Barış Akademisyenleri Davaları 12 Nisan’a Ertelendi

İlk Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesi uyarınca “terör propagandası” suçlamasıyla yargılanan “Barış İçin Akademisyenler”inden 10’unun ilk duruşmaları bugün 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nden görüldü.

Ayrı ayrı görülen davaların birleştirilmesini ve sanıkların beraat taleplerini reddeden mahkeme, tüm duruşmaları 12 Nisan 2018’e erteledi.

Fransa Büyükelçisi Charles Fries ile Almanya ve Belçika’dan konsolosluk yetkililerinin de izlediği duruşmalarda mahkeme karşısına çıkan ilk isim Galatasaray Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü Okutmanı Osman Olcay Kunal oldu.

Avukat Ersöz, TCK 301’den yargılama istedi

Kunal’la birlikte yargılanan Galatasaray Üniversitesi akademisyenleri Tuba Akıncılar, Hakan Yücel, Aslı Didem Danış, Başak Demir ve Ömer Aygün’ün avukatı olan Hüseyin Ersöz, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Esra Mungan, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı’nın TCK 301. Madde’den yargılanabilmeleri için müzekkere yazılmasını örnek göstererek yargılamanın TMK 7/2 yerine TCK 301’den yapılabilmesi için Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmasını talep etti.

Mahkeme bu talebi reddedince, Avukat Ersöz ek savunma süresi talep etti. Bu talebi değerlendiren 35. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmayı 12 Nisan 2018 tarihine ertelendi.

TMK 7/2 ile TCK 301’in farkı ne?

Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesi “terör propagandası” suçunun basın yayın yoluyla yapılması halinde 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmayı mümkün kılarken “Türk milletini Türkiye Cumhuriyeti’ni aşağılama” suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi ise altı aydan 2 yıla kadar ceza öngörüyor.

Yargılama TCK 301’den yapıldığı taktirde bir yıldan aşağı süre içeren bir cezalandırma kararı verilse dahi akademisyenlerin memuriyetlerine devam edebilecekler.

Akademisyen Kunal: 'Çok basit bir şey istiyoruz, barış istiyoruz'

Your browser doesn’t support HTML5

Akademisyen Kunal: 'Barış İstiyoruz'

Duruşma sonrası İstanbul Adliye Sarayı’nın önünde kendilerini bekleyen akademisyen ve öğrencilere seslenen Osman Olcay Kunal, barış talebinden vazgeçmediklerini söyledi.

Destekleri için kalabalığa teşekkür eden Kunal, “Yapmak istediğimiz tek şey birlikte olmak, hep beraber olmak. Zor bir an yaşadığımız. Mahkemede bizler zorlandı. Çok basit bir şey istiyoruz, barış istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz” dedi.

Avukat Yeniaras: 'İddianame havuz iddianame niteliğindedir'

Daha sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Gizem Bilgin Aytaç’ın ilk duruşması yapıldı.

Avukat Arın Gül Yeniaras savunmasında, “Suçta ve cezada şahsilik ilkesi gözetilmemiştir. Suçun unsurları, fiil, fail, kanundaki şartlar yoktur ve iddianame havuz iddianame niteliğindedir. İmzacıların bildiride bir suç unsuru olduğunu düşünmeleri mümkün değildir; bildirinin içeriği devlete yönelik barış çağrısıdır! AYM kararlarına göre bu bildiri şiddete, nefrete, silahlı ayaklanmaya çağrı olmadıkça ifade özgürlüğü kapsamına girer. Müvekkilimizin ne devleti aşağılama ne de bir terör örgütünün propagandası yapma amacı vardır” dedi.

İddianamede yer alan İngilizce çevirisinde birden çok yanlış olduğunu belirten vurgulayan Yeniaras, Kürt kelimesinin Türkçe’den İngilizce “Kurdish” olarak çevrildiğini ancak bu metnin iddianamede İngilizce’den Türkçe’ye “Kürdistan” olarak çevrilerek bir suç yaratıldığını savundu.

Avukatın beraat talebini reddeden mahkeme Aytaç’ın duruşmasını 12 Nisan tarihine erteledi. Mahkeme, Prof. Dr. Alaeddin Dinç Alada ile araştırma görevlileri Mehtap Balık Kaya ve Pedriye Mutlu için de aynı erteleme kararını verdi.

7 Aralık’ta 36 akademisyen yargılanacak

Duruşmaların ardından kısa bir açıklama yapan Avukat Yeniaras, “Terör örgütleri dendiği zaman bir etnik grubun akla gelmesi veya getirilmek üzere bir iddianame hazırlanması hukuka aykırıdır, ayrımcılıktır ve ırkçılıktır. Barış İçin Akademisyenler barış için buradaydık. Barış talebini sonuna kadar söyleyecek, hakkımızı arayacağız” dedi.

Yeniaras’ın sözlerinin ardından “barış adalet özgürlük” sloganını atan kalabalık adliyenin önünden ayrıldı.

7 Aralık’ta 32., 33. ve 34 Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görülecek davalarda toplam 36 akademisyen yargılanacak.