Washington’da düzenlenen “Obama’nın İkinci Döneminde Türkiye” konulu panelde, Türkiye’de basın ve düşünce özgürlüğünün üzerinde duruldu.
Amerikan İlerleme Merkezi adlı düşünce kuruluşunun Türkiye Bölümü direktörü Michael Werz tarafından düzenlenen toplantıda Başkan Obama’nın, ikinci döneminde Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü sorunlarına yönelik daha somut adımlar atması istendi. Bir süre önce başta Özgürlük Evi olmak üzere, bazı insan hakları ve demokrasi dernekleri, Obama’dan Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü sorunları konusunda Türk muhataplarına sesini yükseltmesi istenmişti.
Washington’un önde gelen düşünce kuruluşlarından Amerikan İlerleme Merkezi’nde düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Türkiye’den gazetecilerin yanı sıra Avrupa Birliği’nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini de katıldı.
Panelde, basın özgürlüğü, yeni anayasa gibi konularla beraber dış ilişkiler de konuşuldu.
“Türkiye’nin ekonomik durumu olması gerektiği kadar iyi değil”
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı tarafından bu ay yayınlanan “Türkiye’de Basın Özgürlüğü” başlıklı raporun yazarı AB’nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini, Türkiye’deki basın özgürlüğü sorununun, ülkenin imajını zedelediğini belirtti. Türkiye’de oldukça popüler olan Twitter, Facebook gibi sosyal medya platformlarının, kısıtlı basın özgürlüğü olan bir ülke için iyi bir alternatif olduğunu, ancak özgür bir basının yerini tutamayacağını söyledi. Açık bir tartışma ortamının önemine değinen büyükelçi, bunun sadece profesyonel gazeteciler, akademisyenler ve aydınlar tarafından gerçekleştirilebileceğini savundu.
Türkiye’nin ekonomik durumuna da değinen Pierini, son 10 yıldaki müthiş büyüme oranına rağmen, hala olması gerektiği yerde olmadığını belirtti. Pierini, “Türkiye’ye daha fazla dış yatırım gerekiyor. Büyük şirketler, bankalar, kredi derecelendirme kuruluşları sadece ekonomik performansa değil, devlet idaresine de bakıyorlar. Daha dün Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu yükseltmediği için İMKB’de yüzde 5’lik düşüş oldu. Bu bir ekonomik zayıflık göstergesidir” diye konuştu.
Panele katılan gazetecilerden CNN Türk Haber Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Boratav, yeni anayasa yazım sürecinde pazarlıkların laikliğin tanımı, azınlık hakları, bireysel özgürlükler ve başkanlık sistemi konularında yoğunlaştığını belirtirken, bu zorlu sürecin bir süre daha devam edeceğini söyledi.
Daha sonra söz alan Zaman Gazetesi yazarı Abdülhamit Bilici, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu söyledi. Bilici, tutuklu gazeteci sayısının Türkiye’deki özgürlük durumunu tam olarak yansıtmadığını söylerken, daha yapılması gereken işler olduğunu ve kendisinin tam demokratikleşme konusunda umutlu olduğunu ekledi.
“Başkan Obama’nın sessizliği, Amerika’nın üzerine inşa edildiği demokrasi ve ifade özgürlüğü prensiplerine aykırıdır”
Bilici’nin sözlerinden sonra konuşan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, tutuklu veya işini kaybeden gazeteci sayısı ve Başbakan’ın muhalif yazarlara karşı tutumunun ifade özgürlüğünün temeline ters düştüğünü söyledi. Bu konu hakkında sessiz kalmayı tercih eden Obama’yı eleştiren Çakırözer, “Başkan Obama’nın bu sessizliği, Amerika’nın üzerine inşa edildiği demokrasi ve ifade özgürlüğü prensiplerine aykırıdır” diye konuştu.
Milliyet gazetesi köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş ise Türkiye’de Birinci Cumhuriyet döneminin son 10 yıl içinde bittiğini ve İkinci Cumhuriyet Dönemi’nin başladığını savundu. Aydıntaşbaş, Yeni Osmanlıcılık idealindeki İkinci Cumhuriyet’in hedefinin Türkiye’yi Ortadoğu’da söz sahibi bir güç haline getirmek olduğunu söyledi.
Amerikan İlerleme Merkezi adlı düşünce kuruluşunun Türkiye Bölümü direktörü Michael Werz tarafından düzenlenen toplantıda Başkan Obama’nın, ikinci döneminde Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü sorunlarına yönelik daha somut adımlar atması istendi. Bir süre önce başta Özgürlük Evi olmak üzere, bazı insan hakları ve demokrasi dernekleri, Obama’dan Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü sorunları konusunda Türk muhataplarına sesini yükseltmesi istenmişti.
Your browser doesn’t support HTML5
Washington’un önde gelen düşünce kuruluşlarından Amerikan İlerleme Merkezi’nde düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Türkiye’den gazetecilerin yanı sıra Avrupa Birliği’nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini de katıldı.
Panelde, basın özgürlüğü, yeni anayasa gibi konularla beraber dış ilişkiler de konuşuldu.
“Türkiye’nin ekonomik durumu olması gerektiği kadar iyi değil”
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı tarafından bu ay yayınlanan “Türkiye’de Basın Özgürlüğü” başlıklı raporun yazarı AB’nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini, Türkiye’deki basın özgürlüğü sorununun, ülkenin imajını zedelediğini belirtti. Türkiye’de oldukça popüler olan Twitter, Facebook gibi sosyal medya platformlarının, kısıtlı basın özgürlüğü olan bir ülke için iyi bir alternatif olduğunu, ancak özgür bir basının yerini tutamayacağını söyledi. Açık bir tartışma ortamının önemine değinen büyükelçi, bunun sadece profesyonel gazeteciler, akademisyenler ve aydınlar tarafından gerçekleştirilebileceğini savundu.
Türkiye’nin ekonomik durumuna da değinen Pierini, son 10 yıldaki müthiş büyüme oranına rağmen, hala olması gerektiği yerde olmadığını belirtti. Pierini, “Türkiye’ye daha fazla dış yatırım gerekiyor. Büyük şirketler, bankalar, kredi derecelendirme kuruluşları sadece ekonomik performansa değil, devlet idaresine de bakıyorlar. Daha dün Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu yükseltmediği için İMKB’de yüzde 5’lik düşüş oldu. Bu bir ekonomik zayıflık göstergesidir” diye konuştu.
Panele katılan gazetecilerden CNN Türk Haber Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Boratav, yeni anayasa yazım sürecinde pazarlıkların laikliğin tanımı, azınlık hakları, bireysel özgürlükler ve başkanlık sistemi konularında yoğunlaştığını belirtirken, bu zorlu sürecin bir süre daha devam edeceğini söyledi.
Daha sonra söz alan Zaman Gazetesi yazarı Abdülhamit Bilici, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu söyledi. Bilici, tutuklu gazeteci sayısının Türkiye’deki özgürlük durumunu tam olarak yansıtmadığını söylerken, daha yapılması gereken işler olduğunu ve kendisinin tam demokratikleşme konusunda umutlu olduğunu ekledi.
“Başkan Obama’nın sessizliği, Amerika’nın üzerine inşa edildiği demokrasi ve ifade özgürlüğü prensiplerine aykırıdır”
Bilici’nin sözlerinden sonra konuşan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, tutuklu veya işini kaybeden gazeteci sayısı ve Başbakan’ın muhalif yazarlara karşı tutumunun ifade özgürlüğünün temeline ters düştüğünü söyledi. Bu konu hakkında sessiz kalmayı tercih eden Obama’yı eleştiren Çakırözer, “Başkan Obama’nın bu sessizliği, Amerika’nın üzerine inşa edildiği demokrasi ve ifade özgürlüğü prensiplerine aykırıdır” diye konuştu.
Milliyet gazetesi köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş ise Türkiye’de Birinci Cumhuriyet döneminin son 10 yıl içinde bittiğini ve İkinci Cumhuriyet Dönemi’nin başladığını savundu. Aydıntaşbaş, Yeni Osmanlıcılık idealindeki İkinci Cumhuriyet’in hedefinin Türkiye’yi Ortadoğu’da söz sahibi bir güç haline getirmek olduğunu söyledi.