CHP İmamoğlu’nun Mazbatasını İstiyor

Your browser doesn’t support HTML5

Yerel seçimlerin üzerinden sekiz gün geçmesine rağmen İstanbul’daki seçim sonuçları netleşmiş değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siyasi parti olarak organize suçun, örgütlü bazı eylemlerin yapıldığını tespit etmiş durumdayız. Zaten YSK’ya giderken biz bu belgelerle, bilgilerle hatta hatta televizyon, kamera tespitleri var. 10 milyonu aşkın seçmenin olduğu İstanbul’da kalkıp da 13-14 bin oy farkla bir seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye de hakkı yoktur” demesi ve sonrasında seçimlerinin yenilenmesi ihtimalini dile getirmesi Türkiye’nin en büyük kentindeki durumu daha da kördüğüm haline getirdi.

CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu, Kartal’da yaptığı konuşmada geçersiz oyların %95’inin sayıldığını ve kendisinin hala 15 binden fazla farkla önde olduğunu açıkladı.

Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösteren İmamoğlu, “Binali Yıldırım’ın 3 Bin oyla kazandık açıklaması yapmak belki de hayatının en kötü deneyimi olmuştur, ben bunu yaşamak istemezdim. 3 bin oyla topluma kazandık dediniz, şimdi 15 bin oyu küçümsüyorsunuz. Halinize gülüyorum. Size Bahçeli'nin sözünü hatırlatayım: ‘1 oyla seçim kazanılır.’ 15 bin oyu küçümseyenler 16 milyon insanın iradesini küçümsüyor. Ben İstanbul'u sımsıkı kucaklamaya geliyorum, barış için, özgürlük için, ahlak için, vicdan için, normalleşmek için” dedi.

Ekremoğlu, Cumhurbaşkanı’nın örgütlü suç işlendiği yönündeki sözleri hakkında da “Örgütlü suç tarifini bilemem ama örgütlü çalışmayı bilirim. Biz partimizin üyelerine örgüt deriz. Örgütlü çalışmayı iyi biliriz. Örgütümüz yine örgütlü bir biçimde bekliyorlar. En ufak bir sıkıntı gelmemesi adına bekliyorlar. Bir oya sıkıntı çıkmaması adına bekliyorlar. Hepsine minnettarım. Onlar bu sürecin, demokrasi sürecinin kahramanları. Devletin kaymakamları var, ilçe seçim kurulları var. Bunu araştırsınlar. Kaymakamı kim atamış, kaymakam kimi atamış o bizim işimiz değil. Bugün gelinen noktada demokrasiye sahip çıkmanın sorumluluğunu üstlenmiş durumdayız. Onu da sonuna kadar sağlayacağız. Bu çalışmamız Türkiye'ye örnek olmuştur. Türkiye'yi ferahlatmıştır. ‘Evet ya oluyor, sahip çıkınca oluyormuş' dedirttik. Seçimle ilgili bu kadar kaygı duydukları süreç yani sadece İstanbul'da mı? Kazandıkları hiçbir şehirde böyle bir kaygıları yok mu acaba diye bir de kendilerine sorsunlar” şeklinde değerlendirme yaptı.

İmamoğlu, Türkiye’nin önde gelen haber kanalları NTV, Habertürk ve CNN Türk’ü sahibi olan ailelerin isimlerini de vererek adil ve tarafsız bir yayıncılık yapmaları konusunda uyardı.

Özgür Özel: “AKP mızıklıyor, demokrasiyi ve sandığı reddediyor”

CHP’nin İstanbul’daki Seçim Koordinasyon Merkezi’nde VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan CHP TBMM Grup Başkan Vekili Özgür Özel ise yapılan araştırmalara göre halkın %70’inin seçimin yenilenmesine karşı çıktığını söyleyerek seçimin yenilenmesinin hukukun ayaklar altına alınması anlamına geleceğini söyledi.

Özel, “İstanbul’dan Berat Albayrak ve Fatma Betül Sayan’ın içinde bulunduğu bir grup var. Bunlar seçimin sonuncundan sorumlu tutuluyorlar. Onlar sorumluluğu üstlenmemek için oyların bir daha sayılmasını, yeniden sayılmasını gerekirse seçimin iptal edilmesini talep edecek kadar ileri gidiyor. Bir diğer kanat ise ‘biz gücümüzü milli iradeden aldık’ diyerek itidalli davranmaya çalışıyor. İlk günlerde bu kanatın yaklaşımı Erdoğan’ın diline hakimdi, son olarak Erdoğan’ın açıklamaları milli iradeye kafa tutmaktan başka bir şey değil. Melik Gökçek, 1994’te 6 bin oyla Ankara’yı alabilecek, İmamoğlu 15 bin oyla alamayacak. AKP demokrasiyi ve sandığı reddetmeye başladı. Bu kendini reddetmek olur. Bu sonuca, rağmen ‘Ben oynamıyorum mızıklıyorum’ dersen seçmen de ‘mızıklama git’ der. 15 bin kişinin oyunu kabullenmeyen bir kibrin Türkiye’ye yönetmesi imkanı yoktur” dedi.

Özel: “İstanbul’daki seçimin iptalinin Türkiye’ye vereceği zararı tahayyül edemiyorum”

Yalnız Türkiye’nin değil tüm dünyanın gözünün Yüksek Seçim Kurulu’nda olduğuna dikkat çeken CHP Grup Başkan Vekili, seçimin yeniden yapılma ihtimalini değerlendirmenin bu gayrı meşruluğu kabullenmek olacağını ifade etti.

Özel, “YSK’nın görev süresinin bir yıl uzatılması şüphe yaratmıştı. Şimdi de üzerinde baskı kuruluyor. 15 bin farkın İstanbul’u yönetmeye yeterli olmadığını söylemek kanun tanımazlık hukuk tanımazlık olur. Oylar atıldı, sayıldı, itirazlar edildi, sayıldı, kararlar çıktı, tüm geçersiz oylara teker teker bakıldı. En ufak şüphe yok. Herkes YSK’nın alacağı karar için gözünün içine bakıyor. Onlar da yarın çocukların gözlerini içine bakacakları bir karar vermeliler. Doğru bulmadığımız, yeltenilmesinin bile yara açacağını düşündüğümüz Türkiye’ye çok şey kaybettirecek, (seçimin iptali) durumun üzerine konuşmak Türkiye’nin işi değil. Buna yeltenenlerin Türkiye’ye ve hepimize vereceği zararı tahayyül bile edemiyorum. Bu nedenle bunun üzerine tartışmak zararlı olur” dedi.

Kaftancıoğlu: “İmamoğlu’nun mazbatasını verin”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’yla birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ndeki İl Seçim Kurulu’na dilekçe vererek İmamoğlu’nun mazbatasının verilmesini talep etti. Kaftancıoğlu sandıkların yüzde 91’nin açıldığını ve bu farkın kapanmasının mümkün olmadığını söyledi.

Kaftancıoğlu, “Normalde hukukun olduğu ve sürecin hukuksal olarak devam ettiği bir seçimde aslında süreç 3 Nisan günü burada bitmiştir, yani Ekrem İmamoğlu belediye başkanı olup mazbatasını almış ve o günden bugüne kadar da belediye başkanı olarak hizmet vermeye başlamıştır. Ancak her türlü hukuksuz girişimde bulunmayı, YSK’ya baskı yaparak her türlü kararı aldırmayı marifet sayan AKP hiçbir hukuksal dayanağı olmadığı halde geçersiz oyların
sayımı yönünde karar aldırmıştır. Geçersiz oyların sayımı yönündeki karar ne hikmetse Cumhuriyet Halk Partisi’nin yani Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul’da alınırken Anadolu’da AKP’nin bir oy farkla kazandığı veya AKP’nin kazandığı birçok belediyede alınmamıştır” dedi.