Barış Süreci Tehlikeye mi Giriyor?

Ahmet Davutoğlu

Çözüm süreci açısından hayati görüşmelere sahne olan Şubat ayında her şey bir anda çıkmaza girdi. PKK, 15 Şubat'ta sürecin son derece tehlikeli ve kritik bir noktaya, hatta ‘bitme aşamasına’ geldiğini açıkladı. Başbakan Davutoğlu da sürecin kritik bir aşamada olduğunu doğruladı

Bir açıklama yayınlayan KCK, hükümetin Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt Sorunu’nun çözümü için hiçbir adım atmayacağının ortaya çıktığını duyurdu. Örgüt, 15 Şubat itibariyle sürecin son derece tehlikeli ve kritik bir noktaya evrildiğini hatta ‘bitme aşamasına’ geldiğini açıkladı.

Aslında HDP heyetiyle Abdullah Öcalan arasında 4 Şubat’ta yapılan görüşme sonrası PKK liderinin Nevruz’da ateşkes çağrısı yapacağı bunun da bu buluşmanın hemen ertesinde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’la yapılan görüşmede dile getirildiği kamuoyuna yansımıştı.

İki görüşmenin ardından HDP heyeti Kandil’e giderek Öcalan’ın mektubu ve hükümetin görüşlerine KCK liderliğine aktarmıştı.

KCK: ‘Hükümet oyalama politikasından vazgeçmeli’

Ancak beklenen olmadı ve KCK, hükümeti üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmemek ve “kendine yakın basın ve medya organları üzerinden algı yaratmaya ve yönetme politikasını ısrarla sürdürmekle” suçladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti üstenci bir üslup kullanmakla eleştiren KCK, Fırat Haber Ajansı’nda yayınlanan açıklamasında “Hükümet oyalama politikasından vazgeçmelidir. Niçin halen müzakereye oturmadığını kamuoyuna açıklamalıdır. Zihniyetinde hiçbir değişiklik ve pratik uygulamada hiçbir adım atmayan, müzakereye dahi oturmayan AKP, Kürt halk Önderinden ve hareketimizden hangi yüzle ve hangi politik ahlakla açıklama yapmamızı bekleyebilir” dedi.

Duran Kalkan: ‘Neden müzakereler hala başlamış değil?’

Bugün bir başka Kürt hareketine yakın bir başka yayın organı Med Nuçe’ye konuşan KCK Yürütme Kurulu Üyesi Duran Kalkan da hem sürece dair taslağın kamuoyuna açıklanmamış olmasını hem de müzakerelerin henüz başlamamış olmasını eleştirdi. Kalkan, “AKP’de sadece güvenlik sorununu ortaya koyuyor, sanki sorun gerilla sorunuymuş, sanki sorun PKK’nin elindeki silahlar sorunuymuş gibi ortaya konuyor, bu uydurmadır, gerçek dışıdır, yalandır. AKP’nin açıklamalarına kimse aldanmamalı. Onlar seçim vesilesiyle oy kazanmak için propaganda yapıyorlar. AKP açıklamalarının hepsi seçim propagandasıdır” dedi.

Duran Kalkan: ‘PKK silah bırakmaz’

Her türlü tehlikeye karşı PKK’nın örgütlü olması gerektiğini söyleyen KCK Yürütme Kurulu Üyesi, gerillanın büyütülmesini, öz savunma güçlerinin geliştirilmesini istedi. Kalkan, PKK’nın silah bırakacağı iddialarını da reddetti:

“PKK silah bırakmaz, niye bıraksın? Kürt silah bırakmaz. Türk Devleti silahsızlansın, öbür devletler silahsızlansın. Niye kendilerini o kadar silahlandırıyorlar? Sen silahsızlan üzerinde her şeye yapayım! Bunlar aslında günü kurtarmak, seçimde oy koparmak için söyleniyor. Böyle olursa bu süreç devam etmez, sürmez. Herkes bu gerçeği bilmeli.”

Demirtaş: ‘Hükümet ev ödevini yapmadı’

Hükümet tarafından İmralı görüşmelerini açıklamadığı için eleştirilen Halkların Demokratik Partisi’nin EŞ Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise hükümetin on maddelik çözüm planı konusunda adım atmadığını ifade etti. TBMM Grup Toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, “Çözüm süreciyle ilgili silah bırakma tartışması yürütülüyor ancak hükümetin 10 maddelik ev ödevi var. Bu da İmralı'da konuşuldu. Bunu neden söylemiyor Başbakan? 'Bu 10 maddede mutabakat sağlanırsa en kısa zamanda silahsızlanmayla ilgili adım atılacak, diye görüşme var. Hükümet bu 10 madde yokmuş gibi davranıyor. Hükümet adına yazıp çizenler de 10 maddeyle ilgili bir şey söylemiyor” yanıtını verdi.

Demirtaş, HDP'nin İmralı heyetinin önümüzdeki günlerde kapsamlı açıklama yapması halinde bu maddeleri de paylaşabileceğini de belirtti.

Davutoğlu: ‘Süreç kritik aşamada, kimse hükümete ev ödevi veremez’

Demirtaş’ın açıklamaları Pakistan’a resmi ziyaret gerçekleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da soruldu. Başbakan, kimsenin hükümete ev ödevi veremeyeceğini ve çözüm sürecinin kritik bir aşamada olduğunu söyledi.

PKK’nın 2013 Mart’ından bu yana geçen iki yılda silah bırakmamış olmasını eleştiren Davutoğlu, “Bizim tutumumuz açıktır. Türkiye'de her şeyin ilacı demokrasidir. Her şeyin ilacı fikir özgürlüğüdür. Her şeyin tartışılacağı platform da Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir, sivil toplum yapılarıdır. Eğer bir ülkede demokrasi varsa, fikirler açıkça paylaşabiliyorsa, herkes kanaatini ifade edebiliyorsa, düşüncesini istediği dilde, istediği şekilde gündeme getirebiliyorsa, şimdi sormak zamanı değil mi, o zaman silahlara ne ihtiyaç var? Nedir yani silahı gerekli kılan şartlar. Fakat yok Türkiye'yi bir Suriye, Irak şartlarına dönüştüreceğiz gibi bir yaklaşım içinde olunacaksa ya da böyle bir anlayış varsa, bunu da kabul etmek veya buna teslim olmak mümkün değil” dedi.

Selvi: ‘Öcalan Kandil’e gönderdiği mesajda ‘silah miadını doldurdu’ dedi’

Çözüm Süreci’ne dair birçok bilgiyi en erken aktaran gazeteci Abdülkadir Selvi, HDP aracılığıyla Kandil’e “Silah miadını doldurdu. Kürt hareketi yoluna demokratik siyasetle devam edecek. Ben de Nevruz’da PKK’yı silahlı mücadeleyi bırakmak üzere kongre toplamaya çağıracağım” mesajı gönderen Abdullah Öcalan’ın KCK yönetiminden veto ediğini yazdı.

‘Kandil, Öcalan’ın liderliğini tartışılır hale mi getiriyor?’

Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi, bugünkü makalesinde “Çözüm süreciyle birlikte PKK’ya ve onun siyasi uzantısı olan HDP’ye, barış adına onurlu bir çıkış sunulmuştu. Ancak Kandil buna fırsat vermedi. Gelinen aşamada iki sorunun cevabının verilmesi gerekiyor? HDP, Öcalan’ın kendilerine teslim ettiği mesajı niye açıklamıyor? Mesajının açıklanmasını engellemek ve silahsızlanma çağrısını boşa çıkarmak suretiyle Kandil, Öcalan’ın liderliğini tartışır hale mi getiriyor?” görüşlerine yer verdi.