Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından yayınlanan son Dünya Uyuşturucu Raporu'nda, uyuşturucu kullanımının insanlık üzerindeki ölümcül ve ürkütücü etkisi bir kez daha bilimsel olarak kanıtlandı.
Raporun hazırlanması için geliştirilmiş araştırmalar yönteminin kullanılarak daha kesin veriler elde edildiği belirtildi. Kapsamlı rapor, uyuşturucu kullanımının olumsuz sağlık etkilerinin daha önce düşünülenin aksine çok daha şiddetli ve yaygın olduğunu ortaya koydu
UNODC tarafından yayınlanan son raporda uyuşturucuya bağlı ölümlerin yaklaşık üçte ikisinin afyon ve türevlerinden meydana geldiği saptandı.
Eroin ve afyon içeren ağrı kesici ilaçların uyuşturucuya bağlı ölümlerde en önde geldiği kaydedildi.
Raporda yer alan 2017 yılı verilerine göre 231 milyon kişinin uyuşturucu kullandığının tahmin edildiği, bu sayının on yıl öncesine göre yüzde otuz daha fazla olduğu açıklandı.
“35 milyon uyuşturucu bağımlısının tedavi olmaya ihtiyacı var”
Raporun hazırlanması için yapılan kapsamlı çalışmada, uyuşturucu kullanımına bağlı rahatsızlıkları olan ve tedavi olması gereken yaklaşık 35 milyon kişi olduğu kaydedildi. Uyuşturucuya bağlı sağlık bozukluğu olan her yedi kişiden sadece birinin tedavi olabildiği belirtildi.
Raporda, “Uyuşturucu kullanımına bağlı bozuklukları olan insanlar yeterli şekilde tedavi edilmemektedir. Çalışmalarımızda elde ettiğimiz veriler, bize uyuşturucuya bağlı genel sağlık bozuklukları olan her yedi kişiden sadece birinin ihtiyaç duyduğu yardımı aldığını göstermektedir. Bilimsel kanıtlara dayanan araştırmalarımıza dayanarak sağlık bozukluğu olan bu kişilerin uluslararası insan hakları yükümlülükleri doğrultusunda tedavi olması gerekir. Uluslararası toplum, bu tedavi açığını gidermek için sürdürdükleri çalışmaları hızlandırsın” çağırısında bulunuldu.
“Cezaevlerinde uyuşturucu kullanımı ve buna bağlı bulaşıcı hastalıklar artıyor”
Raporda uyuşturucuya bağlı bazı bulaşıcı hastalıkların cezaevlerinde diğer mahkumlara bulaşma riskinin arttığına özellikle dikkat çekildi. Bu yılki raporda HIV, hepatit C ve aktif tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkların cezaevi popülasyonları arasında orantısız şekilde daha yüksek olduğunu gösteren veriler elde edildiği kaydedildi.
Cezaevi ortamlarında uyuşturucu kullanımının arttığı ve sağlık üzerindeki olumsuz sonuçların derinleştiği belirtildi.
56 ülkenin en az bir cezaevinde afyon ve türevlerine bağlı uyuşturucu kullanmaktan sağlık bozukluğu olanlara tedavi hizmeti verebildiği, 46 ülkedeki cezaevi ortamlarında ise böyle bir tedavi seçeneği bulunmadığı bildirildi.
Raporda yer alan verilerin bilimsel kanıtlara dayandığı kaydedilerek, uluslararası insan hakları yükümlülükleri doğrultusunda, uyuşturucu kullanımından sağlığı bozulan kişilerin etkili bir şekilde tedavi olması gerektiği vurgulandı.
Bu hastaların ne kadarına erişilebileceğinin bilinmediği, ulusal hükümetler ile uluslararası toplumun bu boşluğu gidermek için müdahaleleri hızlandırması gerektiği vurgulandı.
Başta Güney Amerika'daki kokain üretimi olmak üzere, uyuşturucu üretimi 2017 yılında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Aynı zamanda ele geçirilen kokain miktarında bir önceki yıla göre yüzde 13 artış kaydedilerek yakalanan kokain miktarı 1.275 tona yükseldi.