Cumhuriyet: 'Baskıya Boyun Eğmeyecek Gazeteciliğe Devam Edeceğiz'

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 31 Ekim 2016’da Cumhuriyet gazetesine başlatılan polis operasyonunda toplam 20 çalışanı gözaltına alındı, bu kişilerden 11’i sekiz ile on sekiz ay arası değişen sürelerde Silivri Cezaevi’nde tutuklu kaldı.

Geçtiğimiz çarşamba günü yapılan karar duruşmasında 14 Cumhuriyet çalışanı 71 yıl 6 ay hapse mahkum edilirken Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay tahliye edildi.

Atalay, dün Adalet Nöbeti’ne katıldıktan sonra 542 gündür uzak olduğu gazetesinde Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, kıdemli yazarı Hikmet Çetinkaya, genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet çalışanı tutukluyken gazetenin sorumluluğunu üstlenen yazı işleri müdürü Bülent Özdoğan’ın aralarında bulunduğu Cumhuriyetçiler tarafından Zülfü Livaneli’nin “Ey Özgürlük” şarkısıyla karşılandı.

Kılıçdaroğlu’ndan telefon, Öymen ve Ekşi’den ziyaret

Tutuklamalardan sonraki bir yıl boyunca kapanma ve kayyum atanma endişesi yaşayan gazetede yüzler, çıkan ağır mahkumiyet kararına rağmen uzun zaman sonra gülüyordu.

Atalay’ı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu telefonla aradı. Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin eski başyazarları Oktay Ekşi ve Altan Öymen de geçmiş olsun ziyaretine geldi. Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı’nın tahliyesine ulusal basından çok uluslararası basının ilgi göstermesi dikkat çekiciydi. Atalay, birçok yabancı gazeteciye mülakat verdi.

61 yıllık gazeteciye FETÖ, DHKP-C ve PKK’ya yardım suçlaması

Cumhuriyet’in en kıdemli gazetecisi 82 yaşındaki Orhan Erinç,Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanlığı yapmış bir isim. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Demokrat Parti’nin iktidarda bulunduğu yıllarda muhabir olarak gazeteciliğe başlayan Erinç’i FETÖ/PYD, DHKP-C ve PKK’ya “bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapse mahkum etti.

Gazetecilerin “Orhan abi” diye hitap ettikleri Erinç, mahkemedeki savunmasında olduğu gibi suçlamaları şimdi de kesin bir dille reddediyor:

“Ben dinozor gazetecilerden olduğum için gazetecilerin meslek örgütleri dışında bir örgüte üye olmalarına da 61 yıldır karşıyım. Ama galiba üç örgüte yardım etmişim gibi bir iddia söz konusu. Bu kararın verileceği duruşmalar sırasında avukatların da sezgileriyle belliydi. Biz kişisel savunmada yapmadık. Sadece 2-3 satırlık açıklamalar yaptık. Beklenen bir sonuçtu.”

Erinç: Bu dönemin Türkiye’ye verdiği zararı önceki dönemlerde yaşamadık

Demokrat Parti’nin son yıllarını, 27 Mayıs’ı, 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı, sıkı yönetimleri, OHAL’leri, özel yetkili mahkemeler dönemini yaşayan Orhan Erinç’den “bu dönemle geçmiş dönemler arasında bir mukayese” yapmasını isteyince duraksamadan yanıt veriyor:

“Demokrat Parti döneminde bir Tahkikat Encümeni kuruluşu var. Tahkikat Encümeni neden kuruldu? Demokrat Parti de yargıyı ele geçirmek istiyordu. Ancak yargı direnince istediklerini uygulatmadı. 15 üyesine yargıç ve savcı yetkisini vermek durumunda hissetti kendisini. Yargının ele geçirilme meselesi Demokrat Parti’yle başlamıştır ama o dönemin yargıç ve savcıları biat etmediler. Daha sonraki süreçlerde yargının önce şu anda terör örgütü olarak nitelenen Fetullahçıların sonra da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kontrolüne girdiğini biliyoruz. Bunun Türkiye’nin önde gelen politikacıları da söylüyor. Bu dönemin Türkiye’ye verdiği zararı daha önceki dönemlerde yaşamadığımızı söylemek mümkün.”

Your browser doesn’t support HTML5

Erinç: 'Bu Dönemin Türkiye’ye Verdiği Zararı Önceki Dönemlerde Yaşamadık'

Murat Sabuncu: Bu anti demokratik düzeni biz cesur haberlerimizle değiştirebiliriz

İlk savunmasında “Evinin polis tarafından basılması mı yatak odana kadar girilmesi mi, Silivri’ye girerken 47 yaşında bir adam olarak soyularak içeri alınmam mı? Hayır, bir gazeteci olarak manşetleri savunmak zorunda kalmak daha ağır geliyor” diyen Murat Sabuncu’yu tutuklanmadan ancak iki ay oturabildiği yine “bir tarafı mezarlığa bir tarafı adliyeye bakar. Türkiye’deki gazetecilik serüvenin kısa bir özetidir” dediği genel yayın yönetmeni odasında ertesi günün manşeti için kafa yorarken buldum.

Sabuncu mahkemenin kararından sonra da duruşmalar sırasındaki tutumunu koruyordu.

"Bu bizim üzerimizden Türkiye’deki gazetecileri korkutma davasıydı. Başından beri de böyle süregeldi. Verilen kararlar da gazetecileri korkutmak için verildi. Doğruları yazmayın, hapis cezası alırsınız. Hem de bu ceza öyle bir ceza olur ki 7,5 yıldan aşağı yatmazsınız. Bunlarla bizleri korkutamazlar, biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Bizim sadece gazeteci olduğumuzu herkes çok çok iyi biliyor. Tüm meslektaşlarıma önerim, lütfen cesur gazetecilik yapmaya devam etsinler. Biz bu anti demokratik düzeni biz cesur haberlerimizle değiştirebiliriz” dedi.

Mahkemenin kararı onanırsa Cumhuriyetçiler kalan süreler için hapiste yatacak

Sonra eline kağıt kalemi aldı. “İçeride hepimiz uzman olduk” deyip yazarak başladı anlatmaya. Bizi içine soktukları suçlamanın infazı verilen cezanın dörtte üçü. 90’ı dörde böl. 22,5. Haydi düz hesap 22. Üçle çarp 66. 12 ay denetimli serbestliği çıkar, 54. 17 ay da yattım. Ne kaldı? 37. Eğer karar onanırsa 3 yıl beş ay yatarım var” dedi.

Mahkemenin kararı onanırsa yalnız Murat Sabuncu değil, Çarşamba günü haklarında tutuklama kararı verilen tüm Cumhuriyet çalışanlarına yeniden cezaevi yolu görünecek.

Sabuncu: İktidar baskıyı arttırırsa kaybeder

Bir yanda 3 yıl 5 ay daha cezaevine girme riski, bir yanda “gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” kararlığı. Ya seçimden sonra olası AKP iktidarında baskı artarsa? Sabunca’ya göre, iktidar böyle bir hataya düşerse mutlaka kaybeder.

“Bu başta iktidar sahipleri herkes için çok daha kötü olur. Toplum baskıdan sıkılmış durumda. Çıktığımdan beri herkesle konuşuyorum. İnsanların yüzü gülmüyor. Baskı arttıkça iktidar kaybeder. Her iktidar böyle yapmıştır. Baskıyı arttırmış ve kaybetmiştir. Bu iktidar da kaybeder. İnsanlar nefes almak istiyor. 24 Haziran fırsattır. Ben herkese aynı mesafedeyim. Tüm iktidarlar bilmelidir ki baskıyla sonuca ulaşılmaz. Er ya da geç insanlar özgürlüklerine sahip çıkar.”

Your browser doesn’t support HTML5

Murat Sabuncu: 'Biz Gazetecilik Yapmaya Devam Edeceğiz'

Güray Öz: Derdimiz Türkiye

Sabuncu, ertesi günkü gazetenin şekilleneceği toplantıya giderken Adalet Nöbeti öncesi adliye önünde karşılaştığım, hakkında 3 yıl 9 ay hapis cezası verilen, Güray Öz’ün sözleri aklıma geliyor.

“Verilen cezalar, halkın haber alma hakkına ağır bir saldırıdır ama aynı zamanda geleceğe ilişkin çaresizliğin de bir tür itirafıdır. Bizim derdimiz Türkiye. Ve bildiğimizi yapmaya yani gazetecilik yapmaya devam edeceğiz”