WASHINGTON - ABD Başkanı Joe Biden, sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen ekibinin İsrail saldırısında hedef alınmasının ardından İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile telefonda görüştü.
Başkan Biden ABD’nin Gazze politikasının, İsrail’in sivillerin ve yardım çalışanlarının korunmasına ilişkin atacağı somut adımlara bağlı olduğu mesajını verdi.
Biden-Netanyahu görüşmesinin ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, bugüne kadar İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şekliyle en sert ifadeler kullanıldı.
Gazze’deki insani durumun ve yardım çalışanlarının hedef alınmasının “kabul edilemez” olduğunu söyleyen Biden, İsrail’in sivillerin korunması için somut ve ölçülebilir bir dizi adım atması ve bunları uygulaması gerektiğini vurguladı.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre Biden, Netanyahu’ya “Gazze politikamız İsrail’in atacağı bu somut adımlara ilişkin yapacağımız değerlendirmeye bağlı” mesajını verdi.
Your browser doesn’t support HTML5
ABD Başkanı Biden İsrail Başbakanı ile yaklaşık 30 dakika sürdüğü belirtilen görüşmede ilk kez verilen desteğin İsrail’in atacağı adımlara bağlı olduğu imasında bulundu.
Görüşmede bölgede acil ateşkesin insani durumun iyileştirilmesi ve masum sivillerin korunması için gerekli olduğunu vurgulayan Başkan Biden, Netanyahu’ya Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırıda kaçırdığı rehinelerin serbest kalmasına yönelik anlaşmanın “gecikme olmadan” tamamlanması için müzakere ekibine güçlü destek vermesi çağrısında bulundu.
“Onların tarafında değişiklik görmezsek, bizim tarafımızda değişiklik olmak zorunda olur”
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Perşembe günü Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında, "İsrail tarafında gerçek anlamda bazı değişiklikler görmek istiyoruz ve eğer onların tarafında bir değişiklik göremezsek, bizim tarafımızda değişiklikler olması gerekecek" ifadelerini kullandı.
John Kirby bunun İsrail’e bir ültimatom olup olmadığı ya da İsrail sivillerin korunması konusunda beklenen somut adımları atmazsa bunun sonuçlarının ne olacağı ya da olası bir politika değişikliğinin neleri içerebileceği konusundaki sorulara net cevap vermedi.
İlgili Haberler Şef Jose Andres: “İsrail yardım çalışanlarımızı sistematik olarak, araç araç hedef aldı”
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, önümüzdeki saatler ya da günlerde İsrail’in bir dizi adım açıklamasını görmeyi umduklarını söyledi.
Brüksel'de NATO Dışişleri Bakanları toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da, "Görmemiz gereken değişiklikleri görmezsek, politikamızda değişiklikler olacak" ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen’ın yedi çalışanının hayatını kaybettiği saldırıyı "hata" olarak niteleyen ve olayda kasıt olmadığını belirten İsrail, Gazze savaşında taktiklerde değişiklik yapacağını söyledi.
Olayla ilgili soruşturma başlatan İsrail bulguların yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.
ABD’nin İsrail politikası değişir mi?
İsrail yılda 4 milyar dolarla çoğu askeri yardım olmak üzere ABD’den en çok yardım alan ülke.
Başkan Harry Truman’ın İsrail’i 1948’de kuruluşundan dakikalar sonra tanımasından bu yana tarih boyunca tüm ABD başkanları İsrail’e destek verdi.
George H.W. Bush 1991’de İsrail’e 10 milyar dolarlık kredi garantisi karşılığında Filistin topraklarında yerleşimlerin durdurulması ültimatomu vermişti.
Hem ABD’deki Müslüman toplumu temsilcileri hem de Demokrat Parti içindeki bazı isimlerin tepki ve baskısıyla karşı karşıya olan Biden yönetimi ise şimdiye kadar İsrail’e desteğin ve silah transferlerinin koşula bağlanmasına yönelik baskılara direndi.
İlgili Haberler İsrail'in Gazze saldırısında yedi sivil toplum kuruluşu çalışanının ölmesine tepkiReuters haber ajansına değerlendirmelerde bulunan Washington’daki Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Fakültesi’nden Ortadoğu analisti Laura Blumenfeld, World Central Kitchen’ın yardım ekibine yönelik saldırının “bardağı taşıran son damla” olduğu görüşünde.
İsrail’e askeri desteğin ve silah transferlerinin koşula bağlanıp bağlanmamasına ilişkin tartışmayı VOA’ya değerlendiren düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nden güvenlik uzmanı Grant Rumley, genel olarak yardımın kesilmesi ya da koşula bağlanmasının tarihsel olarak istenen etkiyi yaratmadığı kanısında.
Rumley, “Biden yönetimi muhtemelen yaptığı değerlendirmelerde, İsrail’e yardımın savaş esnasında kesilmesinin genel olarak küresel rekabetin de olduğu bir dönemde kötü bir sinyal göndereceğini ve yönetimin amaçladığı ya da istenen etkiyi yaratmayacağını düşünüyordur” diyor.
Washington’daki uzmanlara göre, ABD’nin İsrail’e askeri desteği ve silah transferini koşula bağlamamasının arkasındaki sebeplerden biri, böyle bir adımın, Hizbullah ve İran’ın desteklediği diğer gruplara yanlış mesaj vereceği kaygısı.
Washington Post’un 6 Mart tarihli haberine göre, ABD İsrail-Hamas savaşının başladığı 7 Ekim’den bu yana İsrail’e 100’den fazla silah satışını onayladı.
Perşembe günü yine Washington Post’a konuşan üç Amerikalı yetkiliye göre, ABD yardım çalışanlarının öldüğü gün İsrail’e yeni bir silah transferi paketini onayladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü bu bilgiyi doğruladı; onayın World Central Kitchen ekibinin İsrail ordusu tarafından vurulmadan bir süre önce gerçekleştiğini söyledi.
Başkan Joe Biden, Gazze’de sivillere yemek dağıtan sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen’ın yedi çalışanının İsrail saldırısında hayatını kaybetmesine ilişkin yaptığı açıklamada olayı “trajedi” olarak nitelemiş; “İsrail sivillere ihtiyaç duyulan yardımı iletmeye çalışan yardım çalışanlarını korumak için yeterli adım atmadı” demişti.
VOA Beyaz Saray Büro Şefi Patsy Widakuswara habere katkıda bulunmuştur.