Olayın yaşandığı günün gecesi İstanbul’da yüzlere kişi sokaklara döküldü. Göstericiler bir karayolunu tıkadı, Türk bayrakları salladı ve PKK aleyhinde sloganlar attı.
Bir yandan da Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı jetler, Irak’ın kuzeyindeki PKK hedeflerini bombalıyor. Son haftalarda 30’un üzerinde asker, polis ve korucu çatışmalarda öldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, PKK’ya karşı adım atması konusunda artan baskı altında.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin militanlarla mücadele yöntemini eleştiren Erdoğan, son saldırılardan sonra özel hazırlanan polis timlerini daha erken devreye sokma kararı aldı. Ancak emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk polis timlerinin devreye sokulmasının çok tartışmalı olduğunu savunuyor. Polis timlerinin bölgeye sevk edilmesini “aptalca” diye niteleyen Solmaztürk, kırsal alanlarda terör operasyonlarını ordunun üstlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Umarım danışmanları Başbakan’a, ordu ve polis arasındaki farkı açıklar,” diye konuşuyor.
Bu “tartışmalı” karar dün Milli Güvenlik Kurulu’nda da görüşüldü. Silahlı Kuvvetler, yeni sınır ötesi operasyonlar planlandığını bildirdi. Ancak uzmanlar, bu iki kararın en iyi sonuçları verse de kendi başlarına PKK’yla mücadelede yeterli olmayacağını vurguluyor.
PKK, yıllardır hava saldırılarına maruz kaldıklarını ve bununla başa çıkmayı öğrendiğini savunuyor. Hava operasyonlarının, kamuoyu infialini yatıştırmak amacıyla düzenlendiğine inanılıyor.
Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir, Başbakan Erdoğan’ın PKK’ya yönelik gittikçe sertleşen söyleminin dikkatle incelenmesi gerektiği görüşünde. Metehan Demir, “Başbakan’ın on konuşmasından altısı sert söylem içeriyor, ama dördü de diğer tarafa sıcak mesajlar gönderiyor,” şeklinde konuşuyor.
Başbakan Erdoğan, PKK’yla 27 yıldır devam eden çatışmaları sona erdirmeyi önceliklerinden biri haline getirmiş durumda.
Türk yetkililer, son birkaç aydır İmralı’da cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmeler yürütüyor. Hükümetin diğer planı da Kürtlerin haklarını genişletecek yeni bir anayasa.
Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Meclis’teki parti liderleriyle yaptığı anayasa görüşmelerine Barış ve Demokrasi Partisi yetkililerini dahil etmedi. Çiçek bu kararına BDP üyelerinin Meclis boykotunu gerekçe gösterdi. Ama gözlemciler, Çiçek’in BDP üyeleriyle görüşmeyi reddetmesinin asıl nedeninin Çarşamba günü Hakkari’de askerlere düzenlenen saldırı olduğunu savunuyor. Başbakan Erdoğan, kendi ifadesiyle “Terör örgütüyle arasına mesafe koymayan” BDP’yi asker ölümlerinde suç ortaklığı yapmakla suçladı.
Ancak BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, askeri operasyonlara ve sert söylemlere geniş bir çerçeveden bakılması gerektiği görüşünde. “Bu gerileyen bir süreç” diyen Kürkçü, “Erdoğan hükümeti PKK’yla barış görüşmesi için masaya oturmadan önce askeri ve siyasi önlemlerle bu örgütü zayıflatmaya çalışıyor. Bu da şiddeti körüklüyor,” diye konuşuyor.
“Umarım her şey düzelir,” diyen Kürkçü, BDP’nin anayasa görüşmelerine katılmak amacıyla parlamento boykotunu Meclis 1 Ekim’de yeni yasama dönemi başladığında sona erdirebileceğine işaret ediyor.