Fungİstanbul grubu, çevre kirliliğine karşı farkındalık yaratmak amacıyla çöpteki atıkları toplayarak enstrümana dönüştürüyor. Doğa, sanat ve yaşam konularını ele alarak etnik müzik yapan grup; metal, plastik şişe ve bidon gibi çöpe atılmış atıklardan oluşturdukları enstrümanlarla konserler de veriyor.
Grup üyelerinden Herman Artuç ve Roni Aran Fungistanbul’un kuruluş hikayesini VOA Türkçe’ye anlattı.
Your browser doesn’t support HTML5
“Fungistanbul’a tamamen çevre bilincinin oluşması, ekoloji, doğa konuları ile ilgili bir proje olarak başladıklarını ifade eden müzisyen Artuç, sözlerine şöyle devam etti: “Ne kadar farklı enstrümanlarla, farklı müzik alanları açarak kendimizi ifade edebilirsek o kadar iyiydi bizim için. Dolayısıyla evet bizler zaten profesyonel müzik yapan insanlarız. Ben Latin müzikle uğraşıyorum. Roni aynı şekilde hem aranjörlük yapıyor hem etnik müzikler çalıyor. Serhat da keza aynı şekilde. Ama dediğim gibi ne kadar daha çok mecradan daha çok müzik alanı açarak kendimizi ifade edebilirsek, dolayısıyla doğa ve çevre bilinci konusunda daha çok farkındalık yaratabilirdik.”
“En temel sorunumuz doğa”
Grubun diğer üyesi Roni Aran, doğaya olan ilgisini müzikal yönüyle birleştirmeye çalıştığını söyledi. Aran, dünyadaki en temel sorunların doğayla ilgili olduğunu belirterek, “Yakıt kullanımı, çevrenin kirletilmesi, sanayinin gelişmesi ile beraber doğaya daha fazla müdahale edilmesiyle dengeyi bozduk. Biz tabii ki bilim insanı değiliz. Yani anlatabildiklerimiz, hissettiklerimiz ile alakalı. Çünkü biz işin sanat yönündeyiz ve bunu konuşmaktan çok yaptığımız şeylerle anlatmak gibi bir derdimiz var. Mesela plastik kullanarak bir çalgı yaptık. Amacımız tabii ki burada plastik kullanımını teşvik etmek değil. Plastik kullanarak aslında bunun belki de hiç kullanılmaması gerektiğini ifade etmek” diye konuştu.
“Bidon ve tencereden saz yaptık”
Fungistanbul grubu, Trash Oriental projeleri için bidon ve tencereden çalgılar yaptığını belirten müzisyen Aran, enstrümanların adına ‘bidon saz’ ve ‘tencere saz’ ismini koyduklarını söyledi: “Atık bir bidonu bir buzdolabının içinden çıkan tahta parçasıyla birleştirerek ve çeşitli atık malzemelerle birlikte bir enstrümana dönüştürdüm. Daha sonra tencere saz dediğim çalgıyı yaptım. Bunun yapımı biraz daha zor oldu. Çünkü amacım daha profesyonelce yapıp daha iyi bir ses elde etmekti. Tencere ve çok çeşitli atık malzemeleri buldum ve bunları arkadaşlarla beraber atölyede uzun süren bir çalışmayla beraber enstrümana dönüştürdük. İşin doğrusu, çıkan sesler hepimizi şaşırttı.”
“İnsanlar bu aletlerden çıkan seslere inanamıyor”
Atık malzemelerle ortaya çıkan enstrümanlarla profesyonel bir albüm yaptıklarını da kaydeden müzisyen Herman Artuç, “Bu enstrümanları, doğaçlama ağırlıklı bir projede melodik müzik yapacak bir hale getirdik. Herhangi bir yere vurduğunuzda, herhangi bir şeye dokunduğunuzda da bir ses çıkıyor tabii ki. Ama bunu melodik formlara dönüştürmek, müzik yapmak detay istiyordu. Bununla ilgili ciddi çalışmalar yaptık ve sonrasında bir albüm yapacak kadar yeni enstrümanlarımız oluştu. Örneğin son aletimize ‘Boru Bongo’ adını koyduk. Plastik borularla bir aparat yaptık. Plastik boruları çevreleyerek çoklu Latin bongo dediğimiz enstrümanın çoklu formunu elde ettik. Hem profesyonel çalgılarımızla hem de atıklardan oluşturduğumuz enstrümanlarımızla konserler veriyoruz. Çünkü bu aletleri çok merak ediyor insanlar, ilk başta inanmadılar bu aletlerden böyle sesler çıkabileceğine. Biz de zaten o yüzden ikinci videoyu canlı performans çektik. Gerçekten bu aletlerden bu seslerin çıktığını göstermek istedik” şeklinde konuştu.
“Eşim naylon poşetten ve soğan çuvalından sahne kıyafeti tasarladı”
Eşi modelist olan Roni Aran, eşinin son olarak soğan çuvalından kendilerine sahne kıyafetleri diktiğini söyledi:
“Fungistanbul olarak farklı disiplinleri bir araya getirmeye çalışıyoruz. İlk albümümüzde ressamlar bize şarkımız için bir resim çizmişti. Son zamanlarda da bu atıklardan yaptığımız enstrümanlar projesiyle ilgili olarak modelist olan eşim bize atık malzemelerle kıyafet tasarlamaya başladı. İlk video klipimizde bizim için poşetten gömlek yaptı. Bu yeni çalışma için de soğan çuvalına çeşitli atık malzemeleri yapıştırarak kıyafet tasarladı.”
“Yaptığımız müzik ile ilgili çevremizden olumlu tepkiler aldık”
Yaptıkları projelerden insanların olumlu yönde etkilendiklerine yakından şahit olduğunu belirten müzisyen Artuç, “Ders verdiğim okuldaki temizlik yapan hanımefendi bana ‘hocam o bidonla ben temizlik yapıyorum, sen ne güzel müzik yapıyorsun, bravo’ dedi. Otoparkçımız bize farklı bir gözle bakmaya başladı. Çünkü onun da kullandığı günlük hayattaki objeleri biz müzik yaparken kullanıyorduk. Çocuklar da çok etkilendiler. Onlar da üretmeye başladılar. Bize bununla ilgili videolar yolladılar. Onlar da enstrüman yapıyorlar. Dolayısıyla yaptığımız şeyin etkili olduğunu gördük. Her kesime ulaşabildik gerçekten. Bu bizim için çok kıymetliydi” ifadelerini kullandı.