Bharara’nın Görevden Alınması Sarraf Davasını Nasıl Etkileyecek?

Adalet Bakanlığı tarafından görevden alınan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara, İran asıllı Türk işadamı Rıza Sarraf’ın davasının da aralarında bulunduğu çok sayıda yolsuzluk dosyasını açan ve soruşturan isimdi. Bharara’nın görevinden alınması sonrasında bu önemli yolsuzluk davalarının akıbetinin ne olacağı ise merak ediliyor.

Sarraf davasının seyrinin, Bharara’nın görevinden alınması sonrasında nasıl devam edeceğini davayı en başından itibaren takip eden New York Barosu Avukatı Cahit Akbulut Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.

Akbulut, bazı çevrelerde dile getirilen Bharara’nın Sarraf yüzünden görevinden alındığı iddialarının da doğru olmadığını savundu. Akbulut, “New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın görevden alınmasının Sarraf davasıyla en ufak bir alakası yok. Obama tarafından atanan 46 Başsavcının birden görevden alınması, şu andaki yönetimin tamamen kendilerini korumaya yönelik bir değişiklik. Başkan Trump’ın endişesi kendisiyle ilgili. Onlara göre bir takım sızmalar var. Bu sızmalara ve açılanan davalara karşı savcıların tutumları da onu etkiliyor. Tümden alınmış karar değil. Türkiye baskı yaptı Bharara görevden alındı yönündeki iddia ve görüşler tamamen yanlış. Böyle bir şey kesinlikle mümkün değil. Bu kişileri görevden alırken Bharara’ yı da görevinden aldılar“ dedi.

‘Yeni savcı Sarraf davasının seyrini değiştirebilir’

Bharara’nın yerine atanacak yeni savcının Sarraf davasını etkileyebileceğini öne süren Akbulut, “Yeni atanacak başsavcı Sarraf davasının seyrini de değiştirebilir ama bunları şimdiden öngörmek mümkün değil. Yeni atanacak başsavcının tutumu çok önemli. Şu an için Sarraf davasının seyri ile ilgili neler olabileceğini yeni atama yapılmadan görmek mümkün değil. Dava zaten Ağustos ayında yapılacak jürili seri duruşmalarla sonuçlanacak. Bu aşamada deliller sunulmuş vaziyette. Şu aşamadan sonra gelecek yeni bir savcı davanın seyrini değiştirebilir mi? Evet değiştirebilir” dedi.

‘Sarraf Ağustos ayından önce itiraflarda bulunup uzlaşacak’

Sarraf’ın büyük bir olasılıkla suçlamalarla ilgili bazı itiraflarda bulunma karşılığında ceza indirimi alıp savcılık makamıyla anlaşacağı görüşünde olan Akbulut, “Benim düşüncem davanın Ağustos ayındaki duruşmalara kalmadan bir şekilde anlaşmayla sonuçlanması yönünde. Bu anlaşma aşamasında yeni başsavcının tutumu çok önemli. Başsavcı Sarraf ile anlaşmak için pazarlık şartlarını Bharara’ya göre çok daha yumuşak tutabilir. Bharara’ya göre daha kolay pazarlık şartları önerebilir Sarraf’a. Eğer dava sürecinde Ağustos ayına kadar bir anlaşma sağlanmazsa o zaman duruşmalara gidilecek. Bu yeni atanacak olan kişinin Sarraf davasını, Bharara kadar iyi savunacağı görüşünde değilim. Şu andaki görüntüde bu durum biraz Sarraf’ın lehinde. Dava başından beri Bharara’nın davasıydı. Yeni gelen kişi kendi davası gibi hissetmeyecek bu davayı. Başkasının davası olarak gördüğü için Bharara gibi bakmayacak bu davaya. Bharara bu davaya kişisel olarak bakıyordu. Kendi davasıydı. Bebeği gibiydi bu dava. Biraz daha hissi davranıyordu. Şu aşamada Sarraf’ın lehine veya aleyhine olacak diye durum değerlendirmesi yapmak doğru değil.“ dedi.

‘Savcı değişti diye dosya kapanmaz’

Bharara’nın gitmesi sonucunda yeni gelecek olan kişinin onun kadar bu davanın üzerine gideceğini düşünmüyorum. Davanın seyriyle ilgili daha sağlıklı yorum yapmak için önümüzdeki günleri beklemek durumundayız. Bharara gitti Sarraf da serbest kalacak yorumu da yanlış. Bharara bu davayı tek başına yürütmüyordu.Davanın sahibi Bharara olsa da çok sayıda yardımcısı çalışıyordu bu konuda. Zaten bizde Bharara’yı duruşmalarda fazla görmedik. Yardımcıları duruşmalara katılıp savunma adına konuştu. Muhtemelen Sarraf davasını aynı görevli savcı yardımcıları yürütecek. Yeni gelen kişiyi de dava süreciyle ilgili bilgilendirecek. Bu savcı yardımcıları halen görevlerinde kalacak. ABD’de hiç bir dava savcı değişti diye kapanmaz veya farklı yönlere gitmez. Sarraf davasının zaten bir hakimi var oda görevinde. Tabi bu durumda yeni savcıya ne kadar siyasi baskı yapılacağı da önemli. Bu dava uluslararası bir davaya dönüştü. Hükümetlerinde ilgi alanlarına girdi. Türkiye ile Amerika arasında kritik konulardan biri olarak değerlendirildi. Bu baskıların neler olabileceği veya Trump’ın bu konuda neler düşündüğünü de bilemiyoruz.”