Meclis'te İç Güvenlik Paketi'nin onaylanmasının hemen ardından kabul edilen ve internete erişim denetimini de kapsayan torba yasaya sürpriz bir şekilde Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek sağlayan bir maddenin de eklenmesi tartışma yarattı.
TBMM, İç Güvenik Paketi tartışmalarını sabaha kadar sürdürmüş ve iktidardaki AKP milletvekillerinin desteğiyle paketi onaylamıştı. Bu görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek sağlayan maddenin de son dakikada eklendiği torba yasanın oylanmasına geçildi.
Anayasa’nın 101’nci maddesine göre Cumhurbaşkanı “tarafsız” olmalı ve 104’ncü maddesine göre ise, “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir”.
105’inci maddeye göreyse, “vatana ihanet suçu” dışında Cumhurbaşkanı’na suçlama yapılamaz ve bundan dolayı devletin başı aldığı kararlardan sorumlu tutulmaz.
Anayasanın sorumluluk yüklemediği Cumhurbaşkanı’na; bugüne kadar yalnızca Başbakan’ın yetkisi dahilinde olan ve “Devletin milli menfaatleri” doğrultusunda kullanılan örtülü ödenek sağlanıyor.
Bugün sabah TBMM Genel Kurulu’nda İç Güvenlik Paketi’nin saat 06.38’de kabul edilmesi sonrasında saat 07.32’de içerisinde internet erişim kontrolünü Başbakan ve Bakan’ın kararına bırakacak hükmü içeren torba yasa teklifine geçildi. Bu hüküm, TBMM Genel Kurulu’nda 19 Mart’ta yasalaşmıştı ancak AKP, teklifin tümü üzerinde oylama yaptırmamış ve beklemeye almıştı. O beklemenin nedeni ise bugün sabah ortaya çıktı. Torba teklife; İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk imzasıyla “5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu”nda 24’üncü maddesinde “Başbakan ve ailesine” tanınmış örtülü ödenek kullanma hakkının “Cumhurbaşkanı ve ailesine” tanıması için önerge verildi.
Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek sağlanması önergesi, TBMM Genel Kurulu’nda muhalefeti ayaklandırdı. CHP ve MHP, usul ve içerik yönünden itirazlarını sıraladı.
CHP ve MHP: ‘Rejimi değiştiriyorsunuz’
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Cumhurbaşkanı sarayda bıldırcın çiftliği kurabilir ama bir istihbarat timini sarayda kullanamaz Cumhurbaşkanı, kullanamaz. Sayın Başkan, bu teklif gerçekten Anayasa'ya aykırıdır, Anayasa Mahkemesi’nden dönmemesi de mümkün değildir. Bu teklifle devletin kabuğunu değiştiriyorsunuz, devletin özünü değiştiriyorsunuz. Anayasa'yı, her vesileyle söylüyorum, ayaklarınızın altına alıp çiğnemeye çalışıyorsunuz” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Bir hükümetin, kendisine verilmiş bir görevle ilgili olarak Cumhurbaşkanı’nın bu görevi yapması için ödenek oluşturması demek, hükümetin kendi görevini başkasına ve Parlamento’ya hesap vermeyecek bir kuruma vermesi kendisini inkardır. Siz şu anda kendinizi inkar ediyorsunuz. TBMM olarak bununla ilgili verdiğiniz önergeyle, güvenoyu verdiğiniz hükümetin, kanunlarla görevlendirdiğiniz, Anayasa'yla görevlendirdiğiniz kurumların görevi dışında fiili olarak görev yapmasını sağlıyorsunuz. Bu hukuk değildir, bu fiilî durumdur. Fiili durumlarla devlet yönetilmez” diye itiraz etti.
AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın’ın ise, Cumhurbaşkanı’nın “Yürütme’nin Başı” olduğu gerekçesiyle bu ödeneği kullanmasında sakınca olmadığını savundu ama muhalefet ikna olmadı.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise, MİT’i işaret ederek, Cumhurbaşkanlığın Sarayı’nda istihbarat faaliyetleri yürütüleceğini şöyle dile getirdi:
“Bugüne kadar hiçbir Cumhurbaşkanı örtülü ödenek ihtiyacı duymamıştır. Eğer böyle bir ihtiyaç olsaydı, Türkiye'de yönetim buna göre kurulurdu, Cumhurbaşkanının buna göre anayasalarda yazılı görevleri olurdu ve cumhurbaşkanlarına da bütçelerle örtülü ödenek ayrılırdı. Bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanı ‘Bana örtülü ödenek verin’ dememiş. Bunu tek söyleyen Türkiye'nin 12'nci Cumhurbaşkanı, ‘Parlamenter sistem bekleme odasına alınmıştır’ diyen Sayın Erdoğan'dır. Sayın Erdoğan'ın bunu istemesinin şüphesiz nedenleri var, şüphesiz nedenleri var. Bu talebin MİT'te yaşanan son gelişmelerle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. MİT'te yaşanan gelişmeler üzerine Sayın Cumhurbaşkanı; MİT'i, MİT'in içinde yasa dışı olduğu ifade edilen ve basına geçen o yapıyı kendine bağlamak istemektedir. Türkiye'de artık gizli kapaklı operasyonlar bu önergeden sonra Erdoğan'ın talimatıyla çok daha rahat bir şekilde yapılıyor olacaktır.”
CHP’li Ali Serindağ da, “Devlet çarkı böyle çalışmaz. Devlet düzeni böyle çalışmaz. Bu anlayışın, bu yapının değiştirilmesi, sistemin değiştirilmesi, rejimin değiştirilmesi anlamına geliyor. Biz rejimi değiştiriyoruz, sistemi değiştiriyoruz. Örtülü ödeneği Cumhurbaşkanının emrine vermiyoruz sadece, sistemi değiştiriyoruz. Burada suç işleniyor. Burada oturan arkadaşlarım, el kaldıran arkadaşlarım bilsinler ki suç işlediler. Buna onay vermemiz de suçtur. Anayasa'ya aykırı bir iş yapıyoruz değerli arkadaşlar. Sizleri ikaz ediyorum, yanlış yapılıyor, suç işliyorsunuz, devlet düzenini değiştiriyorsunuz, devleti altüst ediyorsunuz. Bunun altından kalkılamaz” dedi. Bu sözleri gibi hem CHP hem de MHP’li milletvekilleri “rejim değişikliği” uyarısı yaptı.
‘Tarafsız Bakan’ imzası da tartışıldı
Bu arada önergede, 7 Mart’ta seçimlere son üç ay önce “bağımsız” olması gerektiği için İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Sebahattin Öztürk’ün imza atması da tartışıldı. Ancak Öztürk’ün, TBMM’de yemin etmiş olması ve Hükümet üyesi olması nedeniyle önerge verebileceği savunuldu.
‘Erdoğan’a özel mi?’ de tartışıldı
Muhalefet her açıdan itirazlarını sürdürdü özellikle Erdoğan’ın kullanacak olması nedeniyle tartıştı ancak saat 09.34’ü gösterdiğinde önerge AKP’nin oy çokluğuyla kabul edildi. Böylece teklifte 36’ncı madde olarak “Cumhurbaşkanı ve ailesine örtülü ödenek kullanma hakkı” yasalaştı.
Hüküm yasalaşmasına rağmen muhalefet partileri vekilleri itirazlarını sürdürdü. Bu sırada CHP’li Umut Oran, Twitter’da 2002 yılında Cumhurbaşkanlığı bütçesi 18.8 milyon Türk Lirası iken 2015 yılında Erdoğan’ın kullanımı için 397 milyon liralık bütçe ödeneği tahsis edildiğini anımsattı.
TBMM Genel Kurulu’ndaki gerilimli atmosfer devam ederken, saat 10.40 iken torba teklif tümü üzerindeki oylama gerçekleşti ve 198 AKP’linin kabul oyuyla torba yasalaştı.
İç Güvenlik Paketi de torba da AYM yolcusu
TBMM’de torba yasa ardından uluslararası anlaşmalara geçildiği sırada; CHP’li Hamzaçebi basın toplantısında, hem İç Güvenlik Paketi’ni hem de torba yasayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onaylaması ardından hemen Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini açıkladı.
HDP’li Hasip Kaplan ise, bireysel başvuru hakkıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını açıkladı. Bu arada İç Güvenlik Paketi görüşmesi ardından sabah HDP’li milletvekilleri TBMM’den ayrıldıkları için Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek düzenlemesi sırasında görüşmelerde bulunmuyorlardı.