Barış Akademisyenleri Davasında 27 Kişiye 670 Ay Hapis Cezası

“Bu Suça Ortak Olmayacağız” adlı bildiriye imza attıkları için haklarında “terör örgütü propagandası” iddiasıyla soruşturma başlatılan “Barış Akademisyenleri’’nden 27’si hakkında mahkumiyet kararı verildi.

Dün İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 27 akademisyenden 13’ü 22 ay 15 gün, 14 akademisyen ise 27 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme 1’er yıl 10’ar ay 15’er gün (22 ay 15 gün) hapis cezasına hükmettiği Ayşe Nilüfer Durakbaşa, Cihan Yapıştıran, Doğan Çetinkaya, Elif Akçalı, Gözde Aytemur Nüfusçu, İrfan Keşoğlu, Meltem Ahıska, Seçkin Sertdemir Özdemir, Yüksel Taşkın’la birlikte isimlerinin açıklanmasını istemeyen dört akademisyenin mahkumiyetlerde hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Bu kişiler beş yıl boyunca aynı suçtan hüküm giymezse cezaevine girmeyecek. Ancak mahkemenin hükmün açıklamasını geri bırakmadığı 14 kişinin hapsedilme ihtimali var.

Avukatlar 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı istinaf mahkemesine götürecek eğer bu mahkeme birinci derece mahkemenin kararını onarsa akademisyenlerin aldıkları cezanın infazı gerçekleşecek.

27 ay hapse mahkum edilen akademisyenler istinaf mahkemesine başvuracak

Hükmün açıklanması geri bırakılmayan 14 akademisyenin dosyaları ise istinaf mahkemesine götürülecek.

Mahkemenin Ahmet Bekmen, Aysuda Kölemen, Eda Aslı Şeran, Esra Kaliber, Haydar Durak, Hülya Kirmanoğlu İlkay Yılmaz, İlkay Özkuralpli, İsmet Akça, Nihan Aksakallı, Öznur Yaşar Diner, Remzi Orkun Güner ve Zeynep Tül Süalp ile birlikte 27 ay hapis cezasına hükmettiği Dr. Özgür Müftüoğlu, bu kararın beklenmedik olmamakla beraber Türkiye’nin özgürlükler açısından düştüğü durumu gösterir nitelikte olduğunu söyledi.

Dr. Müftüoğlu: “Yazmak, konuşmak, düşünmek, düşündüğünü söylemek imkansız hale getiriliyor”

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Dr. Özgür Müftüoğlu, “Akademisyenler olarak barış istediğimizi söyledik. Bunu yaparken de yasalar çerçevesinde davrandık. Ama ‘barış istiyoruz’ dediğimiz için cezalandırıldık. Eğer siz kanunlar çerçevesinde barış istediğiniz için mahkum ediliyorsanız o zaman dışarıda ya içeride olmak anlamsızlaşıyor. Mesele bizim ceza almamız değil, mesele en ufak bir talepte böyle bir durumla karşı karşıya gelmek. Bu kararlarla yazmak, konuşmak, düşünmek, düşündüğünü söylemek herkes için imkansız hale geliyor. İşte görüyorsunuz ne Suriye konusuyla ne artan ekonomik krizle ne de gıda meselesiyle ilgili üniversiteden ses çıkmıyor. Açıkçası bizim ceza almamızdan öte bu durum insanı umutsuzluğa düşürüyor” dedi.

Avukat Eyüboğlu: “Bu karar hukuki değil politik yargılama yapılıyor tespitimizi doğruluyor”

Barış Akademisyenleri davalarının avukatlarından Meriç Eyüboğlu, aynı suç iddiasıyla, kelimesi kelimesi aynı iddianameyle, neredeyse aynı savcılık mütalaalarıyla yargılanan akademisyenlere farklı sürelerde ceza verilmesinin hiçbir hukuki kriterle izah edilemediğini belirtti.

Avukat Eyüboğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göreve davet etmesiyle 11 Ocak 2016 tarihli ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ başlıklı metne imza atanlar hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. İstanbul ağır ceza mahkemelerinde yargılamalar devam ediyor. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargılamalar sırasındaki tutumundan 27 akademisyene ağır ceza çıkmasını bekliyorduk. Buna rağmen sonuna kadar hukuki tartışmayı sürdürdük, yargılanan hocalarımız da son sözlerine kadar barış ve adalet talebini dile getirdiler. Bırakın hukuku bir kriteri mantıki bir ölçü dahi olmaksızın 27 kişiyi iki gruba ayırdı ve her iki gruba farklı cezalar verdi. İstanbul ağır ceza mahkemeleri yargılamalarında Kürt sorununda değişen hükümet tutumunu kararlarına yansıtmaya devam ediyorlar. Hukuki değil politik bir yargılamayla karşı karşıyayız tespitimizi bir kez daha doğrulayan bir karar verilmiş oldu” dedi.

İstinaf mahkemesinde yaklaşık 20 akademisyenin dosyası bulunuyor

14 akademisyen hakkındaki kararları istinaf mahkemesine götüreceklerinin altını çizen Eyüboğlu, Nisan 2018’de hakkında ertelemesiz 1 yıl 3 ay hapis cezası verilen Prof. Füsun Üstel’le birlikte yaklaşık 20 kararın için halihazırda istinaf mahkemesi götürülmüş olduğunu da belirtti.

Barış Akademisyenleri avukatı, istinaf mahkemesinden henüz bu dosyalarla ilgili karar verilmemesinin umut verici olduğunu da sözlerine ekledi.