Türkiye’de Başkanlık Sistemi’ne geçilmesine öngören anayasa değişikliği teklifi, 9 günlük görüşmeler sonucunda 18 madde olarak Anayasa Komisyonu’ndan geçti.
TBMM Başkanlığı’na 316 AKP’li milletvekili imzasıyla 10 Aralık’ta sunulmuş olan ve MHP’nin destek verdiği anayasa teklifi, Anayasa Komisyonu’na “düzeltme” gerekçesiyle değiştirilmiş olarak sevk edilmişti. Anayasa Komisyonu’nda 20 Aralık’ta görüşülmesine başlanan teklif tümü üzerinde 5 gün müzakere edilmesinin ardından maddeler üzerindeki görüşmeler 4 günde tamamlandı. Komisyon’un sabah 07.08 itibariyle görüşmeleri sonlandırması öncesinde, AKP’li Başkan Mustafa Şentop, teklif konusunda en az 500 kez milletvekillerince konuşma gerçekleştirildiğini ve toplamda 100 saat civarında toplantı yapıldığını söyledi.
Komisyon’da 6 CHP’li ve 3 HDP’li vekilce verilen “red” oyu azınlıkta kaldı. Sonuçta, TBMM Anayasa Komisyonu’nda, 17 AKP ve MHP’nin 2 oyuyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, başkanlık sistemine geçiş için ilk aşama sona erdi.
CHP’nin nöbetleşe şekilde tüm milletvekilleriyle katıldığı Komisyon görüşmelerinde, “uzun mesai saati, insan hakları ihlali” şeklindeki itirazlara rağmen AKP’nin yeni yıl öncesinde teklifi Komisyon’dan geçirme ısrarı gerilimli anlara neden oldu. Geçtiğimiz Pazar günü haricinde Komisyon’un 9 günlük aralıksız maratonunda, AKP cephesi, CHP ve HDP’nin muhalefetini sınırlandırmak adına “kifayeti müzakere” önergeleriyle milletvekillerince söz alma taleplerine karşın maddeler üzerinde oylama yaptırdığı görüldü. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Hükümet adına katıldığı görüşme sürecinde, AKP’nin 316 milletvekili imzasını taşıyan kendi teklifinde birkaç vekil imzasıyla verilen önergeler ile maddelerde değişiklikler yapması dikkat çekti. CHP’nin “yaz-boz tahtası anayasa olmaz” gibi itirazına rağmen AKP’nin önergeleriyle teklif 21 madde iken 18 maddeye indi ve ilk haline kıyasla ciddi değişikliklere uğradı.
CHP ve HDP’ye “şerh raporu” süresinde sınırlama
Komisyon, 9 günlük görüşmeleri boyunca “Hitler-führer”, Yavuz Sultan Selim ve Aleviler ilişkisi, “diktatörlük”, “Saray” gibi başlıklar nedeniyle milletvekilleri arasında itiş-kakışlı gerilimler yaşadı. Uzun mesai saatleri ve yüksek tansiyonlu atmosferde, CHP Samsun Milletvekili Namık Kemal Zeybek’in rahatsızlanması dışında geçmişteki benzeri yasal çalışmalarda olduğu gibi yaralanan vekiller olmaması sevindirici görüldü.
Bu arada AKP’li Komisyon Başkanı, bugün sabah görüşmeler biterken gruplar adına CHP’li Özgür Özel ve HDP’li Meral Danış Beştaş’ın, teklifle ilgili muhalefet şerhi raporlarını yazmak için Salı gününe değin süre isteklerini reddetti. Buna, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da itiraz etti ve Salı gününe değin süre verilebileceğini söyledi. Özel de, önergelerle yapılan değişiklikler üzerinde çalışarak şerh raporu sunmak istediklerini belirtti. Ancak Başkan, “Biz de çalışacağız” diyerek, hafta sonunda yeni yıl gecesi de olmasına rağmen gruplardan 2 Ocak Pazartesi saat 16.00’ya kadar raporlarını sunmalarını istedi.
Bu durumda Komisyon, en geç 3 Ocak Salı sabahı teklifi 18 maddelik hali ve şerh raporları ile birlikte TBMM Başkanlığı’na sunacak. Sonuçta, Anayasa değişikliğine ilişkin süreçte artık ikinci aşamaya geçilecek ve teklif, TBMM Genel Kurulu’nun gündemine alınacak. AKP’nin süreci hızlıca bitirme yaklaşımı göz önüne alındığında, teklif en geç Ocak ayında ikinci hafta görüşülmeye başlanacak.
TBMM’de ikinci aşama nasıl olacak?
TBMM Genel Kurulu’nda geneli (tümü) ve ardından maddeler üzerinde görüşmeler ile değerlendirilecek teklif anayasa değişikliği olduğu için hakkında iki tur oylama yapılması gerekiyor.
Normal koşullarda hafta içinde 3 oturum halinde görüşmeler yapılması söz konusuyken, AKP’nin mesai önergeleriyle TBMM Genel Kurulu’nda da milletvekillerine aralıksız görüşme maratonu yaptırılması bekleniyor.
TBMM Genel Kurulu’nda, Anayasa’nın 175’nci maddesi uyarınca anayasa değişikliği teklifi hakkında 330 milletvekili tarafından kabul oyu verilmesi, teklifi halk oyuna sunmak için yeterli oluyor.
AKP’nin İsmail Kahraman haricinde 316 milletvekili yanı sıra MHP’nin vekilleriyle birlikte 330 sayısına ulaşılması öngörülüyor. AKP cephesinde oylamada fire verilmemesi bugünlerde parti açısından “en hayati konu” olarak nitelendiriliyor.
MHP’de parti içi muhalefetten Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ve Balıkesir Milletvekili İsmail Ok ile 15 Kasım’da partiden ihraç edilen Bağımsız Gaziantep Ümit Özdağ, teklife “red” oyu vereceklerini duyurmuştu. MHP’de son olarak Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir de, anayasa değişikliğini eleştirerek, “red” oyu verebileceğini işaret etmişti. Dolayısıyla MHP cephesinde fire olacağı öngörülüyor.
CHP’nin ise 133 milletvekili ve partiden ihraç edilen Aylin Nazlıaka ile birlikte tam kadro “red” oyu vereceği ilan edilmiş bulunuyor. CHP cephesinde “kabul” oyu yönünde fire olması beklenmiyor.
HDP’nin bugün itibariyle 12 milletvekili tutuklu ve hakkında yakalama kararı olduğu için yurtdışında olan 2 milletvekili düşünüldüğünde; TBMM’deki 59 sandalyesi mevcut olmasına rağmen oylamada 47 vekili olabilecek görünüyor. Ancak HDP’nin parti görüşü “Başkanlık Sistemi’ne hayır” olarak özetlense de oylama gününe değin kaç vekilinin daha tutuklanacağı ya da fire verip vermeyeceği belirsiz.
Amaç OHAL’de halk oylaması yapılması mı?
TBMM’deki sayısal tablo itibariyle CHP ile HDP’nin muhalefeti ve azınlıktaki MHP’li vekillere rağmen anayasa değişikliğini halk oylamasına sunmak için gerekli en az 330 “kabul” oyuna ulaşılması planlanıyor.
TBMM’deki “kabul” aşaması ardından gözler Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) çevrilecek. “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun” uyarınca 120 günlük halk oylaması süreci başlayacak. Bu süreçte siyasi partiler anayasa değişikliğine ilişkin propaganda yapma hakkına sahip olacak.
Halk oylaması yani anayasa değişikliğiyle ilgili üçüncü aşamada en önemli konu ise, sandığa olağanüstü hal (OHAL) uygulaması altında gidilmesi ihtimali.
İkinci 3 aylık dönemindeki OHAL uygulaması 20 Ocak’ta sona erecek. Ancak son olarak Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un yeşil ışık yaktığı gibi AKP Hükümeti, OHAL’in 3 ay daha uzatılmasını düşünüyor. Bu durumda OHAL’in 20 Nisan’a kadar devamı söz konusu olacak.
Eğer TBMM’de anayasa değişikliği Ocak ayı içerisinde hızlıca kabul edilirse de OHAL’in devam ettiği ilkbahar aylarında halk oylaması süreci başlayacak. Dolayısıyla muhalif siyasi partiler, OHAL atmosferinde Başkanlık Sistemi’ne karşı propaganda kampanyalarını yürütmeye çalışacak.