8 Mart Dünya Kadınlar Günü, New York’ta Birleşmiş Milletler’de ve kentte düzenlenen farklı etkinliklerle kutlanıyor. Dünya Kadınlar Günü nedeniyle BM’de düzenlenen oturumda konuşan Genel Sekreter Antonio Guterres, cinsiyet eşitliğini hızlandıracak yeni planı açıkladı. Mevcut değişim hızı ve anlayışla kadınların erkeklere göre tam olarak yasal eşitliğe ulaşmasının 300 yıl sonra mümkün olabileceğini söyleyen Guterres, kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi, eğitim ve becerilere erişimin iyileştirilmesi, kadınların liderlik rollerinin artırılmasına yönelik yatırımlara acil ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
BM Genel Sekreteri Guterres, sorunun çözümü için siyasi olarak odaklanmanın yanı sıra finansal yatırımların gerektiğini belirterek, ‘’Kadın ve kız çocuklarının eğitim ve becerilere erişiminin hem kurumsal sektörde hem de kamuda güçlendirilmesi gerekiyor. Hükümet kabinelerinde, barış inşasındaki heyetlerde ve iklim eyleminde liderlik rollerinde yer alan kadınların sayısı arttırılmalı. Hükümetler hem annelerin hem de babaların ev dışında ücretli işlerde çalışabilmelerine olanak tanıyan çocuk bakımı politikalarını teşvik etmeli’’ dedi.
Genel Sekreter Guterres, bu kapsamdaki eylem planı çerçevesinde ilk adımın, sürdürülebilir kalkınma için uzun vadeli finansmanın derhal arttırılması olduğunu söyledi.
Guterres, hükümetlerin liderlik pozisyonlarındaki kadınların sayısının arttırması; yeni başlatılan plan ve programlarda kadın ve kız çocukları için eşitliğe öncelik verilmesi gerektiğini kaydetti.
"2030 yılında 340 milyon kadın ve kız çocuğu hala aşırı yoksulluk içinde yaşıyor olacak"
BM Genel Sekreteri Guterres 2030 yılına gelindiğinde, 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun hala aşırı yoksulluk içinde yaşıyor olacağını belirterek,’’Dünyanın dört bir yanındaki topluluklarda milyonlarca kadın ve kız çocuğu, değişim talep etmek, seslerini duyurmak için çalışıyor. Bugün onların yanındayız’’ dedi.
Guterres, kadınların yaptıkları işin karşılığını alsalar bile erkeklerden daha az kazandıklarını, bu farkların hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerdeki ilerlemeyi tehdit ettiğini ve hatta bazı durumlarda tersine çevirdiğini ifade etti.
İlgili Haberler "Gazze’de kadınlara karşı savaş açıldı""Afganistan en berbat örnek"
BM Genel Sekreteri, bu bakımdan Afganistan’ı ‘’en berbat örnek’’ olarak niteledi; ‘’Kadın ve kız çocuklarının eğitim sisteminin büyük bir çoğunluğundan, istihdamdan ve kamusal alandan menedildiği bir ülke’’ olarak değerlendirdi.
Her yıl dünya çapında 4 milyondan fazla kız çocuğunun ‘kadın sünneti’ riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten Guterres, ‘’Gambiya Parlamentosu’nun bu korkunç uygulamayı yasallaştırma girişimine öfke duyuyorum. Bu teklifin reddedilmesi için çağrıda bulunuyorum’’ dedi.
BM Kadın Birimi Direktörü Sima Bahous, İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim saldırısının ardından harekat bağlattığı Gazze’de 9 binden fazla kadının öldüğüne işaret ederek, “Gazze'de insani ateşkes derhal sağlanmalı. Bu çatışmadan sağ kalanlar için adalet olmadan, Gazze'de ayrım gözetmeyen şiddete son vermeden barış yoluna dönemeyiz” ifadelerini kullandı.
UNICEF’ten kadın sünneti uyarısı
BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yayınladığı raporda, son verilere göre dünya genelinde şimdiye kadar 230 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun sünnet edildiğini açıkladı.
UNICEF, kadın sünnetinin sona erdirilmesine yönelik ilerleme hızının yavaş kaldığını kaydetti.
UNICEF Direktörü Catherine Russell, ‘’Daha fazla sayıda kız çocuğunun daha genç yaşlarda bu uygulamaya maruz kalması yönünde endişe verici bir eğilim görülüyor. Bu zararlı uygulamaya son verme çabalarını güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.
En fazla vaka Afrika ülkelerinde
Raporda kadın sünneti uygulamasının 144 milyon vakayla en yaygın Afrika ülkelerinde görüldüğü belirtildi; 80 milyon vakanın Asya'da ve 6 milyon vakanın da Ortadoğu'da meydana geldiği kaydedildi.
Kadın sünneti mağduru her 10 kişiden 4'ünün, nüfus artışının daha hızlı olduğu, çatışmalardan etkilenen ortamlarda bulunduğu belirtildi.
Raporda, son 30 yılda kaydedilen ilerlemenin yarısının yalnızca son on yılda gerçekleştiği, birçok ülkede kadın sünneti konusundaki tutumların değiştiği, Afrika ve Ortadoğu'daki ülkelerde yaklaşık 400 milyon kişinin, yani nüfusun üçte ikisinin bu uygulamaya karşı çıktığı belirtildi.