Suriye’de savaş tüm hızıyla devam ederken, uzmanlar, Suriye krizinin daha geniş kapsamlı jeopolitik etkilerinin Batı ülkelerinde hissedildiğini söylüyor. Avrupa’dan yükselen ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın devrilmesini talep eden sesler, yeni bir mülteci akınını engellemek için kesilmişe benziyor.
Rusya’nın desteklediği Suriye güçleri, Halep’in doğusunda ilerleme kaydediyor. Beşat Esat’ın Halep’te zafer kazanması, Batılı hükümetleri strateji değiştirmeye zorlayabilir. Uzman Michael Stephens, “Esat kazanıyor. Kriz sona erdiğinde Esat hala ayakta olacak gibi görünüyor. Suriye’de kim barış anlaşmasına arabuluculuk ederse Esat’la anlaşmak zorunda kalacak.”
Avrupa ve Amerika, ılımlı muhalif güçleri destekliyor. Ancak akan kanı durdurma amacı, tüm ittifakların önüne geçebilir.
Stevens, “Suriye’de krizi bir şekilde sona erdirmek, krizin nasıl sona erdirileceğinden daha önemli olmaya başladı” diyor.
Avrupa, bir milyon Suriyeli mülteci barındırıyor. Halep için verilen mücadele ise onbinlerce sivili kaçmaya zorladı. İnsan hakları örgütlerine göre Avrupa, bu krize sessiz kalmamalı. Uluslararası Af Örgütü'nden John Dalhuisen de, “Avrupalılar mülteci kabul etmeye hazırlar. Bunun planlı bir şekilde yapılacağından emin olmak istiyorlar. Ayrıca mültecilerin, sosyal sorunlar yaşanmaması için, yerleşecekleri ülkelerde bazı şartları yerine getirmek zorunda olduklarını bilmelerini de bekliyorlar" diye konuşuyor.
Ancak Avrupa, mülteci akınıyla başa çıkmada zorlanıyor. Bu durum, AB ve Amerika arasında bir ayrım yaşanmasına neden olabilir. Stephens, ”Avrupalılar’ın bir numaralı önceliği, kıtaya akın edecek yeni bir mülteci dalgasını durdurmak. Bu durumda devreye Türkiye giriyor. Türkiye’yle ilişki içinde olmak ise Kürt sorununu devreye sokuyor. Suriye’de IŞİD’le mücadelede Batı’nın tercih ettiği müttefik, Kürtler. Bu durum, daha çok Amerika’nın inisiyatifi gibi görünüyor. Avrupalılar, Kürt sorununa daha temkinli yaklaşıyor” diyor.
Uzman Michael Stephens’a göre Suriye’deki savaşın Avrupa için eskisi gibi stratejik önemli kalmadı: “Savaşı devam ettiren tüm farklı dış ve iç gruplar, krizi, bütün bölgeyi ve Avrupa’nın güneyini istikrarsız hale getiren bir açmaza çevirdi. Avrupa’daki aşırı sağcı uçlar yükselişe geçti. Çok daha önemli meseleler var. En büyük kaybı, Halep’in doğusundaki Suriyeli siviller yaşadı.”
Savaşı sona erdirmenin bedeli, Beşar Esat’ın iktidarda kalması olabilir. Uzmanlara göre, durum böyle olsa bile Suriye’nin gelecekteki istikrarının garantisini vermek, zor.