Bu yıl ilk defa düzenlenen törende Beacon ödüllerini kazanan Amerika’da başarılı olmuş ve Amerika toplumuna özellikle de diğer göçmenlere yaptıkları yardımlardan ötürü onurlandırılan 24 kişinin arasında, ünlü kalp cerrahı Mehmet Öz’ün kızı, şef ve yemek kitapları yazarı Daphne Öz de yer aldı. Ödül alanlar arasındaki bir diğer Türk de New York’a 2001’de cebinde 240 dolarla gelip bir süre sokakta yaşamak zorunda kalan, bir kaç sene içinde açtığı pizzacılarla başarıya ulaşan, Diyarbakırlı Hakkı Akdeniz oldu.
Amerika Göçmen Birliği’nin Kurucusu ve Başkanı Murat Köprülü’nün de aralarında bulunduğu davetliler, gece boyunca bu sene ödüle layık görülen örnek göçmen ve göçmen çocuklarının hikayelerini dinledi. Açılış konuşmasını yapan ve organizasyonun da yönetim kurulunda bulunan Mehmet Öz konuşmasında, göçmenlerin Amerika için öneminden bahsetti. Amerika’daki en büyük şirketler arasında yer alan Fortune 500 şirketlerini yönetenlerin göçmen olduğunu, tıptan sanata, göçmenlerin Amerika için öneminin altını çizen Öz, göçmenlere karşı olan bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Ödül töreninin de mottosu olan #changethenarrative yani ''bakış açını değiştir'' mesajını törendeki konuşmasında kullanan tek kişi Mehmet Öz değildi.
Ödül törenine ev sahipliği yapan Amerika Göçmen Birliği’nin kurucusu ve yönetim kurulu üyesi Murat Köprülü de yaptığı konuşmada göçmenlerin Amerika’ya yaptıkları katkıların öneminden bahsetti.
Bu sene Beacon Ödülü’ne layık görülen Türk işadamı Hakkı Akdeniz, sadece sıfırdan yarattığı başarısından dolayı değil, New York’ta her hafta evsizlere dağıttığı binlerce pizza dolayısıyla da organizasyonun başarı hikayelerinden birisi oldu. “Ben Amerika’ya geldiğimde aylarca sokakta yaşamak zorunda kalmıştım, bir şekilde kendimi kurtardım ve kendi işimi açtım. Şimdi verme sırası bende” diye konuşan Akdeniz, haftada birgün bir zamanlar kendi yaşadığı evsizler yurdunda pizza dağıtıyor.
Bu sene ilk kez verilen Beacon ödülü, Amerika’da göçmenlere verilen en büyük ödül kabul edilen Ellis Adası Onuru ödülünden sonra ilk kez başarılı göçmenlere verilen ödül olma özelliğini taşıyor.