Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 10’uncu olağanüstü oturumunun son gününde yapılan oylamada, İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı eylemlerini 12 ay içinde sonlandırması, Filistinliler’in terk etmek zorunda kaldığı yerleşim merkezlerine geri dönüşlerine izin verilmesi ve İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı kararlarını acilen uygulaması gerektiğini belirten karar tasarısı çok büyük bir oy farkıyla kabul edildi.
Filistin tarafından BM Genel Kurulu’na sunulan, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu onlarca ülkenin de destek için imza verdiği karar tasarısı için, 124 ‘’evet’, 14 ‘’hayır’’ oyu kullanıldı. ABD ve İsrail karar tasarısına ‘’hayır’’ oyu verdi. Oylamada 43 ülke ise çekimser oy kullandı.
Your browser doesn’t support HTML5
“İsrail işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm askeri güçlerini çeksin”
Karar, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında, hava ve deniz sahasındaki tüm askeri güçlerini derhal çekmesini istiyor. Kararda, İsrail’in tüm yeni yerleşim faaliyetlerini derhal durdurması, tüm yasadışı yerleşimcileri Filistin topraklarından tahliye etmesi ve hukuka aykırı durumu yaratan tüm mevzuat ve tedbirleri yürürlükten kaldırıp, hukuk dışı politikalarını sonlandırması talep ediliyor.
İlgili Haberler Blinken: “Ortadoğu’da istikrarı güvence altına almanın en iyi yolu Gazze’de ateşkes sağlamak”Kararda, Uluslararası Adalet Divanı'nın geçen Temmuz ayında açıkladığı, İsrail'in Filistin topraklarındaki yerleşimlerinin yasadışı olduğunu ve işgal ettiği yerleşimlerden geri çekilmesi gerektiğini belirten görüşünün de memnuniyetle karşılandığı belirtiliyor.
İsrail’den, Uluslararası Adalet Divanı tarafından öngörülenler dahil, uluslararası hukuk kapsamındaki tüm yasal yükümlülüklerini gecikmeksizin yerine getirmesi de karardaki talepler arasında.
Genel Kurul kararı ayrıca devletlere “İsrail yerleşimleri menşeli her türlü ürünün ithalatının, ayrıca işgal altındaki Filistin topraklarında kullanılabileceğinden şüphelenmek için makul gerekçelerin bulunduğu durumlarda İsrail'e silah, mühimmat ve ilgili teçhizatın sağlanması ya da transfer edilmesinin durdurulmasına yönelik adımların atılması” çağrısında bulunuyor.
Kararlar bağlayıcı değil
BM’nin en yüksek mahkemesi olan ve Dünya Mahkemesi olarak da bilinen Uluslararası Adalet Divanı’nın tavsiye niteliğindeki görüşü bağlayıcı olmasa da uluslararası hukuk kapsamında ağırlığı olduğundan İsrail'e verilen desteği zayıflatabilir. BM Genel Kurul kararı da bağlayıcı değil; ancak siyasi ağırlığı mevcut.
Karar tasarısı, Filistin Yönetimi'nin bu ay BM üyeleri arasında toplantı salonunda bir koltuk ve karar tasarıları önerme hakkı dahil ek hak ve yetkiler kazanmasından bu yana resmi olarak sunduğu ilk karar tasarısı oldu.
Filistin Yönetimi BM'de Filistin halkını temsil ediyor ve BM'de üye olmayan gözlemci devlet olarak yer alıyor ve heyet de Filistin Devleti olarak biliniyor.
Filistinli temsilciden çağrı, İsrailli temsilciden tepki
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur Salı Günü Genel Kurul'da yaptığı konuşmada “Her ülkenin bir oyu var ve dünya bizi izliyor. Lütfen tarihin doğru tarafında durun. Uluslararası hukukun yanında. Özgürlükle, barışla durun” demişti.
İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçisi Danny Danon da dün Genel Kurul'u, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail topraklarında düzenlediği saldırıyı kınamamakla eleştirmişti.
İlgili Haberler Lübnan’da yeni patlamalar: “Hizbullah üyelerinin telsizleri infilak etti; 20 ölü 450 yaralı var”Filistin metnini reddeden Danon, “Bunun ne olduğunu söyleyelim: Bu karar diplomatik terörizmdir, diplomasinin araçlarını köprüler kurmak için değil onları yıkmak için kullanıyor” ifadelerini kullanmıştı.
ABD: “Karar tasarısına da İsrail’in haksız yerleşimlerine de karşıyız”
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, oylama öncesinde yaptığı konuşmada Filistin heyeti tarafından sunulan karar tasarısına karşı olduklarını söyledi. Thomas-Greenfield, BM Genel Kurulu’nda alınacak böyle bir kararın iki devletli çözüm ihtimalini zayıflatabileceğini öne sürdü.
Thomas-Greenfield, oylama öncesinde Genel Kurul’a hitabında, ABD’nin İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaları kalıcı olarak çözecek kapsamlı bir barış antlaşmasını kararlılıkla sağlamak istediğini belirterek, “Hem İsrail'in demokratik bir Yahudi devleti olarak güvenliğini ve geleceğini garanti altına alacak hem de Filistinliler’in kendilerine ait bir devlette barış ve onur içinde yaşamalarını sağlayacak başka bir yolu yok. İki devletli çözüm ihtimalini zayıflatan tek taraflı adımlara uzun zamandır karşı çıkıyoruz. Bu karşı duruşumuza, hem Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerinin ilerlemesi hem de bugün Filistin heyetinin önümüze koyduğu bu karar tasarısı dahil’’ dedi.
Thomas-Greenfield, 40 yılı aşan bir süredir İsrail'in yerleşim programıyla ilgili endişelerini açıkça dile getirdiklerini vurgulayarak, aynı şekilde oylamaya sunulan karar tasarısına, çözüme yönelik hiçbir katkısı olmayacağı için karşı olduklarını belirtti.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi, “Önerilen bu karar tasarısı, New York'ta bir metnin kabul edilmesiyle çağımızın en karmaşık ve kalıcı diplomatik sorunlarından birinin bir şekilde çözülebileceği gibi hatalı ve yanlış bir düşünceyi ileri sürüyor. Güvenlik Konseyi'nin de defalarca altını çizdiği üzere, İsrail-Filistin sorununun çözümünün iki taraf arasındaki müzakereler yoluyla sağlanması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Filistin heyetinin hazırladığı karar tasarısında bu gerçeklikten hiç bahsedilmiyor. Sundukları karar tasarısı, Gazze'de Hamas ile yaşanan çatışmaları sona erdirecek, rehineleri ailelerine kavuşturacak ve Gazze'deki Filistinli sivillere yardımları sağlayacak hiçbir şey içermiyor’’ diye konuştu.
Karar, dünya liderlerinin yıllık Birleşmiş Milletler toplantıları için New York'a gitmelerinden günler önce alındı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun 26 Eylül'de, Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas ile aynı gün, 193 üyeli Genel Kurul'a hitap etmesi bekleniyor.
Reuters haber ajansında yararlanılmıştır