Cumhuriyet’in kuruluş değerlerine bağlılık yemini etmek üzere 30 Ağustos’taki Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni sonunda “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri gerekçesiyle ordudan ihraç edilmeleri talebi tartışma yaratan teğmenlerle ilgili Ocak ayında karar çıkabileceği belirtiliyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, “genç teğmenler meselesi”nin yanısıra çoğunlukla “Atatürkçü subaylar”ın da Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) re’sen emekli edildiğini savunarak buna karşı bir askeri yargı sistemi kurulmasını önerdi.
Bağcıoğlu, aralarında VOA Türkçe’nin de bulunduğu medya kuruluşlarından gazetecilere, Türkiye açısından “ulusal ve uluslararası güvenlik” başlıklarıyla TSK’daki gelişmeleri değerlendirdi.
Ülke gündemindekini yerini koruyan teğmenler hakkında ordudan ihraç sürecini yorumlayan Bağcıoğlu, ihraç kararıyla ilgili Ocak ayında karar alınabileceğini işaret etti.
Teğmenler hakkında TSK’dan ihraç kararı alınması için 10 gün önce avukatlarına ve teğmenlere erken ikaz bildirimi yapılacağını söyleyen Bağcıoğlu, “Şu anda düğmeye basılsa Bakan Yaşar Güler’in de söylediği gibi, 10 gün sonra YDK (Yüksek Disiplin Kurulu) olacak. Bütçe görüşmesinden sonra olabileceğini bekliyoruz. CHP olarak da yapacağımız şey şu; Genel Başkan da deklare etti: Olumsuz sonuç beklemiyoruz, onu çağırmıyoruz. Ama öncelikle teğmenler Türk milletine emanet. Yani CHP’nin teğmenleri değil, Türk milletinin teğmenleri onlar. Ne aileleriyle ne kendileriyle en ufak temasım olmadı. Benim yoksa zaten kimsenin yoktur. Dolayısıyla CHP ile hiçbir bağlantıları yok. Ben eminim, amiraller davasında olduğu gibi bir araştırma yapılmıştır. Teğmenlere Türk milletinin sahip çıkması lazım. CHP olarak iktidara geldiğimizde arkadaşlara normal hukuk düzeni veya yapılacak ilave düzenlemelerle iade itibarlarının yapılacağını Genel Başkan deklare etti. Ayrıca teğmenler hakkında YDK karar süreci başlayınca demokratik haklarımızı emekli subaylar olarak da kullanacağız. Yani basın açıklaması olsun, kamuoyunu ikaz etmek, hatırlatmak olsun gereğini yapacağız. Ama hiçbir siyasi parti olarak değil, emekli subaylar olarak yapacağız. Bu konuda ben emekli bir asker olarak organizatörlüğü veya koordinatörlüğü yapmaya hazırım. Siyasi saiklerle bu yemin meselesi köpürtüldü. ‘FETÖvari’ açıklamalarla başka bir yöne getirildi. Bir darbe paranoyası haline getirildi” dedi.
MHP’ye askeri yargı sistemi mesajı
Aynı zamanda Emekli Kurmay Albay olan Bağcıoğlu, teğmenler meselesinde ordudan ihraç kararı alınması durumunda idari yargıda itiraz edilebileceğini anımsatarak, teğmenler açısından adalet arayışı sürecine devam edileceğini vurguladı.
TSK’da itiraz yolu açık olması gerekli bazı kararlar alındığını ve bu nedenle bu yapılanmanın gerektiğini savunan Bağcıoğlu, son dönemde orduda re’sen emekliye sevkedilenler arasında çoğunlukla Atatürkçü subaylar olduğunu öğrendiklerini açıkladı.
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kapsamında emekli edilen albaylar dışında diğer kademedeki askerler, subaylar hakkında re’sen emekliliğe sevk kararlarına karşı yargıda itiraz yolunu açmak gerektiğini söyleyen Bağcıoğlu, MHP’ye dolayısıyla iktidar tarafına bu askeri yargı meselesini hatırlatmak istediğini aktardı.
AK Parti’nin “kırmızı kitap” hazırlığına karşı CHP de “mili güvenlik belgesi” hazırlığında
Öte yandan, AK Parti iktidarınca Türkiye Cumhuriyeti’nin “gizli Anayasası” olarak da yorumlanan ve “kırmızı kitap” olarak adlandırılan Milli Güvenlik Belgesi’nin değiştirilmesi de gündemde. Aralık ayı içinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında, Türkiye’nin güvenlik politikalarıyla ilgili kamu kurumlarınca iletilen önerileri değerlendirmek üzere toplantılar yapıldığı belirtiliyor.
TBMM’de Salı günü muhalefet vekillerince soru sorulması üzerine Yılmaz, AK Parti’nin belgeyi tümüyle yenilediğini açıkladı. Şimdi CHP tarafı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın son onayı vereceği yeni Milli Güvenlik Belgesi’nin Cumhuriyet’in kurucu değerleriyle çelişkili olabileceği endişesini taşıyor. Buna karşı CHP, “Cumhuriyet’in kurucu partisi” sıfatıyla “Milli Güvenlik Politika Belgesi” hazırlığı yaptı.
CHP olarak söz konusu belgede, örneğin; “Mavi Vatan” gibi konularda partide görüş birliğini ortaya koyacaklarını kaydeden Bağcıoğlu, Türkiye’nin şu anda Suriye kaynaklı olmak üzere tüm ulusal güvenlik sorunlarına bu belgeyle çözüm önerilerini derli toplu olarak sunacaklarını anlattı.
AK Parti iktidarı tarafından Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) yapısında değişiklik yapıldığını söyleyen Bağcıoğlu, “MGK’nın 4 asker ile 8 sivilden oluşmasıyla zaten her türlü kararı aslında hükümet alıyor. Ama bu mevcut sistemde zaten bunun da önemi yok. MGK yapısıyla, herhangi bir müzakereyle karar alınmıyor çünkü tek adam karar veriyor” ifadesini kullandı.
Cevdet Yılmaz: “2025 yılında yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi hayata geçecek”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ise, TBMM’de CHP Grubu adına İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç’ın, “Türkiye’nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi güncellendi mi? Terör örgütü listesinde bulunan HTŞ'yle Suriye’de iş tutmak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin neresinde? Metal işçilerimizin grev hakkını ertelemek, milli güvenliğin neresinde?” soruları üzerine belgenin yenilenmesi sürecinde olunduğunu açıkladı.
Cevdet Yılmaz, “Bu belge eskiden efsanevi bir belgeydi ve antidemokratik bir atmosfer oluşturan bir belgeydi, vesayetçi anlayışla kurumlar üzerinde bir hakimiyet kurmanın araçlarından biri olarak anılırdı. Bugün geldiğimiz noktada öyle bir belge değil, bir defa onun altını çizmek isterim. Burada Efkan Bey gibi geçmişte çok katkıları olan arkadaşlarımızı da anmak isterim. Çok önemli cesur kararlarla bugün geldiğimiz noktada bu belge, demokratik bir ülkenin seçilmiş yönetiminin nezaretinde bütün kurumsal kapasitemizle hem güvenlik kurumlarımızın hem sivil kurumlarımızın, akademimizin, birçok kurumun katkısıyla oluşturulan bir belgedir. En son MGK’mızda benim başkanlığımda bir koordinasyon toplantısı da gerçekleştirdik bu belgeyle ilgili. Çok kapsamlı, hakikaten çok nitelikli bir belge olduğunu ifade edebilirim. Bunu, MGK’mızın kararıyla resmileştireceğiz. Muhtemelen önümüzdeki MGK’da bu belge tartışılarak resmileşmiş olacak ve kurumlarımızın yapacağı çalışmalara yön vermiş olacak. 2025 yılında yeni ‘Milli Güvenlik Siyaset Belge’mizin hayata geçmesini bekliyoruz” açıklamasını yaptı.