BM Güvenlik Konseyi’nde Afganistan'daki 'cinsiyete dayalı ayrımcılık' tartışıldı

BM Kadın Birimi’nin direktörü Sima Bahous.

Rusya ve Çin dışındaki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri dün, Taleban'ın Afganistan'da kadınlara yönelik acımasız zulmünü güçlü bir şekilde kınayarak, tüm üye devletlere yönetimi hesapverebilir kılmak için acil eylem çağrısında bulundu.

BM Genel Sekreteri'nin Afganistan Özel Temsilcisi Roza Otunbayeva, Taleban'ın iktidara geldiği 2021'den bu yana, kadınları kamusal yaşamdan silmeyi açıkça amaçlayan 50'den fazla kararname çıkardığını söyledi.

Kararnameler arasında, kadınların üniversitelere ve ortaöğretime alınmaması, eğlence ve spor tesislerine girişlerinin yasaklanması, kadınların hükümetten tamamen dışlanması ve kadınların çoğu işten mahrum bırakılması yer alıyor.

BM Kadın Birimi’nin direktörü Sima Bahous, toplantıda İslamcı hükümetin, kadınların temel insan haklarını açıkça reddeden aşırı ataerkil cinsiyet normlarını dayattığını söyledi.

İlgili Haberler Afgan kadınlar haklarını geri alana kadar Taleban'ın tanınmamasını istiyor

Bahous, Afgan kadınlarla ilgili olarak, "bize kendilerinin karanlıkta yaşayan, gelecek umudu olmadan evlerine kapanmış mahkumlar olduklarını söylüyorlar" dedi.

Uluslararası insan hakları uzmanı Kerime Bennoune, BM'yi Afganistan'da hakimiyet kuran cinsiyete dayalı ayrımcılığın resmi olarak adını koymaya ve bunu metne dökmeye çağırdı.

Bennoune, BMGK toplantısında yaptığı konuşmada, “Cinsiyete dayalı ayrımcılığın tanınmasının güçlü bir yönü, yalnızca ayrımcılık faillerini suçlamakla kalmayıp, aynı zamanda Güney Afrika'daki ırk ayrımı örneğinde olduğu gibi, hiçbir üye devletin Taleban'ın yasadışı eylemlerine suç ortağı olamayacağı veya bunları normalleştiremeyeceği anlamına gelmesi. Üye ülkelerin bu durumu sona erdirmek için etkili adımlar atmaları gerekiyor” dedi.

Bennoune, cinsiyete dayalı ayrımcılığın uluslararası yasalara dahil edilmesiyle, Taleban hükümetinin hiçbir üye devlet tarafından tanınamayacağını ve ülkeye BM'de sandalye verilmemesi gerektiğini açıkça ortaya koyacağını söyledi.

Temmuz ayında yapılan bir BM anketine katılan yüzlerce Afgan kadın da benzer bir düşünceyi dile getirerek, Taleban hükümetinin tanınmasının eğitime erişim ve çalışma olanağı gibi kadın haklarındaki somut iyileştirmelere bağlı olması gerektiğini söylemişti.

Taleban'ın Afgan kadınların BM kurumları ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmasını yasaklamasına rağmen Özel Temsilci Otunbayeva, Taleban ile diplomatik ilişkilerin sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Otunbayeva, “Diyalog tanınma değildir. Etkileşim bu politikaların kabul edilmesi anlamına gelmez. Tam tersine, diyalog ve etkileşim yoluyla bu politikaları değiştirmeye çalışıyoruz” dedi.

Rusya ve Çin'den kınama yok

Rusya ve Çin dışında Taleban'ın politikalarını korkunç ve kabul edilemez olarak nitelendiren BMGK üyeleri, Taleban liderlerinden kadın düşmanı politikalarına son vermelerini istedi.

Rusya'nın BM’deki temsilci yardımcısı Anna Evstigneeva, konsey üyelerine yaptığı açıklamada, BM Kadın Birimi direktörünün ve Kerime Bennoune'un açıklamalarını "yakından dinlediklerini" ancak Taleban politikalarını kınamadıklarını söyledi.

Bunun yerine Evstigneeva, ABD ve NATO'yu Afganistan'da yirmi yıl süren savaş ve ardından ülkeyi insani krizlere sokarak terk etmeleri nedeniyle eleştirdi.

"Kabil'le ilişkileri geliştirmek konusunda istekliyiz" diyen Evstigneeva, bir Taleban heyetinin Endonezya, Türkiye ve birçok bölge ülkesinden temsilcilerle birlikte 29 Eylül'de Rusya'nın Kazan kentinde Afganistan ile ilgili bir toplantıya davet edildiğini ekledi.

Çinli bir temsilci, sadece Taleban yetkililerini Afgan kadınlarının haklarına saygı duymaya ve kapsayıcı bir hükümet kurmaya çağırdı.

Çin yakın zamanda Kabil'e yeni bir büyükelçi atadı.

Çinli şirketler Taleban hükümetiyle de madencilik sözleşmeleri imzaladı.