Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) “yeni anayasa” konusunu gündemine almaya hazırlanırken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (DEM Parti) bir öneri geldi. Belediye başkanlarıyla biraraya gelen Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarındaki 1921 Anayasası'na dönüş çağrısı yaptı.
Son günlerde meclis toplantılarında İstiklal Marşı okutulmadığı, bayrakların kaldırıldığı iddialarıyla gündeme gelen DEM Partili belediye başkanları eş genel başkanlarla biraraya geldi. 31 Mart yerel seçim sonuçlarının değerlendirildiği toplantıda, ilk konuşmayı Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan yaptı.
Bakırhan seçimlerden sonra yeniden gündeme gelen yeni anayasa tartışmalarına değindi.
Cumhuriyet'in çoğulculuğa uygun bir anayasayı hak ettiğini savunan Bakırhan, 1921 Anayasası’na dikkat çekti.
Kürt düşmanlığı yapanların Cumhuriyet’in kuruluşuna bakmalarını öneren Bakırhan, “Yatıp kalkıp Kürt düşmanlığı yapanları, 23 Nisan 1920’deki ilk meclisin kısmi çoğulculuğunu ve istediğimiz düzeyde olmasa da 1921 Anayasası'nın demokratik özünü anlamaya çağırıyoruz. Ama onlar burada değiller. 1924 Anayasası'nda ret ve inkar edilen, yok sayılan halkları tekrar aynı anlayışla yönetmek istiyorlar. O dönem bu işleri yapanların bugünkü temsilcileri de bu ülkeye bu zehri, bu kötülüğü yaymaya çalışıyor. Onlar 1924 Anayasası'nın ret ve inkar eden özüyle bu ülkeyi ikinci yüzyılda da yönetmek istiyorlar. Kesinlikle buna izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet artık köklerindeki görece çoğulculuğa uygun bir anayasayı hak ediyor ve demokratik bir anayasayla özüne dönmelidir. Evet, demokratik bir anayasaya ihtiyaç vardır. Bunun için de bir yol temizliğine ihtiyaç vardır. Toplumun ve örgütlü tüm kesimlerin katıldığı bir çalışmayla bu artık örülmelidir” dedi.
Yerel seçimlerde sandıktan çıkan sonucun değişim talebi olduğunu dile getiren Bakırhan, “31 Mart seçimi statükocu, yok sayan, tekçi anlayışın sandıkta yenildiği bir seçimdir. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde bu iradenin dikkate alınması, başta Kürt meselesi olmak üzere eşitlik ve adalet mücadelesinin artık karşılığını bulması gerekiyor. Seçimlerden ortaya çıkan sonuçtan herkes dersini almalıdır. Çok cumhurbaşkanı, çok başbakan, çok bürokrat gördük gelip geçtiler, çünkü Kürt meselesini çözmediler. Kürt meselesini çözmeyenlere çözülür demiştik ve 31 Mart seçim sonuçları bizi bir kez daha doğruladı” diye konuştu.
“Bizim yerel yönetimler anlayışımızda sembol ve değerlere hakaret asla yoktur”
Son günlerdeki İstiklal Marşı ve bayrak tartışmalarına da değinen Bakırhan, DEM Parti’nin yerel yönetimler anlayışında sembol ve değerlere hakaret olmadığını belirtti.
Ortaya atılan iddiaları ‘kumpas’ olarak değerlendiren Bakırhan, şöyle konuştu “Her belediyede büyük bir soygun yapmışlar. Belediyeleri devraldınız, her şey ortada. Van’da 8,5 milyar borç ne demektir? Siirt’te 500-600 milyon borç ne demek? Nereye gitmiş bu paralar? Bizden borçsuz ve cüzi borçlarla devraldıkları belediyelerde devasa borçların ortaya çıktığını artık Türkiye kamuoyunun görmesi gerekiyor.”
Göreve gelen başkanların borçları teşhir eden yaklaşımının önemli olduğunu vurgulayan Bakırhan, “Sizin borçları ortaya çıkaran ve halka teşhir eden yaklaşımınız çok değerlidir ama bundan sonra artık işlerimize bakacağız. Halkımızın gücü ve katkısı neticesinde de bunlar bir daha o belediyelerin kapısından giremeyecekler. Halk tekrar demokratik toplumcu yerel yönetimler belediyeciliği ile tanıştığı zaman aradaki uçurumu görecektir” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, çok dilli belediyecilik hizmetlerine devam edeceklerini ifade ederek, Kürtçe ve diğer dillerdeki tabelaları yeniden asacaklarını söyledi.
Hatimoğulları: “Yönetimde olduğumuz Batı illerinde halkın yararına olmayan işlere izin vermeyeceğiz”
Daha sonra söz alan Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları ise DEM Parti’nin seçimlerde uyguladığı kent uzlaşısına değindi.
DEM Parti’nin kent uzlaşısı yoluyla batı illerinde de siyaseti belirlediğini savunan Hatimoğulları, “Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü belediyecilik anlayışımızı sadece belediyeleri kazandığımız yerlerde değil muhalefete düştüğümüz yerlerde de en güçlü şekilde sergileyeceğiz. Biz batı illerinde yönetimlerde olduğumuz her yerde, halkın faydasına olan her çalışmaya destek olacağız ama paradigmamıza ters düşen ve toplumun yararına olmayan, kadınların, gençlerin ve emeklilerin yararına olmayan konularda da en etkin muhalefeti sürdüreceğiz” dedi.
DEM Parti 3’ü büyükşehir, 10’u il olmak üzere toplam 78 belediye kazanmıştı.