Kemal Kılıçdaroğlu: “Cumhurbaşkanı olmamam için her iftirayı attılar”

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasındaki son mitinginde Ankara’da “Türkiye’yi beşli çetelerden kurtaracağım. Cumhurbaşkanı olmamam için her oyunu denediler, her iftirayı attılar. Onlar saraya güveniyor, Bay Kemal halka güveniyor” mesajını verdi.

İzmir ve İstanbul’un ardından başkentte Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın seçim kampanyası kapsamında, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ev sahibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte son mesajlarını verdi.

Liderler öncesinde Millet İttifakı’nın milletvekili adayları anons edilerek sahneye çağrılırken CHP listesinden Ankara 1’inci bölge 4’üncü sıradan aday DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in anons edilmediği ve mitingde olmadığı görüldü.

Tandoğan Meydanı’ndaki miting alanına Kılıçdaroğlu, gün içerisindeki Samsun mitinginde olduğu gibi sahneye çelik yelek giyerek geldi ve güvenlik tehditleri nedeniyle meydan çevresindeki bina çatılarında keskin nişancılar da görev yaptı. Türk bayrakları ile süslendiği gözlemlenen meydana, Millet İttifakı’nın liderlerini birlikte gösteren posterler ve “Haydi kazanalım”, “Geliyor gelmekte olan” sloganlı pankartlar asıldı.

Sahneye en son geldiğinde meydanda yağmura rağmen Ankaralılar’ın dinlediği Kemal Kılıçdaroğlu, “Yağmurumuz yağıyor. Güzel bir yağmur. Şöyle ifade edeyim; Mustafa Kemal'in başkentindeyiz. Şimdi bütün Türkiye'yi, Mustafa Kemal'in Türkiye'si yapacağız. Huzuru ve barışı sağlayacağız. Sandığa gidecek miyiz? Bayram havası içinde gidecek miyiz? Bir yakınımızı, akrabamızı alıp, ‘Beraber sandığa gidip Türkiye'nin kaderini değiştirelim' diyecek miyiz? Söz mü?” diye sordu. Bunun üzerinde miting alanında “Söz” ifadesi hep bir ağızdan söylendi.

Seçim güvenliğiyle ilgili endişelere karşılık Kılıçdaroğlu, “Pazar günü beraber olacağız, beraber gideceğiz. Bir şey daha isteyeyim; sakın ola ki ‘Ya ben sandığa gideceğim ama ya bu oylar çalınırsa'… Tam bir buçuk yıldır sandık güvenliği için çalışıyoruz. Bütün sandıklarda müşahitlerimiz var, temsilcilerimiz var. Sizden şimdi bir şey istiyorum. Bahar havası içinde sandığa gidin. Bahar havası içinde oy kullanmaya gidin. Bir şenlik havası olsun” dedi.

Ankara

Nazım Hikmet’in şiirindeki “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız” dizelerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede haramilere yer yok. Beşli Çetelere yer yok. Uyuşturucu çetelerine yer yok. Kökünü kazıyacağım tamamının. Vallahi de billahi de her şey çok güzel olacak. Sizin için çalışacağım, sizin için mücadele edeceğim. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye; hiç kimsenin elektriğinin, doğal gazının, suyunun kesilmediği bir Türkiye göreceksiniz. Şaha kalan bir Türkiye göreceksiniz” yönündeki vaatlerini anlattı.

Ev sahibi olarak ilk sözü alan Mansur Yavaş, özetle “Sevgili Ankaralılar 2019 yılında, bugün yaşadıklarımızın hemen hepsini yaşadık. Anketlerde geri kaldıklarını görünce her türlü tezgâhı, iftirayı attılar, hatırlıyorsunuz. Yardımları kesecekler, işçileri atacaklar, PKK'lılara sayaç okuyacak diye iftira attılar öyle mi? Ankara halkı buna inanmadı; kulak vermedi Ankara halkı bunlara. Ve dolayısıyla Ankara'da artık fitne siyaseti, ayrıştırıcı siyaset ortadan kalktı. Şimdi Türkiye'de 21 yıldır hep aynı hükümeti gördüler, bir başkası gelirse ne yapacaklarını bilmiyorlar. Öğrenmişler, bunlar üç koyunu güdemez diye. Verin bakalım, güdüyor mu gütmüyor mu? Sizden daha iyi idare ediyor mu, etmiyor mu? Ama inşallah mitinglerde gördüğümüz kadarıyla bu iş gerçekten bitmiş” diye seslendi.

Ali Babacan deprem bölgesinde yaşananları sorguladı

Ardından bir başka Ankaralı, DEVA Partisi Lideri Ali Babacan sahneye geldi ve 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler ile 10 kentte yaşananları gündeme getirdi. Babacan, “Cebeci'sinde doğduğum, Çıkrıkçılar Yokuşu'nda büyüdüğüm, üniversitesinde; ODTÜ'sünde okuduğum şehrim merhaba. 3 aydır iktidarın görmezden geldiği, unutturmaya çalıştığı, yok saydığı bir gündem var. Ülkemizin en hakiki, en can alıcı gündemi. 6 Şubat Maraş depremlerinden bu yana tam 3 ay 6 gün geçti. 3 ay 6 gün önce, daha gün doğmadan ülkemizin her evine ateş düştü. Ateşin düştüğü o evler o günden beri yanıyor. O günden beri o evlerde yüzler gülmüyor. Gittiğim her yerde bana, ‘İlk 48 saat, ilk 72 saat devlet yoktu. Enkazları kendi ellerimizle kaldırdık. Sağ olanları çıkarttık, cenazelerimizi kendimiz gömdük' dediler. Geçen sene orman yangınları çıktı. Binlerce hektar gözümüzün önünde cayır cayır yanarken bir baktık ki memleketin yangın söndürme uçağı yok. Deprem oldu, depremin ilk 48 saati, 72 saati yardım ulaştırılamadı. İnsanlar enkazın altında ya nefessizlikten ya da donarak can verdi. O gün bugündür soruyorum; o 48 saatte, o 72 saatte ne oldu? Niçin o iş makinaları parklarda kapalı dururken insanlar enkaz altındaydı? Silahlı kuvvetler personeli niçin hemen sahaya çıkmadı? Madenciler neden hemen harekete geçmedi? Ne oldu? Depremden bu yana sürekli soruyorum, cevap yok. İşin özünde bu tek kişilik sistemin yürümemesi var. Her şeyi tek kişiye bağlamanın getirdiği sorunlar yaşıyor bu ülke. Son 5 yıldır bütün sistemi Erdoğan kendisine bağladı. Talimat almadan hiç kimse hareket edemiyor” diye konuştu.

Deva Partisi lideri Ali Babacan

Ali Babacan, ilaveten “Pazar günü önünüzde iki tane tercih olacak. Birinci pusulayı da açsanız iki tercih; ikinci pusulayı da açsanız, bakmayın öyle bir metre uzunluğunda olduğuna, iki tane tercih karşınıza çıkacak. Ankara'ya sormak istiyorum: Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Baskı mı, özgürlük mü? Tek akıl mı, ortak akıl mı? Korku mu, umut mu? Öfke mi, sevgi mi? Hak, hukuk, adalet diyoruz. Hakkı düştüğü yerden kaldıracağız, hukukun üstünlüğünü egemen kılacağız bu ülkede ve adaletle hareket edeceğiz. Adalet olmayınca olmaz. Siz o adalet zeminini sağlam tutmazsanız üzerine sağlam bir ekonomi inşa edemezsiniz mümkün değil” mesajını verdi.

Akşener terör gazisiyle AKP-MHP’ye yanıt verdi

İYİ Parti Lideri Meral Akşener ise, mitingte yaptığı konuşma öncesinde, Şırnak'ta roket saldırısı sonucu gözlerini kaybeden gazi Hüseyin Özlük'e söz verdi. Özlük, “Ben, bir Güney Doğu gazisiyim. Yanımda da birçok arkadaşım şehit oldu. Şehit, başkalarının çocukları babasız kalmasın diye kendi öz evlatlarını yetim bırakan kahramanlardır. İşte bu kahramanlarımız, sadece Millet İttifakı'na destek verdiğimiz için terörist yaftasıyla yaftalandık. Fakat onlar aynaya dönüp baktıklarında şunları görecekler; Oslo'da teröristlerle masaya oturup 10 tane maddeyi imzaladıklarını. İmralı'da 3 artı 1 ev tahsis edileni görecekler. En son aynaya baktıklarında, Gaffar Okkan'ı, Gonca Kuriş'i görecekler. Ama bizi terörist yaftasıyla yaftalayanlar şunu bilsinler ki bizden terörist olmaz. Bizden Ankara olur, İstanbul olur, Hakkari olur, kısacası Türkiye olur. Sonra ne görecekler biliyor musunuz? Çadır mahkemelerinde teröristlerin ‘Ben Türk bayrağının altında yargılanmam' diyen teröristleri görecekler. Şanlı bayrağımızın o mahkemelerden indirildiğini görecekler” sözleri miting alanındaki herkesi duygulandırdı.

Akşener, “Sağ ellerinde Hizbullah, sol ellerinde PKK olanlar duymuşlardır Hüseyin'i. Çok rezil bir dille, iğrenç bir sözler dizisiyle seçime gidiyoruz. Terörist oldunuz, işgalci oldunuz bu milletin asil evlatları. Her türlü hakareti, iftirayı siz de gördünüz, biz de gördük. Ama bugün gördüm ki Recep Bey vedalaşıyor. 14 Mayıs akşamına iki gün kaldı. 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacak ve kendisini alkışlarımızla Çankaya'ya götüreceğiz. Recep Bey ve arkadaşlarını da emekli edeceğiz” sözleriyle muhalefet yönelik terör ile ilişkili propagandayı eleştirdi. Sonrasında Akşener, özellikle CHP seçmenlerinden İYİ Parti için oy talep ederek, “Harama el uzatmayan, kul hakkı almayan, sizin gibi yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Millet İttifakı'nın diğer siyasi partilerinin mensuplarına sesleniyorum; Pazar günü, Anneler Günü. Ben, bir anneyim, babaanneyim. Bütün Cumhuriyet Halk Partili ailelerden bir tane Anneler Günü hediyesi, bir tanecik oy istiyorum. İnşallah 14 Mayıs akşamı, 13. Cumhurbaşkanımızla birlikte Türkiye'nin nefes aldığı, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, demokrasinin uygulandığı, yargının bağımsız olduğu; hak, hukuk, adaletin tesis edildiği ve tarih yazıldığı bir akşam olacak” dedi.

Saadet Lideri “devrim yaşacağız” mesajını paylaştı

Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu ise, İnşallah 14 Mayıs akşamı, 13. Cumhurbaşkanımızla birlikte Türkiye'nin nefes aldığı, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, demokrasinin uygulandığı, yargının bağımsız olduğu; hak, hukuk, adaletin tesis edildiği ve tarih yazıldığı bir akşam olacak. Pazar günü sandık başına gittiğiniz zaman, oyunuz mutlaka Millet İttifakı için olmalı. Sadece sizden değil. Sizi tanıyan, bilen çevrenizdeki bütün insanlardan bu desteği temin etmeniz lazım. Patlama yapmamız lazım. Yarımla, birle, bir buçukla olmaz. Pazar akşamı gümbür gümbür Türkiye’yi yönetmeye aday olduğumuzu herkes bilecek. Aday değil artık, Türkiye'yi yönettiğimizi bilecek. Sizlerin desteği ile inşallah bunu gerçekleştireceğimize inanıyorum” diye konuştu.

“Pazar günü demokrasi bayramını kutlayacağız”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, miting alanında “çeketi çıkar” sloganlarıyla karşılanırken, “13'üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu gömleğini kıvırmış, ceketini çıkarmış, Çankaya’ya yürüyecek. Ülkemizin dört bir yanında yakılan meşaleler, bu cennet vatanın göbeği, atamızın emaneti Ankara’da birleşir burada. Hazır mıyız Ankara? Pazar gününe hazır mıyız? Heyecanımız yüksek gençliğimiz var, yolumuz uzun Pazar günü bu iş bitecek. İşte memleketin her yerinde yakılan o güzel meşaleler, Ankara’da Meclis'te birleşir, geleceğimizi aydınlatır, demokrasinin teminatıdır. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu yerdir. Pazar günü milletçe demokrasi bayramı kutlayacağız. Ankara Millî Mücadele’dir, Ankara Cumhuriyet'tir, Ankara Anadolu’nun umudu memleketimin Türkiye’min ışığıdır” dedi.

Uysal ve Davutoğlu da beraberlik mesajlarıyla iktidarı eleştirdi

Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal ise, umut mesajları vererek, “Cemrelerin toprağa, havaya, suya düştüğü günlerdeyiz. İşte gençlerin seçimi işte kadınlarımızın seçimi, Allah'ın izniyle 14 Mayıs’ta cemre olarak milletin yarınlarını aydınlatmak için o sandıklara elbette düşeceğiz. Çok söze hacet yok milletin kendi kaderine hakim olduğu bir gün olma umuduyla herkesin hukukundan emin olduğu herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu güzel yarınların arifesindeyiz. Az kaldı o güzel yarınları hep beraber aydınlatacağız” ifadesini kullandı.

Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu ise, “Demokrasi şölenine iki gün kaldı. Bu son mitingimizde altı genel başkan olarak size bir mesaj veriyoruz. Başta 13. Cumhurbaşkanı adayımız demiyoruz. 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimiz toplumsal barış mesajı veriyoruz. Bağrımız açık buradayız. Türkiye'nin birliğini savunduğunu iddia eden ama Hakkari'ye adım atmamış olan Bahçeli. Şırnak'a gitmemiş olan Bahçeli. Diyarbakır'a gitmemiş olan Bahçeli. Sizden korkan namerttir. Sizin merminiz karşısında susacak olursak bu Cumhuriyet'i kuran iradeye de Gazi Meclis'e de ihanet ederiz. Susmayacağız, durmayacağız. Sizin otoriter yolsuzluk düzeninizle mücadele devam edeceğiz. Biliniz ki müsterih olunuz değerli halkımız. Bu ülke, bu memleket, bu millet sahipsiz değil. Demokrasimiz asla sahipsiz değil” diye konuştu.

İlgili Haberler Kılıçdaroğlu’ndan Atatürk videosu: “Çok heyecanlıyım”