BM Güvenlik Konseyi Ortadoğu’daki krizi tartıştı

BM Güvenlik Konseyi Ortadoğu'daki krizi tartıştı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, geçici üye ülke Cezayir’in talebiyle Ortadoğu'da yaşanan Filistin kriziyle ilgili son durumu değerlendirmek için toplandı. Güvenlik Konseyi toplantısında, Gazze’deki insani durumla ilgili son gelişmeler ve BM Filistin Mültecilerine Yardım Kuruluşu da tartışıldı.

Güvenlik Konseyi, Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail'e Filistinlilere yönelik soykırım eylemlerini sonlandırıp, sivillere daha fazla yardım etmesi gerektiğiyle ilgili kararı da ele alındı.

İnsani Yardımdan Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, konsey üyelerine bölgedeki son durumla ilgili bilgi verdi. Griffiths, Gazze'deki sefalet ve yaşanan acıların her geçen gün daha da kötüleştiğini, Han Yunus'taki hastaneler çevresinde şiddetli çatışmaların devam ettiğini, binlerce kişinin daha yerlerinden olduğunu söyledi.

Genel Sekreter Yardımcısı Griffiths, insani yardımın ihtiyaç sahiplerine yeterince ulaştırılması için sınırsız ve güvenli erişimin sağlanması gerektiğini belirterek, "Her geçen gün, Gazze'deki ve İsrail'deki insanların sefaletini ve acılarını daha da derinleştiriyor. Gazze Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, ölenlerin sayısı 26 bin kişiyi aştı. Yaralıların sayısının ise 65 bin kişiden fazla olduğu bildiriliyor. Ölü ve yaralıların çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Konutların yüzde 60'ından fazlası yıkıldı ya da hasar gördü. Gazze'nin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 75'i yerinden edildi. Temiz suya erişim neredeyse imkansız bir hale geldi. Uluslararası toplum, Gazze halkına yardım ulaştırmakta yetersiz kalıyor. İhtiyaç sahiplerine erişim son derece yetersiz bir durumda. BM ve yardım ortakları sahadaki tehlikeli koşullara rağmen, gıda malzemeleri, su, hijyen ve temizlik kitleri, çadırlar, branda, çarşaf ve battaniye, ilaç ve tıbbi malzeme dağıtıyor"dedi.

Cezayir: "İsrail’in işlediği suçların cezasızlık süresi artık doldu"

Güvenlik Konseyi geçici üyesi Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, Uluslararası Adalet Divanı’nın Lahey’de İsrail ile ilgili son kararının Gazze’de işlenen suçların cezasızlık süresinin sona erdiğini bir kez daha teyit ettiğini belirterek, "İsrail bu kuralın bir istisnası olamaz. Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum, hiçbir suçlunun yaptırım ve hesap verebilirlikten kaçmamasını sağlamayı taahhüt etmiştir" dedi. Bendjama, BM Dünya Mahkemesi kararına göre alınan geçici önlemlerin Filistin halkını korumak için uygulanması gerektiğini vurgulayarak, “Gelecek nesilleri bugün Gazze'de işlenenler gibi zulümlerden korumak için hesap verebilirliği garanti etmek çok önemli. İsrail'in işgalci güç olarak mahkeme tarafından kabul edilen geçici tedbirlere derhal uyması gerekiyor. İsrail'in bu tedbirlere tam olarak uymasını sağlamakta uluslararası toplumun görevidir" diye konuştu.

ABD: "Dünya Mahkemesi İsrail’in Soykırım Sözleşmesini ihlaliyle ilgili bir tespitte bulunmadı"

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Uluslararası Adalet Divanı’nın Lahey’de İsrail ile ilgili son geçici tedbir kararının İsrail'in kendisini savunma hakkına sahip olduğu yönündeki düşüncesiyle uyumlu olduğunu ifade etti. Thomas-Greenfield, ancak bunu nasıl yaptığının önemli olduğunu ve tüm operasyonların uluslararası hukuka saygı göstermesinin zorunlu olduğunu söyledi.

ABD Temsilcisi, mahkemenin geçici tedbir kararının, İsrail'in uluslararası insan hakları hukuku uyarınca harekete geçme hakkına sahip olduğu yönündeki ABD'nin görüşüyle tutarlı olduğunu belirterek, "Hepimiz daha fazlasının yapılması gerektiği konusunda hemfikir olsak da hepimiz olağanüstü sivil hayat kaybı nedeniyle kırılmış olsak da mahkemenin emretmediği şeyler konusunda dürüst olmalıyız. Mahkeme, özellikle, acil bir ateşkes emri vermedi. Yargılamanın bu ön aşamasında İsrail'in soykırım yaptığına ya da Soykırım Sözleşmesini başka bir şekilde ihlal ettiğine dair herhangi bir tespitte bulunulmadı" diye konuştu.

"Bağışları askıya alma kararımız bir uyandırma çağrısı"

Thomas-Greenfield, BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu personeline açılan soruşturmayı, "Bu soruşturmanın hızlı, kapsamlı ve güvenilir olması gerekiyor. ABD, uzun zamandır BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’nun önde gelen bağışçısı olmuştur. Bu kurumun Gazze'de inanılmaz zorlu koşullar altında hayat kurtaran hizmetler sunduğunu, Batı Şeria, Ürdün, Lübnan ve Suriye'deki çalışmalarıyla bölgesel istikrar ve güvenliğe katkı sağladığını biliyoruz. BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’nun hizmetlerine ihtiyacı olan milyonlarca Filistinli sivilin iyiliği için BM'nin iğrenç eylemlerden suçlu olan herkesi sorumlu tutmak için hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçmesi, BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu operasyonlarının gözetimini güçlendirerek, bağışçının güvenini yeniden sağlaması gerekiyor. ABD'nin, BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’na sağladığı finansmanı geçici olarak durdurma kararı diğer bağışçılardan bağımsız olarak alındı. Bu bir cezai tedbir değil, bir uyandırma çağrısıdır. Bunun tekrar yaşanmasını önlemek için BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu köklü değişiklikler görmemiz gerekiyor" dedi.

Çin: "Güvenlik Konseyi’nin artık harekete geçme zamanı geldi"

Çin BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, uluslararası toplumun giderek ateşkes ilan edilmesi için güçlü çağrılarda bulunduğunu ve bu konuda Uluslararası Adalet Divanı’nın güçlü adımlar attığını belirterek,"Artık Güvenlik Konseyi'nin adaleti korumak, hayat kurtarmak ve barışı sağlamak için daha fazla harekete geçmesinin zamanı geldi. Güvenlik Konseyi derhal ateşkes için baskı yapmalı" dedi. Zhang Jun, Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı geçici tedbirlerin sivilleri koruma ihtiyacına güçlü bir yanıt olduğunu, Çin'in daha fazla diplomatik çaba gösterilmesi ve Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üyeliğinin yanı sıra barış üzerine uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulunduğunu kaydetti. İsrail'e yönelik 7 Ekim terör saldırılarında BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu personelinin de katıldığı iddiasıyla ilgili tarafsız ve şeffaf bir soruşturma başlatılmasını ülkesinin desteklediğini ifade eden Zhang Jun, "Büyük bağışçıları finansmanını durdurma kararlarını yeniden gözden geçirmeye ve soruşturma sırasında desteklemeye devam etmeye çağırıyoruz. Ayrıca, birkaç kişinin gerçekleştirdiği iddia edilen eylemin dikkatleri hem Gazze'deki insani durumdan hem de iki devletli çözüm yolundan uzaklaştırmaması gerekir" dedi.

Rusya: "Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu itibarsızlaştırılmamalı"

Rusya BM Temsilcisi Vassily Nebenzia, ABD öncülüğünde BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na yapılan bağışların askıya alınmasının trajik bir insani durumda gerçekleştiğini, kuruluş personeline yönelik iddialara yönelik soruşturmanın hem İsrail hem de Filistin kaynaklarından gelen bilgilerle dikkate alınması gerektiğini söyledi. Nebenzia, BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’na bağlı 12 personele yöneltilen şüphelerin kuruluşun tüm yapısını itibarsızlaştırmak için kullanılmaması gerektiğini belirterek, "İşgal Altındaki Filistin Toprakları ve komşu Arap ülkelerinde milyonlarca kişiye destek sağlayan bu temel faaliyetler baltalanmamalıdır. Güvenlik Konseyi, BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'nun sağladığı finansmanın tükenmesine izin vermemeli. Bölgedeki BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu varlığı ortadan kaldırılmamalı’’ dedi.

,