Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Libya’da alınan tutum konusunda uluslararası toplumun işbirliği içinde hareket ettiğini vurguladı ve diğer ülkelerin kenarda durup Amerika’nın tek başına öncülük ettiği bir durum yaşanmadığını söyledi.
Clinton, bu durumda Amerika’nın tek başına Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a çekilmesi yönünde seslenmesinin çok önemi olmadığını savundu.
Hillary Clinton, “Amerika tek başına Esad’a git derse bu haber olmaz. İnsanlar ‘Peki, sonra ne olacak?’ diye sorar. Eğer Türkiye derse, Suudi Arabistan Kralı Abdullah derse, o zaman Beşar Esad’ın bunları dikkate almaması mümkün değil,” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu önceki gün Suriye’ye operasyonlara derhal son vermesi çağrısında bulunmuş, "Eğer bu operasyonlar durmazsa, bundan sonra bu süreç üzerinde atılacak adımlar konusunda konuşacak bir şey de kalmaz," demişti.
Davutoğlu’nun bu konuşmasını değerlendiren Clinton, “Türkiye son çare olarak kendi nüfuzunu kullanmaya çalıştı, Esad rejimini kendi halkına ateş açmaktan vazgeçmeye, askerlerini kentlerden kışlalara çekmeye, gerçek geçiş dönemini başlatmaya çağırdı. Türk Dışişleri Bakanı da, Suriye’nin bu çağrıları dinlemediğini söyledi,” diye konuştu. Hillary Clinton, kendileri için gelinen noktanın Suriye’yi kınayan ülkelerin sayısının artması ve bu konudaki çabalara Amerika’nın öncülük etmesinin olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Clinton ayrıca, Amerika’nın Suriye’ye yaptırımları genişletmeye çalıştığını ve diğer devletleri de bu konuda arkasına almayı amaçladığını sözlerine ekledi.
Migdalovitz Suriye'ye ilişkin gelişmeleri değerlendirdi
Yakın zamana kadar Kongre Araştırma Merkezi'nde Türkiye ve Ortadoğu uzmanı olarak görev yapan Carol Migdalovitz Suriye'deki son gelişmeleri; Türkiye'nin tutumunu değerlendirdi. Amerikalı uzman Suriye konusunda Türkiye'yle Amerika'nın politikalarının örtüştüğünü söyledi. Suriye örneğine dikkati çekerek Türkiye'nin 'sıfır sorun' politikasını eleştiren Migdalovitz Amerika'nın Sesi'nden Barış Ornarlı'nın sorularını yanıtladı.