Türkiye’de, “FETÖ” tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen darbe girişiminin ardından alınan olağanüstü hal kararıyla yasalaşan kanun hükmündeki kararnamelerle yapılan uygulamalara eleştiriler sürüyor. Türkiye’de, muhalefet tarafından eleştirilen olağanüstü hal uygulamaları, uluslararası organizasyonlar tarafından da sıkça eleştiriliyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), yazılı olarak yaptığı açıklamada, olağanüstü hal kararı sonrasında çıkarılan yasalar çerçevesinde gerçekleştirilen uygulamalar nedeniyle Türkiye’yi uyardı.
‘Uluslararası hukuk ihlal edilebilir’
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR),Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal döneminde, Türkiye’ye insan hakları yükümlülüklerine ve hukukun üstünlüğü ilkelerine uyulması gerektiği çağrısında bulundu.
Olağanüstü hal yasası çerçevesinde yapılan uygulamaların uluslararası hukuku ihlal edebileceğine işaret etti.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine bağlı 19 özel uzman raportör ve üç çalışma grubunun görüşlerini yansıtan bildiride, “Hükümet, temel insan haklarını etkileyen geniş ve gelişigüzel idari yetkileri olağanüstü hal döneminde kullanıyor” denildi.
‘İnsan haklarını etkileyecek yasal hükümler arttı’
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, yayınladığı açıklamada, 20 Temmuz’da ilan edilen olağanüstü hal kararının sonrasında, işkence ve kötü gözaltı koşulları iddialarının yanısıratemel insan haklarını etkileyecek gelişigüzel idari yetkileri sağlayacak yasal hükümlerin arttığı vurgulandı.
Türkiye’de ilan edilen olağanüstü hal kararı sonrasında çıkartılan yasalarla hükümet tarafından gerçekleştirilen tasfiyelerle hükümetin haklılığının ötesine geçtiği vurgulandı. Hükümetin gerçekleştirdiği bu uygulamalarla uluslararası hukuku ihlal edebileceği uyarısında bulunuldu.
‘Muhalefetin susturulduğu yönünde endişelerimiz artıyor’
19 uluslararası uzmanın imzasıyla yapılan açıklamada, "Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. Türkiye'deki kriz duygusunu anlıyoruz. Hükümetin attığı adımlar mevcut durumda haklı olabilir ancak tüm bunların ötesinde, bu yetkilerle insan haklarının büyük bir şekilde sınırlanmasından endişe duyuyoruz. Alınan bu önlemler çerçevesindeki bu olağanüstü yetkiler, ülkedeki krizi daha da derinleştirecek bir şekle dönüşmemeli. Başarısız darbe girişiminin ardından onbinlerce kişi gözaltına alındı, tutuklandı, görevlerinden alındı. Çok geniş çaplı bir operasyona başlandı. Olağanüstü hal uygulamasında alınan bu karaların muhalefeti ve eleştirileri susturmak için kullanılmaya başlandığı yönünde endişelerimiz artıyor“ denildi.
‘İşkence ve taciz iddialarını duyuyoruz’
Yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne bağlı uzmanlara gözaltı ve tutuklulara işkence yapıldığı, taciz edildikleri yönünde çeşitli bilgiler geldiği belirtildi.
Bildiride,130’dan fazla medya kuruluşunun kapatıldığına ve,çok sayıda gazeteci gözaltına alındı, tutuklandığı belirtildi. Ordu, medya, eğitim ve adalet alanlarında darbe girişiminin arkasında olduğu iddia edilen Gülen ile ilişkilendirilen onbinlerce asker, polis, hakim, bürokratın ya tutuklandığı yada görevinden alındığına işaret edildi.