Tüm dünya Corona virüsü aşısı müjdesini ilk veren Türk kökenli Alman araştırmacı Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftini konuşuyor. Çİftle ilgili en farklı yorumsa Fransız haber kanalından geldi. LCI haber kanalı, Amerikan ortakları Pfizer şirketiyle Corona virüsü aşısı geliştiren BioNTech firmasının sahibi Türk çifti, bilim tarihinin efsane çifti radyoaktiviteyi bulan Nobel ödüllü Fransız çift Pierre ve Marie Curie'ye benzetti.
Fransa'nın en çok izlenen haber programının sunucusu David Pujadas ve ekibi, Şahin ve Türeci hakkında hazırladıkları biyografi haberine "Pierre ve Marie Currie çiftini hatırlatıyorlar. Alman bilimadamları. Türk göçmenlerin çocukları, start-up kurucuları ve immünoterapi uzmanları" diye başladı.
İskenderun'da doğan Uğur Şahin'in, 4 yaşında, babasının Ford fabrikasında çalışmak üzere Almanya'ya gelmesiyle hayatının değiştiği belirtilen haberde, 55 yaşındaki Uğur Şahin hakkında, laboratuvarına bisikleti, kot pantolon ve spor ayakkabısıyla gelen sade bir insan portresi çizildi.
Şahin'in 53 yaşındaki eşi Özlem Türeci, İstanbul'da doktor olan babasının bir hastanede çalışmak üzere Almanya'ya gelmesinin ardından Almanya'da doğuyor. Hambourg Üniversitesi'nde 2001 yılında, eğitimleri sırasında birbiri ile tanışan çift bir daha hiç ayrılmıyor.
Evlenmek için yarım saat
En büyük tutkuları olan bilimsel araştırma alanında hiç durmadan çalışıyorlar. Hatta, 2002'de evlendikleri gün yarım saat imza atmak için laboratuvardan ayrıldıktan sonra, koşarak geri dönerek çalışmaya devam ediyorlar. Bununla da yetinmiyor, birlikte "rüya ekibi/dream team" oluşturuyorlar ve aynı zamanda girişimci bir ruhla 2001'de 'GanyMed' adlı kanserle mücadele merkezini kuruyorlar. Bu kurumu 2016'da bir Japon şirketine 1,2 milyar Euro'ya satınca varlıklı bir aile haline geliyorlar. Ancak Şahin ve Türeci çifti için iş burada bitmiyor.
Çift, 2008'de 'Altın madeni' (GoldGrube) yolu üstünde BioNTech'i kuruyorlar. Bu isim bir tesadüf olmasa gerek. Çift, 2008 yılında yaklaşık 1.500 çalışanı olan ve şu anda 2,4 milyar euro (Pfizer'in duyurusundan sonra Pazartesi günü 21 milyar dolara kadar yükseldi) ağırlığa sahip BioNTech laboratuvarını kurdu.
Uğur Şahin CEO ve Özlem Türeci ise başhekim. Mainz, Rheinland’daki bu yeni şirketin amacı, özellikle mesajcı RNA teknolojisi aracılığıyla "kanser tedavilerinde devrim yaratmak". Öyle ki, Bill ve Melinda-Gates Vakfı onlara inanıyor ve araştırmaya 55 milyon dolar yatırım yapıyor. BioNTech kısa sürede, 60 ülkede bin 500 çalışanı ile dev bir firmaya dönüşüyor. Çalışanların yarıdan fazlası kadınlardan oluşuyor, bu da firmanın özellikle belirtmeyi hak eden bir başka özelliği.
Aşının hikayesi: "Işık hızı" projesi
Şahin-Türeci çiftinin aşıyı herkesten önce nasıl bulduğunun hikayesi ise örnek bir tutku hikayesi... Uğur Şahin, geçtiğimiz Ocak ayında, Corona virüsü Çin'de ilk görülmeye başladığında, Cuma günü The Lancet bilim dergisinde "Çin'deki esrarlı Coronavirüsü" hakkında bir makale okuyor. Bir Alman televizyonuna bu anı, "O zaman anladım ki, bu geçici bir virüs değil ve dünya genelinde bir pandemiye dönüşecek" diyor. Hemen Pazartesi günü ekibini toplayarak "Işık hızı" projesini başlatıyor. Herkes tatillerini ve diğer işlerini iptal ederek, geceli gündüzlü, aşı için hummalı bir çalışmaya giriyor.
İlgili Haberler ''Dünyayı Krizden Kurtaracak Türk Çift''BioNTech bünyesinde 500 kişilik ekip aşı için kolları sıvıyor ama asıl 40 kişilik dar bir ekip, hafta sonları da dahil hiç ara vermeden 7 gün 24 saat aşı için çalışmaya başlıyor. BioNTech 20 farklı aşıyı deniyor. Mart ayında, daha dünya "virüs bulaşıcı mı, evlere kapanmalı mı?" sorusunun yanıtını ararken, BioNTech, 20 aşı içinden BNT162B2'yi, yani bugünkü Covid'e karşı ilk etkili aşıyı buluyor.
Yunan ve Türk patronlar 'rakıyla' kutlayacak
Şahin-Türeci çifti aşının üretimini de şansa bırakmıyor. Daha Şubat ayında, Pfizer ile üretim için anlaşıyorlar. Sonunda, BioNTech ve Pfizer, geçtiğimiz Pazartesi günü aşının Covid ile mücadelede yüzde 90 başarılı olduğunu açıklıyor.
LCI televizyonu Türk çiftin bu inanılmaz başarı hikayesini "Şimdi artık onlar milyarder. Ama son derece alçakgönüllü kalmaya devam ediyorlar, henüz bu başarıları konusunda bir açıklama yapmadılar. Ama Pfizer'ın Yunan kökenli patronu Albert Bourla'ya, başarılarını, her iki ülkenin geleneksel içkisi, anasondan yapılan rakı ile kutlama konusunda söz verdiler" cümlesiyle bitiriyor.
LCI kanalının Nobel ödüllü Pierre ve Marie Curie çiftine benzettiği Uğur Şahin-Özlem Türeci çifti de bu yolculuklarını başarıyla tamamlarsa, Nobel ödülünü almalarına kesin gözüyle bakılıyor.