Duruşmanın ilk gününün Zaman Gazetesi ve Samanyolu Grubu’na yönelik baskınların bir gün ertesinde gerçekleşmesi de dikkat çekti. Davanın görüldüğü Çağlayan Adliyesi’nde önünde toplanan yüzlerce kişi futbol tezahüratlarında bulunarak sanıklara destek verdi. Çarşı Grubu, hükümeti protesto amacıyla düzenlenen Gezi Olayları’na geniş destek vermişti.
Göstericiler arasından Amerika’nın Sesi’ne konuşan bir kişi, davanın saçmalık olduğunu, hükümetin insanları ezdiğini ve bir noktada halkın direnmeye başladığını söyledi. Hükümetin bu nedenle karşı koyanlara dava açtığını söyleyen eylemciye göre bu yalnızca direnişin artmasına neden olacak.
Bir başka kişi ise Çarşı’nın çok önemli olduğunu ve eylem yaptıkları her kentte AKP diktatörlüğüne direndiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Olayları’nın demokratik eylemlerle ilgili olmadığını, dış güçlerin kendisine ve hükümete karşı düzenledikleri bir komplo olduğunu iddia ediyor.
Sanıklar suçlu bulunurlarsa 30 yıla kadar mahkumiyet alabilirler.
Davayı protesto edenler arasında bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “Bir hukukçu olarak söylüyorum ki bu iddianame yok hükmündedir. Hiçbir anlamı yoktur” diyerek iddianameyi yırttı.
Kamuoyunun tüm ilgisini üzerinde toplayan davada sanıkları 100 avukat temsil ediyor. İlk günkü duruşma, salonun sanıklar ve sanık avukatları için çok küçük olması nedeniyle çıkan karmaşayla sonlandı. Hakimler, davanın büyük bir duruşma salonuna alınması taleplerini reddetti.
Savcılığın telefon mesajlarını kullanarak hazırladığı iddianamenin meşruluğu konusunda tartışmalar sürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Baş Araştırmacısı Emma Sinclair-Webb dava delillerinin zayıflığından endişe duyduğunu söyledi. Davanın Türkiye’nin son dönemde gördüğü en saçma dava olduğunu söyleyen Webb, bunun tam anlamıyla adalet sisteminin komik duruma düşürülmesi anlamına geldiğini belirtti. Sanıkların darbe yapmaya çalıştığına dair herhangi bir kanıt olmadığını söyleyen Webb, davanın, Erdoğan’ın ve hükümetin adalet sistemi üzerinde kurduğu baskıyı ortaya koyduğunu belirtti ve davaların Erdoğan’ın talebiyle açıldığına dikkat çekti.
Avrupa Birliği de Türkiye’de yargının gün geçtikçe hükümetin kontrolu altına alınması ile ilgili kaygılarını dile getirdi.
Dava, Ankara’nın Gülen Hareketi’ne yakın medya ve polis yetkililerine yönelik operasyonların uluslararası kamuoyundan yoğun eleştiri almasından bir gün sonra başladı. Bu operasyonda tutuklanan kişiler de farklı bir darbe girişiminde bulunmakla suçlanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise eleştirileri reddediyor. Ancak uzmanlar, komplo davalarının sayısı arttıkça Türkiye üzerindeki baskının artacağını ve muhaliflerin ülkenin otoriterleştiği konusundaki eleştirilerini haklı çıkaracağını belirtiyor.
Türkiye’de hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanan Beşiktaşlı Çarşı Grubu’nun davası başladı. 35 sanık Gezi Olayları’nda ön saflarda yer almıştı. İnsan hakları grupları, davanın açılmasını kınadı
ISTANBUL —