Deniz Yüksel Mersin’in Mut ilçesindeki Kayaönü köyünde yaşayan 28 yaşında bir adam. Hayatı boyunca çobanlık yapmış. Babası öldükten sonra hayvanlarını satmak zorunda kalmışlar. Askere gitmiş, 2014’te dönmüş. O günden sonra hiç düzenli bir işi olmamış. 6 yıl boyunca gündelik işlerle hayatta kalmaya çalışmış.
Your browser doesn’t support HTML5
Yüksel 2018’de evlenmiş. Şimdi bir çocuğu var. Hiçbir geliri olmadığı için gelecek endişesi yaşarken bir gün duyduğu bir haber onu umutlandırmış. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin “Haydi Gel Köyümüze Destek Verelim” projesi Yüksel için bir dönüm noktası olmuş: “Askerden geldim, bir süre iş aradım. İş bulamadım. Küçükbaş hayvancılık yapmayı düşündüm; bizim köyümüz küçükbaş hayvancılığa bayağı uygun bir yer. Maddi durumlardan dolayı küçükbaş hayvan alamadım. (Muhtarımızdan) Büyükşehir Belediyesi’nin küçükbaş hayvan dağıttığını duydum. Geldik, yazıldık. Çıkar mı diye umut ettik. İyi ki de çıktı. Durumumuz iyi değildi, çok büyük destek oldu.”
Yüksel proje kapsamında 1 erkek, 24 dişiden oluşan kıl keçisi sürüsüne sahip oldu. Belediyeden 1 yıl yetecek miktarda yem ve aşı desteği aldı. Kayaönü köyü muhtarı Tahsin Yüksel, özellikle yem desteğinin hayati önemde olduğunu söylüyor: “Adam bu 25 hayvanı zaten oğlağını kuzulatıp da verim elde edinceye kadar iki sene geçecek. İki senede bu adam zaten imkanı zayıf adam ne olurdu, bu (hayvanları) satmaya kalkardı, şu olurdu bu olurdu. Fakat bu şekilde yem desteğiyle birlikte vermesi gerçekten iyi bir proje. Bu, üreticiler için iyi bir destek.”
Deniz Yüksel, toplamda 4 ton, yani 12-13 bin liralık yem desteği aldığını söylüyor. Kendisinin bunu karşılamayacağını vurguluyor.
Yüksel 5 yıl içinde 25 hayvandan oluşan sürünün 150 hayvana kadar çıkabileceğini söylüyor: “Bakalım, inşallah Ocak sonrası kuzulumaya başlar hayvanlarımız. 5 yıl içinde 150 olur iyi bakılırsa. İkiz kuzulayan olur. Her yıl artar. Bir aileyi geçindirebilecek bir proje yani bu 25 hayvan. Bir yıl geçindirebilecek bir proje.”
Destek alanlar nasıl belirleniyor?
Proje kapsamında küçükbaş hayvan desteği sağlanacak kişiler sahada yapılan araştırmalar sonucu belirleniyor. Proje camilerden yapılan anonslar ve muhtarlar aracılığıyla köylülere duyurulmaya çalışılıyor. Kayaönü köyü muhtarı, Deniz Yüksel’in nasıl seçildiğini anlatıyor: “Mersin Büyükşehir (Belediyesi) hazırlamış olduğu ‘Haydi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi adı altında Koordinasyon’a (Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığı’na bağlı İlçe Koordinasyon Şube Müdürlükleri) gelmişler, Koordinasyon’dan beni aradılar. ‘Köyünüzde ihtiyaçlı kişilerin isimlerini bize yaz, bize bildir.’ dediler, ben de bildirdim. Daha sonra Mersin Büyükşehir’den arkadaşlar köyümüze geldi, 8-10 kişi talep etmişti, bu 8-10 kişinin içerisinde, en ihtiyaçlı olan bu Deniz Bey’i bulmuşlar. Deniz’e verdiler.”
Yardıma en muhtaç ve projeye en uygun kişilerin belirlenmesinde temel kriterler var. Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Daire Başkanlığı’ndan Dr. Dilek Tüney Bebek’e göre öncelikli kriterler yaş (25-45 yaş aralığı aranıyor), öğrenim durumu ve hanede yaşayan kişi sayısı. Bununla birlikte kadın üreticilere pozitif ayrımcılık yapılıyor.
Diğer kriterlerse başvuranın gelir durumu, gelir sağlayabileceği bir arazi sahibi olup olmaması ve hayvancılıktaki tecrübesi. Ayrıca başvuranlardan hayvanların barınabileceği bir ağıl sahibi olması isteniyor.
Adaylar arasında seçim yapılırken tüm bu kritilerlere göre bir puanlama sistemi oluşturuluyor ve bu sistem doğrultusunda en uygun isimler tespit ediliyor.
Rutin denetimler
Büyükşehir Belediyesi hayvanları teslim ettikten sonra projenin istenen şekilde yürüyüp yürümediğini de rutin denetimlerle gözlemliyor. 30 ila 45 günde bir destek verilen aileler ziyaret ediliyor. Bu denetimlerde hayvanların hala ailelerde olup olmadığına bakılıyor ve sağlık durumları denetleniyor. Üreticilerin herhangi bir isteği ya da şikayeti olup olmadığı soruluyor.
Üreticilerden hayvanları sigortalatmaları da isteniyor. Proje kapsamında üreticilerin ilk yıl için tek gideri bu.
Hayvanların verimli ve sağlıklı olabilmeleri için bölgeye uygun olmalarına dikkat ediliyor. Dr. Dilek Tüney Bebek bu konuda yapılan çalışmaları anlatıyor: “Projeksiyon çalışması yapıldı ilçe ve mahalle bazlı hangi mahallemize daha uygun ırkta hayvan vermeliyiz diye. Irk seçiminde de özellikle yerli üreticilerimizin kalkınmasını (dikkate aldık). Hem alırken, hem satarken yetiştiricilerimizin kazanması için, Mersin ilinde yetiştiriciliği yapılan damızlık değerinde koyun ve keçilerden seçtik. Güney Karaman Koyunu, İvesi Koyunu ve Kıl Keçisi (olarak) üç türde küçükbaş hayvanımızı yetiştiricilerimize dağıttık.”
Proje kapsamında bu yıl Eylül ayından itibaren 60 üreticiye 10 ila 18 aylık 1500 hayvan verildi. Mersin’in dördü merkez, 13 ilçesinden 10’u projeden faydalandı. Hedef daha büyük ve uzun vadeli. İlk yıl hayvanlarını alan üreticiler 5 yıl içinde 25 hayvanı belediyeye geri verecek. Dr. Bebek’in verdiği bilgiye göre iade üçüncü yılda başlayacak. Bu hayvanlar da 10-18 aylık olacak. Üçüncü ve dördüncü yıllarda 10’ar, beşinci yıldaysa 5’er hayvan verilecek. Belediyede toplanan bu hayvanlar da başka üreticilere destek olarak ulaştırılacak. Hedef 5 yılda 300 aileyi küçük bir işletme sahibi haline getirmek.
Projeden yararlanmak isteyenlerin bir dilekçeyle Koordinasyon Şube Müdürlükleri’ne ya da Mersin merkezde Büyükşehir Belediyesi’ne ait Taş Bina’daki evrak kayıt birimine başvurması gerekiyor. Başvurular kriterlere göre incelendikten sonra uygun görülürse hayvanlar yeni sahiplerine ulaştırılıyor.