AB Bakanı ve Baş Müzakereci Volkan Bozkır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesine ilişkin “Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymuyorum” sözleriyle ilgili olarak, “Türkiye’de herkesin görüşlerini ifade etme hakkı vardır ve Cumhurbaşkanı da bu karar hakkındaki görüşlerini ifade etmiştir” dedi.
Washington’da Alman Marshall Fonu adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği panelde konuşan Bozkır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dündar ve Ankara Temsilcisi Gül hakkında verdiği tahliye kararına eleştirilerine dair bir soruyu da yanıtladı.
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Bozkır, bireylerin Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkı olduğunu, hükümetin ve partisinin bu hakkı sunduğunu kaydetti. Bozkır, “Anayasa Mahkemesi, hükümetimizin verdiği bu imkan doğrultusunda karar vermiştir. Ülkemde herkesin görüşlerini ifade etme hakkı vardır ve Cumhurbaşkanı da görüşlerini ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı’nın da görüşlerini ifade etmeye her türlü hakkı vardır” diye konuştu.
‘Bu sorunlar Türkiyesiz çözülmez’
Bozkır, Avrupa’da üç önemli sorunun varlığına değinerek, bunları “ekonomik kriz, sığınmacı krizi ve terörizm” olarak listeledi.
Bu üç sorunun, “Schengen, Euro ve AB” olarak sıraladığı Avrupa sisteminin sütunlarını tehlikeye attığını belirten Bozkır, bu önemli zorlukları aşmak için Türkiye ve AB’nin bugün birbirine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu, bu sorunların Türkiyesiz çözülemeyeceğini kaydetti.
Konuşmasında sığınmacı krizine geniş yer ayıran Bozkır, Türkiye’nin topraklarındaki 2,5 milyonu aşkın sığınmacıya sunduğu imkanlardan bahsetti. Bozkır, ancak kriz bu şekilde devam ederse ülkelerin kapasitesinin bu yükü kaldıramayacak boyuta ulaşacağını, Suriye meselesinde artık bir çözümün şart olduğunu ifade etti.
‘Suriye’de güvenli bölge şart’
Bozkır, Suriye’de güvenli bölgeler kurulması gereğini vurgulayarak, sığınmacı krizinin daha da içinden çıkılmaz boyutlara erişmesini önlemenin tek yolunun bu olduğunu belirtti.
Bakan Bozkır, sığınmacı krizinde sorumluluk paylaşımına gidilmesi gerektiği mesajını özellikle vurguladı.
Türkiye’nin Suriye’de Beşar Esat rejimine yönelik eleştirilerini yineleyen Bozkır, Esat’ın halkının taleplerine kulak vermek yerine babasının politikalarını takip ederek halkını ezme yoluna giderek yanlış bir karar verdiğini söyledi.
‘Frankenstein’
Bozkır, Esat iktidarda kaldığı müddetçe yarattığı “Frankenstein’ın neden olduğu sorunların da devam edeceğini vurguladı.
Bölgeye asker göndermeyen ABD’nin yarattığı boşluğun, bunun yanında Rusya’nın Suriye ile ilgili BM’deki her türlü girişimi bloke etmesinin yarattığı boşluğun şimdi terör örgütleri ve başkalarınca doldurulduğuna işaret eden Bozkır, Ruslar hala muhalifleri hedef almaya devam ettiği müddetçe ateşkesin bir anlamının kalmayacağını, muhalefetin müzakere masasına eli zayıf oturması halinde bu müzakerelerden iyi bir netice alınmasının da mümkün olmadığını kaydetti.
Bozkır, Türkiye’nin AB süreciyle ilgili bir soru üzerine, 2000’lı yıllarla kıyaslandığında Türkiye’de çok şeyin değiştiğinden, siyasi, ekonomik birçok alanda reformlar yapıldığından bahsetti.
‘Son iki yılda yanlış algılamalar oluştu’
Ancak özellikle son iki yılda Türkiye’ye yönelik birtakım yanlış algılamaların oluştuğuna dikkati çeken Bozkır, Türkiye’ye yönelik olumsuz düşünceler içerisinde olan bazı kesimlerin, Türkiye’deki art arda seçim atmosferinden de yararlanarak bu algılarını yaymada başarılı olduğunu söyledi. Bununla birlikte Bozkır, şimdi seçimlerin geride kalmasıyla ve Türkiye’nin bundan sonraki süreçte hayata geçireceği reformlarla bu yanlış algıların hızlıca ortadan kalkacağını savundu.
‘HDP Sinn Fein partisi gibi davranamadı’
Güneydoğu’daki operasyonlara dair bir soru üzerine Bozkır, bu konuda da yanlış algılamaların bulunduğunu ifade ederek, HDP’nin tavrını eleştirdi.
HDP’nin İrlanda’daki “Sinn Fein partisi gibi davranamadığını” belirten Bozkır, “Çünkü bunu yapabilecek pozisyonda değillerdi. Parti içindeki karar mekanizmalarını kontrol eden yönetici grubunun büyük kısmı PKK’nın temsilcisiydi” dedi.
Bozkır, PKK’nın kentleri kontrol etme girişimleri karşısında müdahale etmek zorunda kaldıklarını ama şu anda birçok kentin teröristlerden ve silahlardan temizlendiğini, şimdi buralarda yeniden inşa projeleri geliştireceklerini söyledi. Bozkır, bu kentlerin halklarının hiçbir zaman terör örgütünün değil, hükümetin yanında yer aldığını da söyledi.
Hapisteki gazetecilerin sorulması üzerine de Bozkır, bu gazetecilik mesleğinden dolayı hapiste olmadıklarını ifade ederken, Türkiye’de bugün hiç olmadığı kadar canlı bir tartışma ortamının bulunduğundan bahsetti.
Bozkır, Kıbrıs meselesiyle ilgili bir soru üzerine de, adadaki iki liderin aralarında iyi bir ilişki geliştirildiğini, bazı tabuların yıkılması yolunda adımlar atıldığını ifade ederek, bu yılın Kıbrıs sorununun çözülmesi şansının daha yüksek olduğunu söyledi.