Şubat ayının 28 değil 29 gün çektiği 2024, takvim ve matematik meraklıları için ‘’artık yıl’’ demek. Peki bu uygulama neden var ve ‘’artık gün’’ yaşanmasa ne olur?
Artık yıl, büyük ölçüde ayları, ekinokslarla ve gündönümleri dahil yıllık olaylarla senkronize etmek için var.
Bu bir günlük ekleme, Dünya'nın güneş etrafında dönüşünün yılda tam olarak 365 gün olmadığı için bir düzeltme. Bu yörünge yolculuğu aslında 365 gün 6 saat sürüyor.
Ancak bazılarının düşündüğünün aksine, her dört yılda bir olması da tam anlamıyla doğru değil.
Gün ve dakika ondalıklarına kadar inen hesaplamalar, uzman olmayanlar için akıllara durgunluk verecek türden. Ulusal Hava ve Uzay Müzesi'ne göre her dört yılda bir artık gün eklenmesi, takvimi 44 dakikadan fazla uzatıyor.
California Teknoloji Enstitüsü, 100'e bölünebilen yılların, 400'e de bölünemedikleri sürece dört yıllık artık gün kuralına uymamasına karar verildiğini belirtiyor.
Son 500 yıl içinde 1700, 1800 ve 1900 yıllarında artık gün yoktu, ancak 2000 yılında vardı. Önümüzdeki 500 yıl içinde, uygulamaya devam edilirse, 2100, 2200, 2300 ve 2500 yıllarında "artık gün" olmayacak.
Bir sonraki artık yıllar 2028, 2032 ve 2036.
Artık gün olmazsa ne olur?
Büyük olayların ne zaman gerçekleşeceği, çiftçilerin ne zaman ekim yapacağı ya da mevsimlerin güneş ve ay ile nasıl aynı hizaya geleceği açısından, nihayetinde iyi bir şey olmaz.
Örneğin Kuzey Yarımküre’de, artık yıllar olmadan, birkaç yüz yıl sonra Kasım ayında yaz olabilir. Noel ve yılbaşı yaz mevsimine denk gelebilir.
Artık yılı kim ortaya attı?
Eski uygarlıklar yaşamlarını planlamak için evreni kullandılar ve Bronz Çağı'na kadar uzanan takvimler var. Bu takvimler, günümüzde çeşitli takvimlerde olduğu gibi ya ayın ya da güneşin evrelerine dayanıyordu. Genellikle her ikisini de kullanan "lunisolar" takvimlerdi.
Roma İmparatorluğu'nda Jül Sezar, topraklarında kullanılan takvimlerdeki büyük mevsimsel kaymalarla uğraşıyordu. Takvime aylar ekledi, ama bu, sapmayı çözmedi. Ayrıca geniş Roma İmparatorluğu'nda çok çeşitli şekillerde başlayan farklı takvimlerle başa çıkmaya çalıştı.
M.Ö. 46'da Jülyen takvimini çıkardı. Bu takvim tamamen güneş takvimiydi ve bir yılı 365,25 gün olarak sayıyordu, dolayısıyla her dört yılda bir takvime fazladan bir gün ekleniyordu. Bundan önce Romalılar bir yılı 355 gün olarak sayıyorlardı, en azından bir süre için.
Yine de bu dönemde bir sapma oldu. Çok fazla artık yıl vardı. Zira Güneş yılı tam olarak 365,25 gün değil. Kuzey Carolina Üniversitesi Morehead Planetaryum ve Bilim Merkezi'nde astronomi eğitmeni olan Nick Eakes, güneş yılında 365,242 gün olduğunu söylüyor.
Teksas Üniversitesi'nden Profesör Thomas Palaima, ay ve güneş döngülerindeki değişimleri yansıtmak için bir yıla zaman dilimleri eklemenin antik dönemlerde yapıldığını söyledi. Palaima, Atina (Attika) takviminin dördüncü, beşinci ve altıncı yüzyıllarda 12 ay ile kullanıldığını anlattı.
Ancak bu yöntem, mevsimsel dini törenler için işe yaramadı. Palaima, tarihte kayma sorununun, ay ve güneş döngüleriyle yeniden uyum sağlamak için periyodik olarak fazladan bir ayın "araya girmesine" yol açtığını söyledi.
NASA'ya göre Jülyen takvimi tropikal yıldan 0,0078 gün (11 dakika 14 saniye) daha uzundu, bu nedenle zaman tutmadaki hatalar hala kademeli olarak birikiyordu. Ancak Palaima’ya göre istikrar arttı.
Jülyen takvimi yüzlerce yıl boyunca Batı dünyası tarafından kullanılan modeldi. Papa 13. Gregory, daha fazla ayarlama yaptı.
Gregoryen takvimi 16. yüzyılın sonlarında yürürlüğe girdi. Bugün de kullanılmaya devam ediyor ve elbette mükemmel değil, aksi takdirde artık yıla gerek kalmazdı. Ancak sapmayı sadece saniyelere indirmiş olması büyük bir başarı.
Papa neden devreye girdi?
Bunun nedeni Paskalya bayramı. Paskalya zamanla yılın ilerleyen zamanlarına denk geliyordu ve Papa, Pentekost (Hamsin Yortusu) gibi Paskalya ile bağlantılı kutsal günlerin, Pagan festivalleriyle çakışmasından endişe ediyordu.
Papa, Paskalya'nın ilkbaharda kalmasını istedi; Jülyen takviminde biriken bazı ekstra günleri ortadan kaldırdı ve artık gün kurallarını değiştirdi.
Papa Gregory ve danışmanları, artık yılın ne zaman olması ya da olmaması gerektiğine dair gerçekten çetrefilli bir matematik ortaya koydular.
Astronomi eğitmeni Eakes, "Eğer güneş yılı 365,25 gibi mükemmel bir yıl olsaydı, o zaman bu zor matematik konusunda endişelenmemize gerek kalmazdı" diyor.
Artık günde doğanların kadersizliği
Dünyanın 8 milyarlık nüfusunda, artık doğum gününü paylaşan yaklaşık 5 milyon kişi var.
Artık yılda, artık günde doğmak elbette konuşulacak bir konu. Zira evrak işleri açısından biraz sıkıntı yaratabilir.
Formların doldurulmasını ve doğum günlerinin belirtilmesini gerektiren bazı hükümetler ve diğerleri, ehliyet gibi işlemler için artık yıl doğumluların hangi tarihi kullandığını, 28 Şubat mı yoksa 1 Mart mı olduğunu beyan etmek için devreye girdi.
Teknoloji, 29 Şubat’ta doğanların işlerini biraz kolaylaştırsa da sağlık sistemleri, sigorta poliçeleri ve bu tarihe sahip olmayan diğer işletme ve kuruluşlardan kaynaklanan aksaklıklar hala olabiliyor.