneğini ortadan kaldıran ve üretkenliğe dayalı tartışma ortamını kirleten maddelerin ayıklanması bütün siyasi partilerin önünü açacaktır ve birbirini anlama, dinleme, kabullenme kültürünün oluşmasına katkı sağlayacaktır. Başbakan olursam ilk yapacağım iş bu olacak” ifadesini kullandı.
Adaylarca yapılan bu açıklamalar ile birlikte tüzük değişikliği için ortaklaşa çalışılmadığı ve hukuki hazırlık yapılmadığı da ortaya çıkmış oldu. Ancak Akşener’in ekibince verildiği belirtilen önergeler itibariyle tüzük üzerinde kapsamlı bir değişiklik hazırlığı yapılmış olduğu da rakiplerince bir bakıma kabul edilmesi dikkat çekti.
Meral Akşener ise, Twitter’daki mesajında, 10 Temmuz’daki MHP 7. Olağanüstü Büyük Kongresi ile Türk milliyetçilerine iktidar yolunu açacaklarını söyledi.