TBMM’de milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmayı amaçlayan anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri, CHP’nin laiklik konusundaki görüşlerinden dolayı Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ı protestosuyla başladı. Ancak HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in başını çektiği milletvekillilerinin Saray’a yönelik sert açıklamaları güne damgasını vurdu.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün saat 10.00’dan itibaren saat 15.05’e değin AKP’nin gündeme taşıdığı, dokunulmazlıkları kaldırmayı amaçlayan geçici nitelikteki anayasa değişikliği teklifi görüşüldü ve 2. tur oylamalar gerçekleştirildi.
TBMM’deki sandalye dağılımı itibariyle AKP’nin 317, CHP’nin 133, HDP’nin 59 ve MHP’nin 40 milletvekili var. Bağımsız olarak ise eski CHP’li Aylin Nazlıaka var. AKP’li İsmail Kahraman’ın, TBMM Başkanı sıfatı nedeniyle oy kullanma hakkı ise bulunmuyor. Bu nedenle AKP, 1. tur oylamasında oturumu Başkanvekili Ahmet Aydın yönettiği için Kahraman’ın yanı sıra bir sandalye daha eksik olmaktan dolayı rahatsızlık yaşamıştı. Aydın’ın da vekil olarak oy kullanması için bugünkü oturumu Kahraman yönetti.
Peki oylamalar nasıl gerçekleşti?
Laiklik konusu başta olmak üzere gizli oylamaya riayet edilmemesi gibi ciddi tartışmalara sahne olan süreçte, ilk önce anayasa değişikliği teklifindeki 1. madde oylandı. TBMM’de 531 milletvekili katılımıyla yapılan oylama sonucunda 373 kabul, 138 red, 8 çekimser, 9 boş ve 3 geçersiz oy çıktı. Dolayısıyla 378 kabul oyuyla anayasal değişiklik için halk oylaması gerekmeksizin Meclis kararıyla yeterli olan 367 milletvekili oyu sınırı daha 1. maddede aşılmış oldu.
AKP’nin Kahraman haricinde tam kadro bulunduğu 1. madde oylamasında, CHP’den 10 vekil eksikti. Deniz Baykal, Ceyhun İrgil, Gaye Usluer, Aykut Erdoğdu, Şafak Pavey, Mahmut Tanal, Murat Bakan, Nurettin Demir, Candan Yüceer ile Gürsel Erol, yoktu. Bu isimlerden Nurettin Demir hariç diğer isimler TBMM’ye bugün hiç gelmedi. Demir ise, 2. madde ve tümü üzerindeki oylamaya katıldı. HDP’den ise, Leyla Zana, Altan Tan, Nihat Akdoğan, Dengir Mir Mehmet Fırat, Ali Atalan, Tuğba Hezer Öztürk, Aycan İrmez ve Faysal Sarıyıldız, bugün Meclis’te değildi.
Teklifteki 2. maddeye ilişkin oylamada ise, 526 milletvekili hazır bulundu. Sonuçta, 374 kabul, 136 ret, 4 çekimser, 11 boş ve 1 geçersiz oy çıktı. Yalnız bu oylamada katılım sayısındaki düşüşün nedeni Ankara’daki cenazeye gidilmesiydi. CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Ali Haydar Hakverdi, Necati Yılmaz, Tekin Bingöl ve Gürsel Tekin, cenazedeydi. AKP’den ise yeni Başbakan olacak Binali Yıldırım cenazeye katıldı. Dolayısıyla CHP’den 14 vekil, AKP’den 1 vekil eksikti. HDP’deki eksik vekil sayısı 8 olarak kaldı.
on oylama ise, anayasa değişikliğine ilişkin nihai sonucu belirleyecek olan tümü üzerineydi. TBMM’de 531 vekil katılımıyla yapılan oylama sonucunda; 376 kabul, 140 ret, 5 çekimser, 7 boş ve 3 geçersiz oy çıktı. Bu son oylama, Türkiye siyasetinde tarihi nitelikteki bir gelişme olarak yorumlanan anayasa değişikliğinin kaderini de belirledi. Sonuç itibariyle 367 sınırı aşıldığı için eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın farklı yönde kararı olmazsa halk oylaması olmaksızın yürürlüğe girebilecek.
Son oylamada, CHP’den eksik sayısı 10 vekil idi. Gün boyunca Meclis’te olmayan 9 vekilin yanı sıra cenazeye katıldıktan sonra Meclis’e geri dönmesine rağmen Ali Haydar Hakverdi de anayasa değişikliğinin tümü üzerindeki oylamaya katılmadı.
“Laiklik” için Kahraman’dan bağlılık sözü alınamadı
Görüşmelerde tansiyon yüksekti ancak Anayasa Komisyonu’nda yaşandığı gibi kavgalar olabileceği ihtimaline rağmen gerilimli anlar kavgaya dönüşmedi. İlk dakikalardaki ilk gerilim, oturumu İsmail Kahraman’ın yönetmesi nedeniyle yaşandı.
Anayasada “lailiklik kavramından vazgeçilmesi” yönünde sözleriyle tartışma yaratan Kahraman’ın, anayasa değişikliği görüşmesini yönetmesine CHP’den sert tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Kahraman’a hitaben anayasaya bağlılığını belirten sözler sarf etmemesini eleştirerek, “Bu oturumu yönetmenizi uygun bulmuyoruz. CHP olarak özellikle Anayasa'ya aykırı bu tutum ve sözlerinizin buradan tüm kamuoyunu tatmin edici bir şekilde yalanlanmasını, söylediyseniz özür dilemenizi; söylemediyseniz bu konuda, ne anlama geldiği konusunda çok net bir duruşunuzun sergilenmesini sizlerden beklediğimizi ancak bu şartlarda Meclis’i idare edebileceğinizi ifade ediyoruz” dedi. Bu sırada AKP’li kadın vekiller Gökcen Özdoğan ile İlknur İnceöz’ün, Gök’e bağırmaya başladığı gözlendi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise, CHP’nin görüşünü destekledi ve “Bugün açık bir şekilde bir darbe anlamına gelecek geçici Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili oturumu yönetiyor olmanız da bu açıdan büyük bir ironi olmuştur. Yani, söylemlerinizle Anayasa'yı açık bir şekilde ihlal ettiğiniz Türkiye kamuoyunda tartışılıyorken, henüz bununla ilgili zannı ortadan kaldırmamışken sizin darbe anlamına gelebilecek bir Anayasa değişiklik teklifi oturumunu burada yönetiyor olmanızı anlamak mümkün değil. O nedenle, umarım ki doyurucu bir açıklama tarafınızdan Genel Kurul’a ve Türkiye kamuoyuna yapılır” diye konuştu.
MHP’den ise hiçbir tepki olmadı. Ardından Kahraman, “Bir bardak suda fırtına kopartmak da istemiyorum. Basın açıklaması yapıldı. Şunu biliyorum ki: Anayasa'yı gayet iyi bilen, bu noktada büyük çalışmalar yapmış bir kişiyim. Anayasa'ya aykırı bir durum mevzubahis değildir ve bir daha şunu tekrar ediyorum: Hiçbir kavram tarifsiz olmaz. Bendeniz ‘Tarif yapılması lazımdır’ dedim. Belki aksettirenler yanlış aksettirdi, bilemem. Sözlerim doğrudur” yanıtını verdi.
AKP’li Kahraman’ın “sözlerim doğrudur” ifadesi ise tartışmayı alevlendirdi. CHP’li vekiller yumrukları havada, ayağa kalkarak, “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganları atmaya başladı. Bu sırada CHP’li Gök, Başkan Kahraman’a, “Efendim, laik cumhuriyete bağlı mısınız?” sorusunu yöneltti. Gök, sorusunda ısrar etmesine karşın Kahraman ise, “Beyefendi, ben yemin yapmış bir insanım.Ben diyorum ki laikliğin manasına ne olduğunu eğer yeni bir anayasa yapılacaksa, yepyeni, olsun dedim, bu kadar. Bundan dolayı bir bardak suda fırtına koparmaya lüzum yok. Boşuna polemiğe girmeyelim efendim” dedi.
Gök, yine de “Laik cumhuriyete bağlı mısınız Sayın Başkan? ki cümle söyleyeceksiniz, iki cümle!” diye yanıt talep etti. Buna rağmen Kahraman, laik anayasaya bağlılıkla ilgili hiçbir ifade kullanmadı ve Gök’ü yanıtlamadan demagojiye girmeyeceğini belirtmekle yetindi. AKP’liler, Kahraman’a destek olurken; CHP’liler, laiklik sloganlarıyla salonu terk etti.
Salonda sadece grup başkanvekilleri Levent Gök, Özgür Özel ile Engin Altay ve CHP’li TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi kaldı. Bu gerilimden sonar CHP’liler, sadece oylamalarda salona geri döndü.
HDP’li Önder Erdoğan’ı işaret etti
Görüşmelerde tansiyon özellikle HDP’li Sırrı Süreyya Önder’ün kürsüye gelmesiyle yükseldi. Önder, “siyaset uzlaşma için çalışmalı” yönündeki konuşması sırasında, AKP’li Orhan Deligöz’ün “Sen ne biliyorsun ki ne öğreteceksin” diye bağırması üzerine “Öğretirim, yeter ki talep et. Oradan üfürüp durma” karşılığını verdi.
28 Şubat sürecinde ablası Merve Kavakcı milletvekilliğini protestolar nedeniyle kaybetmiş AKP’li Ravça Kavakcı Kan’ın, Önder’e, PKK’lılardan “Gerilla” diye söz etmesi dolayısıyla “Terörist” diye bağırması dikkat çekti.
AKP’lilerden “Film çevirmeye benzemez bu işler” gibi tepkiler alan Önder, AKP sıralarına, “Şurada parti komiserleri "Ne oy verdiniz?" dediğinde çocuklar gibi gösterme zilletine düşmemeyi tercih edin. Siz hepiniz şerefli, haysiyetli, izzet sahibi insanlarsınız. Bu zilleti kabul etmeyin. Yarın çocuklarınız sizden utanmasın” dedi. Bu sırada AKP’li Bülent Turan’ın, “Senin Kandil talimatın var, nasıl konuşuyorsun öyle!” sözü Önder’in, günün tepkisine imza atmasına yol açtı. Önder, “Sayın Cumhurbaşkanı o zaman Başbakandı, beni aradı, 'Kandil’e gittiniz, ne oldu' dedi. Bunun devamını mahkemelerde söyleyeceğiz. Onun için, Kandil’den talimat alan kimmiş, Kandil’e haber gönderen, ricacı gönderen kimmiş, kaldırın dokunulmazlığımızı, bütün bunları mahkemelerde konuşacağız” diye konuştu.
AKP’de “parti komiserliği” mi uygulandı?
Görüşmelerde, HDP ve CHP’nin, hem görüşmelerde hem de sosyal medyada temel eleştiri konusu ise TBMM’deki “gizli oylama” şartına uymamalarıydı.
TBMM Genel Kurulu’nda oylamalarda, AKP’li Ali İhsan Yavuz, Ramazan Can, Hilmi Bilgin, Hakan Çavuşoğlu ve Murat Alparslan, gizli oy kullanılması için hazırlanmış kabinler önünde vekilleri adeta gözetim altında tuttu. Kritik oylamadaki “görevli heyet” niteliğindeki bu isimlere muhalefetten ise “parti komiseri” yakıştırması yapıldı. AKP’li vekiller, kabul anlamında beyaz, ret anlamındaki kırmızı ve çekimser anlamındaki yeşil pulları; bu görevli vekillere gösterdi.
Binali Yıldırım dahil bakanlar ve neredeyse tüm AKP’li vekiller, oylarını kabine girmeden kullandı.
Sadece oylamalar sırasında salona gelmeyi tercih ettiği gözlemlenen Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, kabine girerek gizli oylamaya riayet eden yegane AKP’li isim olarak görüldü.
Bu arada HDP ve CHP’li vekiller, AKP’lilerin kabine girmeden oy kullanmalarını görüntülemesi karşılıklı itiş – kakış yaşanmasına neden oldu. Sert tartışma, yumruklaşmaya dönüşmeden sona erdi.
AKP’liler Yıldırım ile fotoğraf yarışındaydı
Salondaki en yoğun ilgiyi ise AKP’nin genel başkan adayı dolayısıyla da yeni Başbakan olacak Binali Yıldırım gördü. Gün boyunca AKP’li vekillerce “selfie” çektirdiği gözlemlenen Yıldırım, genellikle salonda kalabalık sohbet ortamlarındaydı.
Teamüller uyarınca ara vermesi dışında koltuğundan kalkmaksızın oturumu yönetmesi gerekli olan TBMM Başkanı Kahraman’ın, Yıldırım’a sarılabilmek için yerinden kalkıp divan kürsüsünden eğilme çabası dikkat çekti.
“Son fotoğraf olmayacak”
Oylamalar sırasında AKP’li vekillerce adeta kahkahalar atarak oy verilmesi sosyal medyada eleştiri konusuydu. AB Parlamenteri ve Türkiye Raportörü Kati Piri de, Twitter mesajıyla “Tarihi hata” dediği sonuç yanı sıra AKP’lilerin kahkaha attığı fotoğraf ile birlikte eleştirisini de ifade etti.
Bu arada HDP’liler de, salonda topluca fotoğraflar çektirerek, sosyal medyadan “Direneceğiz, ayaktayız” gibi mesajlar paylaştı. Ayrıca son oylama sonucunu HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, bahçede beklemeyi tercih etti. Eşi Başak Demirtaş’ın yanında olduğu Demirtaş, 1994 yılında dokunulmazlığı kalkan dönemin DEP Milletvekili Sırrı Sakık ile sohbet etti. Sakık, Ulucanlar Cezaevi’nde geçirdiği zamanlara ilişkin fotoğrafları Demirtaş’a gösterdi. Bu sırada gazetecilerce fotoğraf çekildiğini gören Demirtaş, Ahmet Kaya'nın şarkısı ile mesaj verdi. Demirtaş, “Çek Mustafa çek, çek...” diye espri yaptı. Gazeteciler, “Tarihi bir an efendim” deyince Demirtaş, “Fotoğrafı çekiyorsun ama HDP’nin son fotoğrafı olarak yayınlayamayacaksınız, elinizde kalacak inşallah. HDP 10 yıldır burada. 10 yıl sonra da bu fotoğrafı son fotoğraf olarak yayınlayamayacaksınız” dedi.
Bahçeli – Kılıçdaroğlu cenazeyi konuştu
Salonda ise son oylama sırasında Kılıçdaroğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli ile kısa süre sohbet etti. Bahçeli’nin, şehit cenazesinde yumurtalı saldırıya maruz kalması nedeniyle Kılıçdaroğlu’na, “Üzücü bir olay başınıza gelmiş, üzüldük geçmiş olsun” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun ise, şehit cenazelerinde gitmeyi görev bildiğini ve buna devam edeceğini ifade ettiği paylaşıldı.