Birleşmiş Milletler, Kıbrıs’ta barış görüşmelerini yeniden başlatmak için taraflar arasında ortak bir zeminin olup-olmadığını belirlemek için Nisan ayında İsviçre’nin Cenevre kentinde üç gün sürecek gayrı resmi toplantı düzenleyeceğini açıkladı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric tarafından dün gece yapılan yazılı açıklamada, Guterres’in Cenevre’de yapılacak gayrı resmi görüşmeleri 27-29 Nisan tarihlerinde planladığı kaydedildi.
BM Sözcüsü, Genel Sekreter Guterres’in toplantının beş artı bir formatında yapılmasını planladığını belirtti. Toplantı kararının, BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Jane Holl Lute tarafından geçtiğimiz aylarda taraflarla yürütülen yoğun temas ve istişareler sonrasında değerlendirildiği belirtildi.
Cenevre’de BM öncülüğünde düzenlenecek toplantıda, Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm sağlamak için ufukta taraflar arasında ortak bir zemin olup- olmadığının belirleneceği kaydedildi.
İki Kıbrıslı lider ve garantör ülkeler katılacak
Genel Sekreter Guterres, geçtiğimiz ay 2021 yılı BM hedefleriyle ilgili düzenlediği basın toplantısında Kıbrıs konusundaki düşüncelerini de aktarmıştı. Genel Sekreter Guterres, Mart ayı başında tarafları ön koşulsuz şekilde biraraya getirmeyi düşündüğünü, beşli olarak geçekleştirmeyi planladığı toplantıya Kıbrıslı iki liderin yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın da katılmasını istediğini açıklamıştı.
İlgili Haberler Ersin Tatar: "Müzakerede Önceliğimiz Egemenlik Hakkımız"Guterres, bir gazetecinin Kıbrıs’ta çözüm için tarafları ne zaman biraraya getireceği ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın "Kendi devletimizin tanınmasını hak ettik" şeklindeki açıklamasıyla ilgili bir soruyu da şöyle yanıtlamıştı: “Kıbrıs konusunda planlanan toplantıda hiçbir ön koşul olmadan meselenin çözümü için tarafların konuyla ilgili geleceği nasıl gördüklerini dinleyip, tartışmak istiyorum. Yeni fikirlere de açığım.”
Guterres, konunun çözümünde Güvenlik Konseyi'nden müzakereler konusunda aldığı yetkinin “iki toplumlu, iki kesimli bir çözümü” öngördüğünü ancak bu durumun tarafların yeni görüşlerini sunması için bir engel olmadığını da ifade etmişti.