Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'nin beraberindeki heyetle önümüzdeki günlerde Çin'e bir ziyaret gerçekleştirecek olması, Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılar'ı umutlandırdı.
Bachalet’in Çinli yetkililerle Doğu Türkistanlılar'a yönelik insan hakları ihlalleri iddialarını görüşeceği ve Şincan Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret edeceğinin açıklanması, Doğu Türkistanlılar'ın Çin’deki yakınlarına ulaşabilme yönündeki umutlarını arttırdı.
Mağdur yakınlarının avukatları, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve diğer ilgili BM mekanizmalarına bu ziyaret öncesinde gerekli başvuruları yaptıklarını açıkladı.
Dünya kamuoyunun dikkatini de bu ziyarete çekmek isteyen mağdur yakınları ve avukatlar, konuya ilişkin İstanbul’da bir basın toplantısı düzenledi.
Çin Toplama Kampı Mağdurları Vekili Avukat Gülden Sönmez, BM yüksek komiserinin ilk defa Doğu Türkistan'daki ihlallerle ilgili beraberindeki heyetle Çin'e gideceğine dikkat çekerek, “İnsanlar toplama kamplarında tutuluyor ve aileler kesinlikle onların akıbeti hakkında haber alamıyor. İşkenceye ve kötü muameleye maruz kaldıklarını biliyoruz. Biz bu amaçla insan hakları konseyi, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na başvurumuzu gerçekleştirdik. Bu başvurumuzun neticesinde bir taraftan heyetin müvekkillerimizin yakınlarını bulmasını ve onların özgürleştirilmesini sağlamasını istiyoruz. Bir taraftan da bu vesileyle tüm toplama kamplarının kapatılmasını ve tutulan herkesin serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
2016 yılından bu yana eşinden ve kızından haber alamadığını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Meryem Ablamid, BM’nin yapacağı Çin ziyareti sonrası umutlu olduğunu söyledi:
“4 çocuğum olduğu için Çin’den Türkiye’ye gelmek zorunda kaldım. Eşim ve kızım da arkamızdan gelecekti ama ben Türkiye’ye gittiğim gerekçesiyle Çinli yetkililer eşimin pasaportunu geri aldı. Sonra eşim hapse girdi. 12 yaşındaki kızım orada yalnız kaldı. Annesi yok, babası yok, kimse sahip çıkamıyor. Buradaki 6 yaşındaki kızım babasını hiç tanımıyor. Orada kalan kızımın acısına dayanamıyorum. Annemi, kardeşlerimi, vatanımı özledim ama çocuk acısı bambaşkaymış. BM yetkilileri inşallah bu zulmü orada görüp durdurur ve çocuklarımıza kavuşuruz. Oradaki hapishanelerin kapatılmasını sağlayacaklarını umut ediyorum.”
Kardeşi ve yakınları toplama kamplarında bulunduğunu ifade eden Mirza Ahmet İlyasoğlu ise, BM yetkililerinin mutlaka Doğu Türkistan'daki toplama kampı mağdurlarını ve oradan çıkanları dinlemesi gerektiğini belirterek, “Oraya giderken özgürce, hiçbir kontrol ve polisin gözetimi olmadan toplama kamplarına girmeli. Eğer orada yapılan soykırımın aksine bir rapor çıkarsa bu BM için çok büyük bir utanç sebebi olur. Çünkü şu anda dünyada 8 ülke Doğu Türkistan'da yaşananları soykırım olarak nitelendirdi” ifadelerini kullandı.