Washington’daki düşünce kuruluşlarından American Enterprise Institute’da uzman olan Norman Ornstein, Demokrat Başkan’ın devlet harcamaları ve vergiler konusunda Cumhuriyetçilerle birçok kez karşı karşıya gelip kozlarını paylaşacağını söyledi.
Amerika’nın Sesi’nden Carol Castiel’in yaptığı söyleşide, Ornstein, Cumhuriyetçiler’in kendi seçmen kitlesini etkilemek amacıyla yönetime sert çıkmaya devam edeceği görüşünde olduğunu belirtti.
Devlet harcamalarında otomatik kesintilerin ilk aşaması 1 Mart’ta devreye girmişti.
Devlet kurumlarının bütçesinden 85 milyar dolar kesilerek 10 yıl içinde bir trilyon 200 milyar dolarlık tasarruf sağlanması amaçlanıyor.
Kongre’deki Cumhuriyetçi ve Demokratlar mali yılın geri kalan bölümünü finanse etme ve devlet dairelerinin 27 Mart’ta kapanmasını engelleme yolları aramaya devam ediyor.
Norman Ornstein, Amerikalılar’ın genel olarak otomatik harcama kesintilerine ve hükümetin kapanmasına karşı olduğunu, ancak kamuoyunun görüşleriyle siyasi dinamiklerin Cumhuriyetçiler için fazla önemli olmadığını söylüyor.
Ornstein, Cumhuriyetçiler’in kendi seçim bölgelerinden ‘Başkan Obama’yı alt edin,’ ‘bütçeyi kesin’ sesleri yükseldiğini belirtiyor.
Ornstein’e göre, Cumhuriyetçiler önümüzdeki yıl yapılacak Kongre seçimleri ve 2016 başkanlık seçimi öncesinde seçmen desteğini kaybetmemeye çalışıyor. Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler Senato’da da üstünlük elde etmeyi hedefliyor.
Cumhuriyetçilerin Siyasi Geleceği
American Enterprise Institute uzmanı Ornstein, önümüzdeki yıl yapılacak ara seçimlerin, Cumhuriyetçi Parti’nin derin bir kutuplaşma içine girdiği bir döneme rastladığı görüşünde. Uzman, parti içindeki egemen grupların aşırı muhafazakar olduğunu söylüyor.
Ornstein’a göre Cumhuriyetçiler arasındaki en büyük diyalog eksikliği, parti içinde bir zamanlar önemli bir yere sahip olan ılımlıların sesinin çıkmamasından kaynaklanıyor.
Uzman, Temsilciler Meclisi’nde bir tane bile ılımlı Cumhuriyetçi olmadığına, Senato’daysa sadece bir-iki ılımlı kaldığına dikkati çekiyor.
Obama'nın Değişen Tutumu
Norman Ornstein, 2009’da başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana Obama’nın Cumhuriyetçilerle müzakere stratejisinde bir değişiklik olduğuna dikkati çekiyor.
Ornstein’e göre Obama’nın, başkanlığının birinci döneminde partizanlığı aşmak için taviz ve uzlaşma yolunu seçmesi, Cumhuriyetçiler tarafından zayıflık olarak algılandı.
Uzman, Obama’nın şimdiyse eski Cumhuriyetçi başkanlardan Ronald Reagan’ın müzakere tarzını uyguladığını kaydediyor.
Ornstein, Reagan’ın tarzını şöyle anlatıyor: ”Reagan, bir konudaki tavrını belirledikten sonra tekrar tekrar ‘Artık yeter, bundan böyle görüşlerimi değiştirmiyorum’ derdi. Bu tavrı çok iyi bilinirdi.”
Ornstein, rakipleri bazı tavizler vermeyi kabul ettikten sonra Reagan’ın, ‘Tamam, şimdi müzakere edelim’ dediğini söylüyor. Uzmana göre, bu taktik sayesinde Reagan, en başta istediklerinin dörtte üçünü almayı sonunda başarırmış.
Ornstein, Cumhuriyetçiler’in, Obama’nın bu stratejiyi benimsemesinden hoşnut olmadığını ve başkanın gücü zayıflamış bir Cumhuriyetçi Parti’yle uğraşmasından şikayet ettiklerini belirtiyor.
Geleceğe Bakarken
Ornstein’e göre Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin uzlaşma yolu bulmakta zorlanmasının nedenlerinin biri, partilerin birbiri hakkında abartılı yargılara sahip olması.
Partilerin, birbirlerinin çeşitli sorunlar konusunda izlediği tavırları adeta lanetlediğine dikkati çeken Ornstein, bu yaklaşımın, federal bütçe ya da ekonomi politikaları gibi konularda uzlaşmayı iyice zora soktuğunu kaydediyor.
Uzman, siyasetçilerin mali konulardaki ilk anlaşmazlıkları atlatabildikleri takdirde ülkenin bütçe açığını kapatma amacına daha çok yaklaşacağını söylüyor.
Ornstein, 2013’ün oldukça verimli geçebileceğini öngörüyor, bunun ikinci dönem başkanlık yapan bir lider için sıradışı bir durum olacağı yorumunda bulunuyor.
Amerika’nın Sesi’nden Carol Castiel’in yaptığı söyleşide, Ornstein, Cumhuriyetçiler’in kendi seçmen kitlesini etkilemek amacıyla yönetime sert çıkmaya devam edeceği görüşünde olduğunu belirtti.
Devlet harcamalarında otomatik kesintilerin ilk aşaması 1 Mart’ta devreye girmişti.
Devlet kurumlarının bütçesinden 85 milyar dolar kesilerek 10 yıl içinde bir trilyon 200 milyar dolarlık tasarruf sağlanması amaçlanıyor.
Kongre’deki Cumhuriyetçi ve Demokratlar mali yılın geri kalan bölümünü finanse etme ve devlet dairelerinin 27 Mart’ta kapanmasını engelleme yolları aramaya devam ediyor.
Norman Ornstein, Amerikalılar’ın genel olarak otomatik harcama kesintilerine ve hükümetin kapanmasına karşı olduğunu, ancak kamuoyunun görüşleriyle siyasi dinamiklerin Cumhuriyetçiler için fazla önemli olmadığını söylüyor.
Ornstein, Cumhuriyetçiler’in kendi seçim bölgelerinden ‘Başkan Obama’yı alt edin,’ ‘bütçeyi kesin’ sesleri yükseldiğini belirtiyor.
Ornstein’e göre, Cumhuriyetçiler önümüzdeki yıl yapılacak Kongre seçimleri ve 2016 başkanlık seçimi öncesinde seçmen desteğini kaybetmemeye çalışıyor. Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler Senato’da da üstünlük elde etmeyi hedefliyor.
Cumhuriyetçilerin Siyasi Geleceği
American Enterprise Institute uzmanı Ornstein, önümüzdeki yıl yapılacak ara seçimlerin, Cumhuriyetçi Parti’nin derin bir kutuplaşma içine girdiği bir döneme rastladığı görüşünde. Uzman, parti içindeki egemen grupların aşırı muhafazakar olduğunu söylüyor.
Ornstein’a göre Cumhuriyetçiler arasındaki en büyük diyalog eksikliği, parti içinde bir zamanlar önemli bir yere sahip olan ılımlıların sesinin çıkmamasından kaynaklanıyor.
Uzman, Temsilciler Meclisi’nde bir tane bile ılımlı Cumhuriyetçi olmadığına, Senato’daysa sadece bir-iki ılımlı kaldığına dikkati çekiyor.
Obama'nın Değişen Tutumu
Norman Ornstein, 2009’da başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana Obama’nın Cumhuriyetçilerle müzakere stratejisinde bir değişiklik olduğuna dikkati çekiyor.
Ornstein’e göre Obama’nın, başkanlığının birinci döneminde partizanlığı aşmak için taviz ve uzlaşma yolunu seçmesi, Cumhuriyetçiler tarafından zayıflık olarak algılandı.
Uzman, Obama’nın şimdiyse eski Cumhuriyetçi başkanlardan Ronald Reagan’ın müzakere tarzını uyguladığını kaydediyor.
Ornstein, Reagan’ın tarzını şöyle anlatıyor: ”Reagan, bir konudaki tavrını belirledikten sonra tekrar tekrar ‘Artık yeter, bundan böyle görüşlerimi değiştirmiyorum’ derdi. Bu tavrı çok iyi bilinirdi.”
Ornstein, rakipleri bazı tavizler vermeyi kabul ettikten sonra Reagan’ın, ‘Tamam, şimdi müzakere edelim’ dediğini söylüyor. Uzmana göre, bu taktik sayesinde Reagan, en başta istediklerinin dörtte üçünü almayı sonunda başarırmış.
Ornstein, Cumhuriyetçiler’in, Obama’nın bu stratejiyi benimsemesinden hoşnut olmadığını ve başkanın gücü zayıflamış bir Cumhuriyetçi Parti’yle uğraşmasından şikayet ettiklerini belirtiyor.
Geleceğe Bakarken
Ornstein’e göre Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin uzlaşma yolu bulmakta zorlanmasının nedenlerinin biri, partilerin birbiri hakkında abartılı yargılara sahip olması.
Partilerin, birbirlerinin çeşitli sorunlar konusunda izlediği tavırları adeta lanetlediğine dikkati çeken Ornstein, bu yaklaşımın, federal bütçe ya da ekonomi politikaları gibi konularda uzlaşmayı iyice zora soktuğunu kaydediyor.
Uzman, siyasetçilerin mali konulardaki ilk anlaşmazlıkları atlatabildikleri takdirde ülkenin bütçe açığını kapatma amacına daha çok yaklaşacağını söylüyor.
Ornstein, 2013’ün oldukça verimli geçebileceğini öngörüyor, bunun ikinci dönem başkanlık yapan bir lider için sıradışı bir durum olacağı yorumunda bulunuyor.