Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Suriye’de Beşar Esat rejimiyle anlaşmaya gidilebileceği yönündeki mesajlarına sert tepki gösterdi. Davutoğlu, “Esed'le oturup elini sıkarsanız, o sıktığınız el tarih boyunca insanlık vicdanının hafızasından silinmeyecektir. Ha Hitler'in eli sıkılmış ha Miloseviç'in eli sıkılmış, ha Radovan Karadziç'in eli sıkılmış, ha Saddam'ın eli sıkılmış, ha Esed'in eli sıkılmış” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi Meclis Grubu’ndaki konuşmasında, 16 Mart’ta Irak’ta Saddam Hüseyin rejiminde gerçekleştirilen katliamı anımsatarak, Suriye ve ABD’nin olası politika değişikliğine odaklandı.
Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin “Esat hükümetiyle eninde sonunda görüşmek zorundayız” ifadesini kast etti ve bununla ilgili ABD yönetimince yalanlama yapıldığını savundu. Davutoğlu, AKP Hükümeti’nin, komşusu Suriye’deki Esat yönetimiyle iletişim kurmayacağını net şekilde ortaya koyduğu şu ifadeleri kullandı:
“O yalanlamayı memnuniyetle karşılıyoruz. Ama buradan bütün Batı kamuoyuna Avrupa ve Amerika’ya sesleniyorum. Avrupa’da demokrasi olduğunda, insan hakları söz konusu olduğunda, bunu onların doğal hakkı olarak görüp sonra Suriye halkı, Mısır halkı demokrasi istediğinde, 'siz hele bekleyin Müslümanların demokrasi ve özgürlükle yaşaması, onların hakkı değildir' deyin. Suriye rejimiyle ya da Mısır’daki dikta rejimiyle işbirliğine kalkarsanız, dünya da hiçbir samimiliğiniz kalmaz. Bizim ise ilkemiz açıktır, sözümüz bellidir, alnımız ak ve açıktır.”
Batı dünyasında insanlık vicdanını sızlatacak açıklamalar yapıldığını kaydeden Davutoğlu, Esat’ı Yahudi soykırımını gerçekleştiren Nazi Almanya’sı dönemi lideri Adolf Hitler’e benzetti. Davutoğlu, “Esed'le, oturup elini sıkarsanız, o sıktığınız el tarih boyunca insanlık vicdanının hafızasından silinmeyecektir. Ha Hitler'in eli sıkılmış ha Miloseviç'in eli sıkılmış, ha Radovan Karadziç'in eli sıkılmış, ha Saddam'ın eli sıkılmış, ha Esed'in eli sıkılmış” yorumunda bulundu.
Davutoğlu, “Acılara sessiz kalanları tarih affetmez” ifadesiyle de uluslararası kamuoyuna seslenerek, Türkiye açısından Halepçe neyse Halep’in de aynı değerde olduğunu vurguladı.