Demokrasi Nöbeti Sürüyor

TURKEY FLAGS

2023’te 100. yaşını kutlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin altıncı darbe teşebbüsünü büyük ölçüde halkın demokrasiye sahip çıkmasıyla savuşturdu.

Darbenin savuşturulmasında o gece görüntülü telefon aracılığıyla ekrana çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milletimizi meydanlara davet ediyorum” çağrısı da büyük rol oynadı.

Erdoğan, o günden sonra bu çağrısını hem konuşmalarında ve röportajlarında sık sık tekrarladı. Halk da bir haftadır bu çağrıya uyuyor, milyonlarca insan Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıkıp demokrasi yanında saf tutuyor.

Nöbetin simgesi Türk bayrağı

İstanbul’un birçok meydanı da demokrasi nöbetine ev sahipliği yapıyor. Bu nöbetlerin en dikkat çekici simgesi ise Türk bayrağı. Ay yıldızlı bayrak, bazen bir arabanın üstünü kapayacak şekilde, bazen bir tişört ya da bir şapka olarak gözüküyor.

Bir haftadır elinden bayrağı düşürmediğini söyleyen 34 yaşındaki esnaf Ahmet Kılıç, Taksim Meydanı’ndaki demokrasi nöbetinde “Bayrak bu milletin karakteridir, ruhudur. Bu bayrakla hem içerideki hem dışarıdaki düşmanlarımıza mesaj veriyoruz. Biriz, beraberiz, bölünmeyiz. Yıllardır buna niyetlenenler bir kez daha milletimiz sayesinde boynu bükük kaldılar” diye konuşuyor.

“Cumhurbaşkanı’nın dik duruşu bu darbeyi engelledi”

Sohbeti duyan bir başka vatandaş Cengiz Kaynak da, “Elbette demokrasiye saygılıyız ve bayrağımız için canımızı veririz. Ama Allah cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. O olmasaydı onun dik duruşu olmasa bu darbeyi kimse engelleyemezdi” diyerek katılıyor konuşmaya.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuşkusuz bu sürecin en büyük kazananı. Ali Kurttaş, kalabalığa hakim olan bu görüşe sözcülük ediyor.

“Şimdi Kısıklı’dan buraya geldi. Cumhurbaşkanımızın reisimizin evinin önünde bir haftadır kutlamalar yapılıyor. Sporcular, sanatçılar orada. Neden? Çünkü o korkmadan o uçağa bindi. Ona istersen Yunan adasına götürelim dediler. Ama o her şeyi göze aldı ve İstanbul’a geldi. Onun sayesinde hala olağanüstü halle de olsa demokrasiye sahibiz.”

Yeni dönemin yeni ruhu: Hakimiyet milletindir

Daha önce üzerine "Şeytanın köpeği FETO seni ve senin köpeklerini kendi tasmanızda asacağız Allah'ın (C.C) izniyle demokrasi sancağını semalarda dalgalandıracağız" yazılı bir pankart asılan Atatürk Kültür Merkezi’nin şimdi üzerinde “Hakimiyet milletindir” yazılı.

Atatürk’ün “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözünü anımsatan bu söz ay yıldız üzerine yazılı şekilde artık her yerde. Otobüs duraklarında, reklam panolarında, otobüs ve metrobüslerin dijital ekranlarında İstanbul’un her yerinde karşınıza çıkıyor.

Taksim Meydanı’nın Gezi Parkı tarafındaki panoda ise bu slogana ek olarak darbeye karşı direnişte hayatını kaybedenlerin adları yazılı. Önünde çiçekler var. İsmini vermek istemeyen bir vatandaş, “ Allah, bunu yapanları helak etsin. FETÖ deniyor. Ya allah aşkına bir asker bir insan evladı kendi vatandaşına silah çeker mi bombalar mı? Bu paralel yapının yatacak yeri yok” diyor.

Bu sözlerin ardından etraftakiler “Ya allah bismillah allahu ekber” diyerek bağırıyor. Zaten meydanın kendini en net ifade ettiği an, müziğin kesildiği ve tekbir seslerinin yükseldiği an oluyor.

“Kimse kimseye birbirine bir şey dayatmamalı, herkes saygılı olmalı”

Kendisini Atatürkçü bir Cumhuriyet çocuğu olarak tanımlayan Mustafa Meriç’le dörtlüleri yanıp sönen ve kornaları birbirine karışan bol bayraklı bir araç konvoyu arkamızdan geçerken konuşuyoruz. Meriç, darbenin savuşturulmasından memnun; “O gün herkes gibi ben de çok korktum. Görüntüleri izleyince facianın boyutu iyice ortaya çıktı. Darbe berbat bir şey ama bugün bize düşen yeniden ayrı kamplara düşmemek. Herkes bu ülkenin iyiliğini istiyor ama herkes birbirinin görüşüne saygı duymalı. Bazı şeyleri dayatmamalı” mesajı veriyor.

Pazar günkü CHP mitingine katılıp katılmayacağını soruyorum. “Emin değilim, şenlik gibi olabileceğini hissedersem elbette giderim” diyor. AK Parti, CHP mitingine üst düzey katılım gerçekleştirecek. Şimdi herkes bu mitingi bekliyor.