Suriye’nin geleceği konusunda Rusya’yla yürütülen görüşmelerde ilerleme kaydedilmesine rağmen Batılı yetkililer Rusya’nın dış siyasette giderek daha iddialı ve öngörülemeyen bir rol oynamaya başlamasından kaygı duyuyor.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ülkesinin askeri gücünü göstermekten korkmayan dişli bir lider imajı sergiliyor. Suriye’deki tavrı, bunun son örneği. Putin ‘biz’ ve ‘Rusya’ vurgusu yapsa da Batılı ülkelerin çoğu, Rus liderin kişiliğine odaklanıyor.
Amerika Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'nden Robert Cardillo, ”Son zamanlarda Rusya’yla eşdeğer hale gelen Putin’e göre Rusya, küresel arenada gücü azalmış bir ülke olarak algılanıyor” diye konuştu.
Putin’in ‘daha yeni başlıyorum’ imajı vermesi, birçoklarını ürkütüyor. Eski Amerikan İstihbarat Örgütü CIA Direktörü olan James Woolsey, ”Putin, Rusya’nın Doğu Avrupa, Baltık ülkeleri ve hatta elinden gelse Batı Avrupa üzerinde yeniden egemenlik kurmasını sağlamak için herşeyi yapar” dedi.
Putin’in kararlı tutumu Rusya’yı küresel ilgi odağı haline getirmenin yanısıra askeri sanayi sektörünü geliştirmesine ve Afganistan ve Irak kaynaklı gelirini arttırmasına da yarayabilir.
Duruma Batı bakış açısıyla bakan birçok yetkiliye göre Rusya’nın verdiği zararı gidermek mümkün olmayabilir.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü'nden Christopher Harmer, ”Rusya, İran, Hizbullah ve Suriye’yle olan ittifakını resmiyete döküyor. Bu da Rusya’nın ittifak kurduğu ülke ve terör örgütlerinin daha tehlikeli hale gelmesi demek” diye konuştu.
Rusya Cumhurbaşkanı Putin içinse bu ittifak, devlet yönetmenin ve liderliğin bir parçası.